o çocugu açlıktan öldüren tanrı değil, insanlardır. evinde rahat yatağında yatarken birilerini suçlamak çok kolaydır. ancak hiç kimse gidip bir yardım eli uzatmaz. tanrı Dünya'nın her yerini insanlara yeticek güzellikte ve bollukta yaratmıştır. ancak insanlar gidip bir yerleri sömürünce bu tip manzaralarda kaçınılmaz olmaktadır. kısaca onların ölümünün suçlusu tanrı değil, insanlardır.
eğer dünyadan bakarsan güneş dünyamızın etrafında dönüyor sanırsın dimi? kendince haklısındır, ama bi uzaya çık bak babalım dünya güneşin etrafında dönüyor. içinde bulundugun ortam seni yanıltmasın zanna uyma.
din ve allah hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadan allah'ı sadistlikle suçlayabilmek nasıl bir zeka eseridir anlayabilmiş değilim. kimse eşit şartlarda yaşamıyor orası doğru kimisi zenginlik, ferah içinde yaşarken kimisi fakirlikle boğuşuyor ki zaten olması gereken bu. herkesin eşit şartlarda yaşadığı bir dünyada kim hangi şekilde hesaba çekilecek düşünmek lazım. yalnız insanların açlıktan ölmemesi için ya da yaşam şartlarını biraz olsun düzeltebilmek için 'zekat' denilen kavram vardır ki zenginin parasını ihtiyacı olanla paylaşmasını esas alır. ancak günümüzde gözlerini para hırsı bürümüş insanlar sayesinde o da unutuldu.
meydanı boş bulan artist söylemi. milyonunca kez söylüyorum, tanrı insanın bebek bakıcısı değildir "kişiye ancak çalıştığı vardır" bu biiiiir. ikincisi tanrı yeryüzünü insanoğluna emanet etmiştir "hani vaktiyle rabbin 'ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti de melekler 'rabbimiz biz seni şükürle hamd ve takdis edip dururken orada kan döküp bozgunculuk yapacak kimseler mi yaratacaksın?' demişlerdi. rabbin 'muhakkak ki ben sizin bilmediklerinizi bilirim".. Son olarak da tanrıya inanmıyorsan neden dünyadaki bozukluklardan dolayı onu suçluyorsun, yok eğer inanıyorsan cesareti nerden buluyorsun.. ya tanrıyı anlayamamışsan, ya senin idrakin yetersizse..
Çok mu inançlıyım,hayır.Allah ya da tanrı,adına her ne denirse densin bir yaratıcıya yürekten inanırım,ancak din konusundaki derin şüphelerimi sonlandırabilmiş değilim.Ancak,bir yaratıcı olduğunu düşünürsek,yarattığı hiçbir canlının eziyetine güldüğünü sanmam.Tanrı doğumu yarattığı gibi ölümü de var etmiştir.Ancak bu,yukarıdan bir yerden acı içinde kıvranan 'kullarını' gülümseyerek seyretme nedeni değildir.Afrika'da açlıktan ölen çocukların da sebebinin kendisi olduğunu düşünmem.Yaratıcı güçten daha 'zalim' bir güç varsa, o da insanın teknoloji ile elde ettiği güçtür.Tanrı;dünya üzerinde yarattığı milyonlarca canlının yanında,o canlıların yaşamlarına devam etmelerini sağlamak için bir o kadar da malzeme/yiyecek/su yaratmıştır.Ve tüm bunların kullanımını da bizzat insan ve hayvanlara vermiştir.Öyle bir denge vardır ki doğada,bu yaşamı devam ettirmemizi sağlayan herhangi bir değeri fazlaca tüketirsek bir diğerinin yokedilmesine neden olur ve bu adeta domino taşı gibi diğerini ve de diğerini tetikler.