of mahallinin divran yöresine ait çay bahçelerinden toplanıp, elde kurutulmuş çay yapraklarından yapılmış çayı yudumlarken, sevdiceğin gelip başını göğsüne dayaması. budur baba, yorgunluk falan kalmıyor inan ki...
bir dakika bile oturmadan geçen 35 saatin ardından yorgunluktan ölürcesine evine gelebildiysen en güzeli buz gibi biranı açıp hoş bir müzik eşliğinde yudumladıktan sonra rahatça yatağa uzanmak ve uykuya dalmaktır...
soğuk sayılabilecek yağmurlu bir günde, dışarıdan gelmiş olmanın vücuda verdiği soğuklukla sıcak sayılabilecek bir evde, kendini yatağa atıp yorganı bedene sarıp sarmaladıktan sonra hayallerin rüyalara dönüşmesini izlerken uyuyakalmak.
bir yaz günü kuşlar çok hafiften şakırdarken hava da kuşlar gibi çok hafiften ve tatlı tatlı esmektedir. kahramanımızda yeşil ve toprak kokulu bahçesine hamağını kurmuş ve vedat türkali birgün tek başına kitabı eşliğinde ucuz şarabını yudumlamaktadır.
yorgunluk mu oda ne lan ?