üşenmez uzun saçlarını hergün tek tek ördürürdü annesine. pislenmesede sık sık temizlediği, iri gözlerini iyice iri gösteren gözlükleri vardı. beslenme saatine annesinin gününden kalan kısır poğça kurabiye getirirdi. erkekler onla tıknaz tıknaz diye dalga geçerken teselli etmek benim işimdi . boyu benden kısaydı arka sıradan görememenin zorluğunu çekerdi ve bi gün o ön sıralara gitti..
obezdi ama acayip tatlı bir çocuktu, ilkokulun ilk günü beraber oturmuştuk ve biz farklı bir semte taşınana kadar hiç ayrılmamıştık. kendisi aradan onlarca yıl geçtiği halde hala aklımdadır ve zaman zaman tebessüm etmeme sebep olur. gerçekten ilk arkadaşımdı bu nedenlede unutulmayacak.
sarı saçlı.
suratı enlemesine dar boylamına uzundu.
burunu uzun ve inceydi.
kırmızı kalem rahatlıkla bir 3 4 cm giriyordu.
benden yaklaşık 1 karış kısa idi.(beni bilmediğiniz için bu saçma oldu)
zayıftı.
ha mavi gözlüydü bide.
adı da bayram'dı.
zaman zaman geçici arkadaşlar otururdu yanıma. onun haricinde arkalarda hep yalnız otururdum. çalışkan öğrenci yalnızlığı otururdu yanımda ama hiç arkadaş olmadık.
birinci sinifta bi cocuk vardi yanimda surekli yazimi elestirir dururdu bir gun annem geldi tabi ben bu cocugun bu elestirilerinden her isime karismasindan bikmisim agliyorumda agliyorum soruyorlar annemle ogretmenim bir turlu anlatamadim derdimi ama simdi aklima geliyorda o cocugu ogretmenim musallat etmis olabilir basima onun yazisi guzel miydi neydi artik neyse ne iste bir de okuma bayraminda da uskudara giderkende o vardi yanimda.