Örneğin, yaratılan ormanların ev yapmak için kesilmesi,arazi için açılması ,orada yaşayan canlıların nesillerinin kurumasından,insan sağlığına ve de iklim koşullarının değişimine kadar onlarca farklılığa yol açar ki bunu allah yaptı diyemeyiz.insan elidir bizzat altın vuruşu yapan.Tanrı madenler de vermiştir,doğal kaynaklar ki çoğunluğu da Afrika'dadır.Ancak, silah icat olunca ve silaha sahip olan adeta 'tanrıdan' da güçlü olunca yeryüzünde kimi zayıf kalmış ülkeler kendi kaynaklarına hükmedemez olmuş ve bu kaynaklar nedeni ile sahip olabilecekleri zenginlikler başka milletlere geçmiştir.Afrika'daki eziyetin sebebi tanrı değil,insan elidir.Bir yandan türlü yeraltı zenginliklerini dibine kadar sömürüp bir yandan da 'Afrika aç klamasın' diye kampanyalar yapan ikiyüzlü ülkeler topluluğunun sebebidir ve tanrı buna gülmez zannımca.Deprem belki tanrıdandır,ama çöken evlerin sebebi ucuzcu inşaatçılardır.Dünya üzerindeki mal/malzeme/gıda..vs nin eşit paylaşılmamasıdır tüm bu rezaletlerin nedeni,oysa ki en başında herkese yetecek ürün vardır.Savaşlar,çığırtkanlıklar.. tüm bunları silahlı ve güçlü olanın eline teslim etmiştir.Bu mantık ile ölüm sebebi ile de tanrıyı suçlamamız gerekir ,ancak ölüm de en az doğum kadar gereklidir.Her ne kadar adı korkutsa bile,mesela, ölerek toprak olur,gübre olur ve doğaya can verirsiniz.Sizin adınıza kötü olan bir vaziyet başka bir tür için hayat demek olabilir.Acı da olsa bunu düşünmek,tüm dünyayı kavrayabilmek adına bir adımdır.Afrika'daki açlık,maden işçilerinin ölümü,deprem felaketleri,trafik kazaları,sokak çocukları...Her biri ayrı ayrı felakettir,ancak tanrının 'gazabından' çok insan denen canavarın güç sahibi olunca nasıl da çıldırabileceğinin kocaman örnekleridir.
aşırı yemek yiyip ölenlerinde allah'ın suçu olabileceğini akıllara getirecek düşüncedir. allah insanı halifesi ilan etmiş ve dünyanın idaresini de ona vermiştir. bu gün dünyada var olan dengesizlik insanlarla alakalıdır.
(bkz: aramizdaki satanistler) sen suna kisaca parami bagislamak zoruma gidiyor baskasiyla paylasmak istemiyorum ama elaleme ne diyecegimi bilemedigimden böyle bir cözüm ürettim desene. ha icki icmeni isteyen, icine fitne fesat sokan, dünyaya kötülük getirecegini dair yemin eden seytana da ne kadar güvenilir orasini da anlatta bizde senin engin bilgilerinden faydalanalim.
öncelikle afrika daki ölümleri açlıktan bilmek orası hakkında ne kadar bilgi sahibi olunduğunun gerçeği.ordaki ölüm nedenlerinin birincisi aıds tir.daha bebekken tanışlırlar çocuklar o menem hastalıkla ve tabi ki tedavi edilmediği için ölürler.rezzak sıfatına sahip olan Allah ın bu zorluk altındaki kularını görüp sevinmesi ise sade ve sadece inançlara sataşabilme amacı gütmektedir.o allah ki bunların hepsinin karşılığını ahirette verecektir yine kendisi der ki yolda yürürken ayağınıza bi taş takılsa ahirette karşılığını alacaksınız hal böyle olunca bunca zorlukla yaşamaış insanları mı gözetmeyecek.
burda sıkıntı kapitalist ve emperyalist güçlerin oranın zenginliklerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp halkı düşünmemesidir.bu durumda aklınıza sadece abd falan gelmesin.çin pirincini afrika da üretiyor ki pirinç dedeiğiniz tarım ürünü çok su ister ve yeraltındaki suyu kullanır alın size kuraklık nedeni.edit: ayrıca biizm yemek alışkanlığımızdan kaynaklanan hapur kupurla doymak aynı şey değildir vücut yiyecekleri glikojen,yağ dediğimiz şekillerde depolayıp bunları daha sonra kullanabilme özelliklerine sahip.bir mahkum inat için yaklaşık 70 gün aç yaşama devam etmiştir.tabi ki demek istediğim onlar da öyle yaşasın demek değil ama düşündüğümüz açlıkla biyolojik açlık farklı şeyler
ben ne kadar yazarsam yazayım sen aynı düşüncene devam edeceksin o yüzden mevlana demişki sen ne kadar bilirsen bil anlatabildiklerin karşındakinin anlamak istediği kadardır
önce hemen özde değil; sözde tanım yaparak ayar vereyim:
"kıt beyniyle, düşünmekten aciz adamın açtığı bik bik bik..."
