tipik ulusalcıdır. eskiden bunlara ittihatçı denirdi. her partiyi kendi amaçları yönünde yönlendirme çabasına girerler. partiler çeşitli dönemlerde bu tür çifte çalışan ajan kılıklılarla bol bol karşılaşır. her partide az çok bulunur. arkalarında ki belirsiz kuvvetlerce desteklenip bulundukları partilerde yüksek yerlere gelirler. sonra işlerine gelmediğinde o partiden ayrılıp kuyusunu kazarlar.
ulusalcı kanatla flörtü devam ederken 80 öncesini anlattığı ülkücülük döneminin ekmeğini yemeye devam ediyor. ilhan kesici ve yaşar okuyan iklisi cmhp' ni nnasıl bir ruh ikizi olduklarının kanıtıdır!
kökü ittihatcı, sonu ittihatcı, onun çizgisinde bi değişme yok, hangi cephede eleman a ihtiyaç varsa o cepheye koşan bir ittihatçı, chp nin, mhp den, onunda pkk dan farkının olmadıgını son anayasa değişiklk paketinde gördük, yakında dağa çıkar mı? çıkmaz diyemez kimse!!!
yalova'da dönemin dyp'sinden belediye başkan adayı oldu *, kaybetti, gidip parti kurup ülke yönetimine talip oldu. yıllar oldu ama ben bu hareketi analiz edemedim. neyse, sonra hür parti tutmadı, dönemim neo-laik kitleleri ile kol kola meydanlara indi(2007), ulusalcı kanada pek bi yanaştı, o sıralarda yeni parti'de adı anıldı. şimdi de cehape, valla pes.
an itibariyle chp nin 33. kurultayında koltuğuna sıkı sıkı yapışırken görmekte olduğumuz, eski mhp'li çalışma ve sosyal güvenlik bakanı. tekel işçileriyle greve katılması vs. bir gram samimiyet içermeyen kurnaz siyasetçi.
siyaset böyle dalgalı deniz işte azizim,ama yaşar okuyan maşallah! hayli iyi sörfçüymüş; hiçbir dalgayı kaçırmıyor...
senin kardeşin tkp bünyesinde olsun, "faşist bir ağabeyim olduğu için utanıyorum" diyerekten soyadını değiştirsin(arif ekim), sen yıllardır ülkücüyüm ben diyerek mhp'de, anap'ta, hür parti'de, şurda burda milletin gözünü boyamaya kalkış, bilmem kaç kere partiden ihrac edil, sonra hiçbir şey olmamış gibi "chp'yi destekliyoruz", vay efendim "kılıçdaroğlu doğru seçim" diyerek kurultayda koltuğuna kurulmaya devam et...
yarın bir gün rte arasa, "seni aramızda görmek istiyoruz" dese arkasına bakmadan gideceğine kalıbımı basarım. o dalgayı da arkasına alır bu sörfçü...
tekel işçileriyle birlikte başladığı açlık grevini sonlandıran eski bakan. az önce şu açıklamayı yaptı;
"dün tekel işçileri ile dayanışma maksadı ile CHP li bir milletvekili arkadaşla birlikte AÇLIK GREVine katılmış idim. bugünkü demokratik tepki eylemlerine de iştirak ederek şu andan itibaren yeniden sizlerle beraberim.verdiğiniz destekten dolayı da teşekkürlerimi arz ederim.kızımın kaygılı ifadelerini de anlayışla karşılayaçağınızdan eminim.saygılar...sevgiler..."
ben siyasetin imalat hatasıyım diyebilmiş siyasetçi. şimdilerde bir zamanlar taşlı sopalı çatıştığı adamlarla omuz omuza vermiş. oynana oyunun farkına vardım ama çok geçti diyebilmiş ender siyasetçilerden.
her devrin siyasetçisidir. bir insan yaşamının bir döneminde mhp li, sonra anap lı, sonra hür parti li, sonra chp li olup da akabinde tuncay özkan ın mitinglerine nasıl katılabilir? işte canlı örneği...
siyaset meydanı'nda verdiği ayar niteliğindeki açıklamadan sonra suheyl batum ve nur serter ile birlikte mehmet metiner'in kabusuna girecek olan üç kişiden biri.
mehmet metiner'in "başbakan'ın dar ağacına çıkarılmasını istiyorlar" söylemine "kim söylüyor?" diye karşılık veren süheyl batum'a panik içinde ismini zikrettiği isimlerin içinde saydıktan sonra, açıklama gönderip mehmet metiner'e "geri" yaptırmış insan.
hafta sonu istanbul'da katıldığı bir toplantıda, iktidarı bolca eleştirirken bir aklı evvelin attığı 'idam' sloganı karşısında ''o yasak; ama iktidara gelirsek onu de geri getireceğiz, lazım oluyor.'' diyecek kadar gözünü kan bürümüş/zembereğinden boşanmış/izansız öfkesinin esiri olmuş ismini hatırlayamadığım bir partinin genel başkanı.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı olduğu dönemde, ssk hastanelerini teftiş edip yapılan yolsuzlukları, basın toplantısıyla halka şikayet ederek dumur etmiş kişi. (bkz: peki sen ne iş yapıyorsun)
bir dönem yalova dan milletvekili olmuş kişi. kendisi çalışma ve sosyal güvenlik bakanıydı. o zamanlar baş üstünde taşınırdı lakin depremden sora yalova ya geri adım attırmıştır kendsi. ssk hastaneine kendi adını veren, deprem anıtının olduğu meydana, kavşaklara kendi adını veren birinden ne beklenebilirki.. 3 kasım seçimlerinde partisi * tarafından sırt çevrilmiş sırf o milletvekili koltuğu için parti değişmiş ** ama bir anlam ifade etmemiştir.. seçimlerde havasını alınca dyp ye geçmiş, belediye başkalığına aday olmuştur. ama yalovalı zeki insandır özünde * ... yerel seçimler de hüsranla sonuçlanınca hür parti diye bişi açmıştır. en son chp ile aynı masaya oturmuştur kendileri...
şu an ceviz kabuğunda sazı almış eline, çoşmuş siyasetçidir. 12 eylül'de uğradığı işkenceleri, hayatına kıymakla, kıymamak arasındaki ince çizgide nasıl dolaştığını anlatmaktadır.