4. bölümüyle ince ayrıntılar vererek daha anlaşılır olmaya başlayan dizi.
tuhaf bir içine çekme durumu var bu dizide, bazı şeyleri anlamasanız bile bağımlılık yapıyor, kafa yorduruyor.
ve müzikleri şahane..
tüm yayınlanmış bölümleri bir gün içerisinde izleyip tribe girmemi sağlayan efsane dizi.
yaradılış, insan psikolojisi, yapay zeka gibi kavramların nasıl da değişken olduğunu gördüğümüz ve üstüne üstlük bu planların ve yapılanmaların ne kadar da sakıncalı olduğunu gösteren durum.
en karmaşık olan ise; tamamiyle düşüncesel yaratılan ve kodlananlar dışında işe yaramayan yapay zekaların kendi bildiklerini okuma evreleri ve düşünceleri mükemmeldir.
eğlence parkını inşa ederken ölen ve görevlilerin zihinlerine hayalet yazılım yükleyerek ileride kendisini tanrı ilan ettirecek arnold'un hınazalıklarını takip edeceğimiz dizi.
şimdi bu Robert ford, bu eğlence parkını tasarlarken arnold'un robotlar ile arasında daha karmaşık ve sıradışı bir ilişki kurduğunu; bu ilişkinin onlara tam anlamıyla insan zekasına denk bir "yapay zeka" yükleme ihtirası doğurduğunu ve bu ihtirasın onu ölüme sürüklediğini ifade etti ya; işte tam da buna dayanarak diyorum ki, arnold'un tasarladığı hayalet yazılım ve tabi ki Dr. Robert Ford'un bilgisi dışında görevlilerin zihinlerine yüklenmiş yapay zeka genleri dolayısıyla görevliler kendi tanrılarını -ki bu Arnold- keşfedecek ve park yönetiminin kontrolünden çıkıp ortalığı çingan pazarına çevirecekler.
unutmayın, Bernard'ın dolores ile yaptığı seanslarda dolores'in "özgür olma" düşüncesi, tam bu bu çıkarım üstüne kurulu.
oldukça başarılı bir hbo dizisi. yapay gerçekliğe farklı bir bakış açısı. senaryosunun oldukça kapsamlı bir konuyu irdelediği düşünüldüğünde mevcut ve gelecekteki olası açıklarının görmezden gelinebileceğini ve keyifle izlenebileceğini düşünüyorum. yani çok açığı var demek bu özgünlükteki bir diziye haksızlık olur. ve bir tahmin; hostların içinde bulundukları dramatik durumun i robot filmi altyapısıyla senaryolaştırıldığını zannediyorum. çünkü i robot'ta da robot-insan ilişkilerinde etik kavramı benzer bir yöntemle sorgulanıyordu. ancak westworld bu konuyu biraz daha dar bir çerçeveden ele almış. sonuç olarak tavsiye edilesi bir dizi. bilimkurgu meraklılarına duyurulur.
muhteşem ötesi bir bilim kurgu dizisi. özellikle diziye bütünüyle yedirilmiş drama harika bir tat bırakıyor insanın ağzında.
anthony hopkins gibi bir oyuncunun dizide olması da ayrıca güzel. game of thornesin kitabın dışına çıkıp da klişelere boğulduğundan bu yana en mükemmel dizi.
ilk 4 bölümde "doğru düzgün bir konu yok bu ne ya?" dedirten ama her bölümde daha fazla derinleşen hbo bilim kurgu dizisi.
konu olarak eşsiz ve oyunculuklarda böylesine başarılı olunca dizi zıplar gider bence. tabi ileride popülaritesinin artmasıyla boka sarabilir ama bunları söylemek için erken sanki.
6. bölümü de bitirdikten sonra spoylırlarımı da gireyim.
öncelikle arnold'ın intikam dürtüsüyle robotlara bir şeyler aşıladığı bariz bir hale geldi. 30 sene sonrasında hayalet olarak geri dönen abimiz ortalığın anasını ağlatacak. ölümünün ne şekilde olduğu ve kimin sebep olduğu yakında öğrenilir sanırım. robert ford'un söylediği gibi yapay zekaya bilinç kazandırmayı amaçlayan birisi bunu onlara verip ortalığı nasıl karıştırır izleyeceğiz.
bu arada labirent gizemi tarihinde ötesinde bulunan mitolojik bir şey ve nasıl işleyeceklerini çok merak ediyorum. lawrence'ın kızının da man in black'e söylediği "labirent sana göre değil" ibaresini göz önünde bulundurursak yapay zekaların bilinçlerine ulaşıp ulaşamayacağına dair bir test olabileceği aklıma geldi. bernard'ın dolores'i aynı şekilde yönlendirmesi bu iddiayı güçlendiriyor bence.
Ancak gizlice izleyebildiğim dizi, iyi ki şu geçen bölümde eyes wide shut filmine gönderme yapılan sahneleri izlerken ailemden kimse yanımda değildi, puff.
bu zamana kadar ki en iyi bölüm sanırım 6 idi. bu kadar gerileceğimi düşünmezdim.
izledikçe herşeyi kafada iyice oturtmaya başlıyorsunuz, demek ki bundan sonra ki bölümler daha efsane olacak.
bu bölüm dolores'i göremedik bi ona üzüldüm.