bugün

hakkında bu kadar olumlu yorumdan sonra bir izleyelim bakalım şu diziyi dedirten yabancı dizidir.
kadro güzel ama senaryo taş çatlasa 3 sezon gider. niye? nolan'a güveniyorum ama j.j. abrams'a güvenmiyorum. lost'u izlemememe rağmen duyumlarım her şeyi açıklıyor.
got olamaz unutun. biri fantastik entrikalı aksiyon diğeri western bilim-kurgu.

senaryo çok geniş değil hatta çok dar, person of interest daha genişti ama bu yok.

cast süper.

bu kadar.
Bir dizi için mükemmel bir kadrosu var.
evan rachel wood hala hollywoodun en güzel ve en yetenekli ilk beş kadınından biri olduğunu kanıtlıyor.
Anthony hopkins'e bir düşkünlüğüm yoktur. Ama kalitesini konuşturan güvenili bir oyuncudur.
Favorim elbette ed harris. Çok yaşlanmış gerçi. 10-15 yıl önceki hali olsa daha muhteşem olurdu. Gene de dizinin gerilim unsuru olarak gayet iyi performans gösteriyor.
Konuya gelince, 70'ler için ilginçti günümüz için bilindik.
Zaten matrix, the island ya da the thirteenth floor gibi filmlerle varoluşumuzu yeterince sorguladık.
Neyse hadi biraz daha sorgulayalım oyuncuların hatırına.
fragmanını izleyip anlam veremediğim ama başlasam mı- başlamasam mı diye kendimi kemirdiğim saykodelik dizidir.
hbo nun game of thrones un bitecek olması vesilesiyle piyasaya sürdüğü yeni kralı.
öncelikle çekim teknikleri müzikleri, senaryosu efektleri her şeyi çok albenili çok hoş duruyor.

gelelim teorilere...

1)şu kafa derisi alıp labirent peşinde koşan arkadaşımız kesinlikle insan ve kesinlikle müşteri.
neden kurşun işlemiyor? çünkü oyuna yeni girdi ve oyune yeni giren herkese tahminimce 48 saatlik bir noob protection veriliyor. böylece kimse tarafından öldürülemiyor... yani öldürülmek derken park içinde senaryo icabı öldürülmek. yoksa gerçekte kimsenin öldüğü yok.

2)ziyaretçiler mi müşteriler mi ne ad verirseniz 48 saatlik noob protection bittiği zaman gerek robotlar gerekse müşteriler tarafından öldürülebilirler... yani oyundan elenebilirler. elenen kişiyi muhtemelen ekipler gelip çıkarıyor öldün sen başa dön diye.

3)dolares niye paso aynı günü tekrar ediyor diye soracak olursanız başladıkları kasaba doğrudan doğruya bir noob area. ölen herkes müşteriler dahil orda tekrardan diriliyor yeni gün yeni şans demek. yani o kasabadaki herkes aynı gün yeniden doğuyor yeniden sıfırlanıyor amma velakin daha ilerleyen seviyelerde... ki bunu da göreceğiz herkesin level 0 olduğu alanı gördük daha 0 lanma yok ölürsen yine sıfırlanma alanına gider baştan başlarsın.

4) müşterilerin hakkı canı falan bile olabilir... mesela en fazla 3 kere ölebilirsin sonra bir daha bilet alman lazım gibi.

5) ilerleyen seviyelerde çılgın şeyler var. amma velakin bu çılgın şeylerin ne olabileceğine dair hiçbir fikrim yok. şu labirentte ne olabilir mesela? para altın vs de olabilir. oyun sahası dışında oyunculara ait olabiliyordur alıp evine götürebiliyordur belki de...

6) dizinin en büyük sıkıntısı henüz bir hikaye yok. bir karakter ya da o karakterin giriş gelişim sonuç diyebileceğimiz bir şey çıkmadı henüz. 2. bölüm ile 1. bölüm hemen hemen aynı konsepte sahip farkız bir intro gibiydi.
tam person of interest bitti ne halt yicez derken çıktı geldi canını sevdiğim.
izleyin izlettirin beyler.
izlerken metafiziki inançları sorgulamaya sebep olabilecek, izleyiciyi düşünmeye zorlayan harika dizi.

s01e02--spoiler--

bu bölümde yapay insanların yaratıcısı olan dr. robert ford oluşturdukları "yapay" dünyada dolaşırken bütün canlıları kontrol edebiliyordu bizzat kendisi. bir nevi tanrı rolünü oynadı burada. o dünyada yaşayanlar onu göremiyordu görse bile hatırlamıyordu bildiğin ilahi bir güçtü kendisi.

