bugün

pc'de yada mp3'te yer alan en gaz şarkıyı dinlemek.
çay içmek.
mevsimine göre sıcak-soğuk bir şeyler içerek güzel bir müzik dinleyerek bahçedeki ağaçları yaprakları çiçekleri seyretmek...
(bkz: uyumak)
hayallere dalmak.
ılık bir banyo + masaj + uyku.
ayaklarını pufun üzerine uzatıp bir demlik çay içmek.
denize yakın ve gölgelik bir yerde iki ağacın arasına hamak kurup o hamakta dalgaların sesini dinleyerek yatmak.
(bkz: beklenen telefonun gelmesi)
fresa özellikle limonlu olanı .
ozellikle vizelerin verdigi calisma kudretiyle beraber, zihnin yavas yavas dersle koreldigini hissettiginiz, azmin ve gercegin otesindeki yorgunlugu dindiribilmek, pek mumkun olmasada bir yorgunluk halini dindirebilme yollari vardir..

okuldan dokulmus sekilde gelirsiniz, evde yiyecek namina, uc adet patates, bir adet yumurta ve salca bulursunuz, karistirip,gozleri kapatir yersiniz, bu arada bilgisayardan patlatirsiniz yann tierseni, arkasindan biraz da lise anilari yad edelim deyip birazda morrisey koydugunuzda, tadindan yinmez yemegi, yir..arkasindantekel 2001i yakar..sonra izmirde oldugunuzu varsayarsiniz, kucukparkta nargile ictiginizi,caniniz sikilinca hristo emminin meyhanesine kacabileceginizi dusunursunuz, biraz kendizine getirir, bir arkadasta bu aci halinizi gorup size bir sise mastika bulursa,hayat size guzeldir..
(bkz: 31)
el ve ayak parmaklarının marifetleridir.(oh ahh uhh inlemelerini kesen yegane uzuvlardır.)

+orta parmakla çay karıştırmak(kaşığa ne gerek)
+işaret parmağıyla burun kurcalamak(hay maşallah)
+serçe parmakla kulak tıngırdatmak(doğal yoga)
+baş ve yüzük parmağının şirket olmasıyla müstehcen imler oluşturmak(nah alırsın benden borç)

+ayak başparmağıyla çorabı delmek(ekonomik havalandırma aracı)
+ayak orta ve ayak ara armağının(1)ketleşmesiyle parmak arası terliğe masaj yaptırmak(ücretsiz masaj seansları)
+ayak serçe parmağıyla tırnak uzatma şampiyonasına katılmak(yok böyle bir yarışma akıllara zarar)
+ayak ara parmağıyla(2) ağrılığı (bkz: sadece 15 gram) olan maddeleri neredeyse kargo hizmetiyle taşımak(beş saniyede elinizde)
les nuits.
klasik müzik dinlemek,kitap okumak.
ayaklarınızı uzatarak çay içmek.
bir yaz günü kuşlar çok hafiften şakırdarken hava da kuşlar gibi çok hafiften ve tatlı tatlı esmektedir. kahramanımızda yeşil ve toprak kokulu bahçesine hamağını kurmuş ve vedat türkali birgün tek başına kitabı eşliğinde ucuz şarabını yudumlamaktadır.
yorgunluk mu oda ne lan ?
(bkz: farid farjad) dinlemek.
uludagsozluk.com u tıklayıp, keyfini surmek
yorgunluktan ölmüş bir şekilde gelmişsen eve en iyi yanı kapıyı sevdiğiniz birinin açması.
soğuk sayılabilecek yağmurlu bir günde, dışarıdan gelmiş olmanın vücuda verdiği soğuklukla sıcak sayılabilecek bir evde, kendini yatağa atıp yorganı bedene sarıp sarmaladıktan sonra hayallerin rüyalara dönüşmesini izlerken uyuyakalmak.
(bkz: Masaj)
gözlerinizi kapatıp bir anda şezlongda uzanıp masmavi suların, hafifçe insanın suratını okşayan rüzgarın büyüsüne kaptırın... offff....
bir dakika bile oturmadan geçen 35 saatin ardından yorgunluktan ölürcesine evine gelebildiysen en güzeli buz gibi biranı açıp hoş bir müzik eşliğinde yudumladıktan sonra rahatça yatağa uzanmak ve uykuya dalmaktır...
of mahallinin divran yöresine ait çay bahçelerinden toplanıp, elde kurutulmuş çay yapraklarından yapılmış çayı yudumlarken, sevdiceğin gelip başını göğsüne dayaması. budur baba, yorgunluk falan kalmıyor inan ki...