şimdi mes'eleye gelebiliriz.
dünyadaki besin kaynakları mı tükenmiş? hayır mı? o hâlde bayım, tanrı'yı bununla suçlamak pek doğru olmaz.
tanrı, bu çocuklara veya ailelerine açlıktan kaçmalarını harm mı kılmış? bildiğim kadarıyla ve benim inancımda böyle bir durum da yok. o hâlde tanrı'yı, bu insanları oraya mahkûm etmekle de suçlayamayız.
peki bu anlamda tanrı'yı suçlayacağımız tek şey kalıyor ki o da bu çocukları, diğer çocukları, insanları yaratmak oluyor. bununla ilgili olarak da benim inanışımda kalu bela'da kabul ettiğimiz bir anlaşmamız vardır. belki güneşin, dünya üzerine doğuşunu görebilmek, belki boş boş bulutları seyredebilmek adına(ve benim ruhuma göre boğazı görmek, fırsat buldukça gidip de izlemek anlaşma sebebi anladığım kadarıyla) kabul ettiğimiz bir anlaşma.
evet, suçlu birileri vardır bana göre de. misâl afrika'da, açlıkla mücadele hâlindeki insanları açlıklarına mahkûm edenleri suçlayabilirim ben.
tanrı denilen fenomenin çelişkiye düştüğü bir başka durumda, yarattığı tüm insanların önceden ne yapacağını bildiği halde hiç bir şekilde bunların yaptıklarına engel olmayıp, sonradan oturup bunların cehenem'de yanmasından zevk almasıdır. bütün beşeri düşünceler nasıl doğarken eksik doğarsa, tanrı fikri de çok sakat doğmuştur ve durmadan kendi içinde çelişmektedir; biz yarattık tanrıyı, haps olduk ona, tersini söyleyen de afaroz edilir.
yok öyle bir tanrı.
beyaz adam gitsin ucuz cep telefonu hammaddesi için gerekli olan madenleri elde etmek için iç savaşlar çıkartsın. insanların kimliklerine hutu-tutsi yazdırsın. soros denen köpekbalığının edge fonları asya'daki büyük tsunami sonrası pirinç borsasına yüklensin ve pirincin fiyatını bir kaç gün içinde kat be kat artsın. dağdan akan sular paralı olsun. insanların günlük temiz su ihtiyacını götümüzü temizlemek ve çıkanı kanalizasyona göndermek için harcayalım. yiyemeyeceğimiz kadar yiyelim.
sadiste tapmak
Allaha tam anlamıyla "tapan" var mı?
Yaratıcının olmadığı konusunu, en ufak bir açıkta bahaneyle vurgulayan yazarın söylemidir bu başlık.
Tamam tamam, tanrı değildi değil mi, sadistti.
Ulan seni yaratana karşı azcık saygın olsun be!
+seni kim yarattı evladım?
-Annem.
+onu?
-Annaannem.
+yabi sittir git evladım...
"ben yarattım bıraktım dünyaya, gerisi insan zekasına kalmış diyen, salaklık yapmasın da o çocuğu yaşatsın, aklını kullansın da savaş olmasın, doğayı yok etmeyip hayvanları katletmesin de doğayla hayvanla yaşamayı bilsin, akıl verdim yahu, biraz kullanın artık, hayat geldi gidiyor, ben karışmıyorum, ne haliniz varsa görün ey kul" diyen allah ile aynı varlık.
bu kadar güzel bir evreni yaratıp çevre kirliliğini de Allah yaptı zaten. eğer birbirine zarar veren insan değil de Allah olsaydı şu dünyada bir kafire bir damla su içirmezdi merak etme sen.
(bkz: cühela)
yarattığı çocuğa dünyayı ikram eden emrine amade eden tanrıya iftira olan sözdür. koskoca dünyaya 6 milyar insan sığamıyor ise; amerikada bir kişi 60 afrikalının tükettiği enerjiyi gıdayı tüketiyorsa, zengin daha fazla kazanma hırsıyla fakire vurdukça vuruyorsa, ademoğlu dünyada insanca yaşamayı beceremiyorsa suç tanrının mıdır sorarım size. bazı arkadaşlar şeytanın bu konuda tanrıya itiraz ettiğini savunurlar. doğru, şeytan da kızılay konvoyuyla somali yardım götüren ekipte ya.