dizi seyircinin kendini o yapay dünyada yaşayan insanların yerine koymasını istiyor çünkü seyirciler brain fuck yaşamaya bayılıyor artık. "ulan bizde mi böyle konrol ediliyoruz acaba da farkında değiliz" diye düşünmemiz gerekiyor bu sahneleri görünce onlara göre.

bu bölümde rüya olayına filan da girdiler, umarım bütün dizi matrix klişelerinden oluşmaz.

s01e02--spoiler--
1.sezon 2.bölümünü an itibariyle bitirdiğim , oyuncu kadrosuyla sağlamımsı, konu bakımından özgün ve düşündüren yapısıyla tutması muhtemeldir diye düşündüğüm dizi.
dizideki robotik oyuncular, ilerde ne türlü psikopatlık sergileyeceklerinin ipuçlarını yavaş yavaş vermekte.

physco coming soon.
ilk bölümünü soluksuz izlediğim dizi. söylenmiş zaten. oyuncular, kurgu, mekanlar falan her şey mükemmel. efsane olması muhtemel.
2. bölümüyle daha da bir meraklandırmıştır, yavaş giden ama sizi içine çeken tuhaf bir olayı var bu dizinin, çözemedim.
izliyoruz efendim.
takip edilecek dizilerden, severek izliyoruz.
(bkz: talulah riley)
1. sezon 3. bölüm geride kaldı. kesinlikle efsane olacağına emin oldum sonunda. atmosfer mükemmel, oyunculuklar harika.
eğer çizgisini bozmazsa efsane olur. bilim kurgu ve western beraber güzelmiş, sevdim diyenler için daha iyisi geliyor:

(bkz: firefly)
3. bölümüyle iyice kendine bağlayan, bir acayip dizidir.
olaylar olaylar...
Western sevmeyen insana bile kendini izlettirmeyi başaran harika yeni hbo dizisi. Yalnızca oyuncu ve oyunculuklar bile kendini izlettirir cinsten.
ilk bölümden pek birşey anlayamadık ama efsanenin doğuşuna tanıklık ediyoruz benden söylemesi. yeni fenomen olacak bu yapım. ed harris ve anthony hopkins reyizler varsa zaten boş olmaz bi iş.

ayrıca herşey bi kenara Shannon Woodward adında şöyle güzellik, çekicilik ve cazibe abidesi bir hatun var dizide.

görsel

kesinlikle izlenmeli. 10 üzerinden 9.8 verdim.
yeni dizi ararken hbo'yu görünce şöyle bi baktım. western ve bilim kurgu olarak etiketlenmiş daha da meraklandım. derken introsunu dinledim ve ramin djawadi'den çıktığını gördüm. ayıla bayıla da izledim.

https://www.youtube.com/watch?v=QeBik_YHBYM
yayınlanan son bölümü ile suratımda salak bir gülümseme bırakan dizi. izleyen arkadaşlar bana, "bro senin meşhur lafın geçiyor bu bölümde" dediler. irdelemeye çalıştım ama söylemediler. izledim ve, "evrimin, hayati yaratırken kullandığı tek araç vardi. o da hataydı." repliği ile karşılaştım. bu benim düşüncemdi her zaman. ben insanın bu kadar bilinçlenmesini doğada oluşan bir bug gibi görüyordum.

diziye dönecek olursak, inanılmaz bir alt metinle geliyor. gerçekten nolan'lar bu işin grandmaster'ı olmuş.
Henüz ilk bölümünü izleyebildiğim bir dizi ancak okuduğum tüm yorumlar olumluydu. Çok önem verdiğim birisinin yoğun ısrarları sebebi ile başlamıştım. Mantığı ve kalitesi çok çok iyi olan bir yapım olmuş. Bölümün başlarında kafama takılan birçok şey olsa da devam ettikçe hepsini anladım. Şuanda da eksiklik gibi gelen birkaç detay var ama sorun yine benle alakalı olabilir diyerekten yazmıyorum, ilerleyen bölümlerde muhtemelen onların da cevabını alacağım.
efsane bir dizi olur bu.
Bir cacık olmayacak ortalama dizi. izlenmez mi derseniz izlenir ama bir efsane çıkar mı... Çıkmaz.
3.bölümü itibariyle

(bkz: başını vermeyen şehit)
kimse söylemeye cesaret edemez ama tek kelimeyle sıkıcı.