dün gece izledim, gayet keyifli bir animasyon, emeği geçen herkesin ellerine sağlık. bu başlık altında asıl ilgimi çeken olay, kimi arkadaşların atilla dorsay edasıyla bu yapım ile ilgili meydanı boş bulup atıp tutmaları, adama 'daha iyisini yapabiliyorsan sen yap!' derler ama demiyorum ulan. sevimli bir film için yapılan yorumlarda bile sinirlendirdiniz ya bu bünyeyi pes valla!
şu ana kadar izlediğim en iyi animasyonlardan birisi. görüntüler muhteşem, ne kadar çok emek harcandığı kolaylıkla anlaşılıyor. hikaye güzel, verilmek istenen mesaj göze sokulmadan işleniyor. film boyunca geçen diyalog çok az olmasına rağmen insanı sıkmıyor, aksine küçük ve sevimli detaylarla kendini izletmeyi başarıyor.
kısacası harcanan para ve zaman boşa gitmiyor. kesinlikle harika bir yapım.
mükemmel bir animasyon filmi. içerisindeki dünyamızı koruyalım , şişko patates gibi dolaşacak kıvama gelmeyelim öğütleri de şahane ! wall-e ve eva aşkı süper.
ana karakterin film boyunca "val-i" ve "iva" dışında hiçbir repliği bulunmamakla birlikte kendisi en bir insani robot olma özelliğini o paslı ve hurda bünyesinde barındırmaktadır.
güzel bir zengin kız fakir oğlan hikayesidir. eva bacımız bir teknik servise, bilgisayar toplama, yedek parça gibi bir mesleğe girse herhalde kariyerin allahını yapar diye düşündürür ama botanikçidir.*
hem güzel bir aşk hikayesi hem de kapitalizmin dünyayı tüketmesi, insan ilişkilerini yozlaştırması üzerine bir animasyon. anti klişe timindeki abilerden özür diliyorum ama içinizi ısıtacak harika bir film derler ya aynen öyle.*
--spoiler--
insanların dünyayı yaşanmaz hale getirecek kadar çöplüğe boğarak uzayda yaşamaya başlamaları ve robotların dünyayı temizlemek için görevlendirilmeleri sonucunda yaşananları anlatıyor film. insanların sevgiden uzaklaşarak ilişkilerini sadece bilgisayar ekranlarında yaşamalarının sebebi ise yıllar boyunca * teknolojinin kötü yönde kullanılarak makinelerin insanları yönetmesi olarak anlatılmakta.
robotların * bile tüketim toplumunun zararlarını görebilmeleri ve dünyayı kurtarmak için insanlardan daha çok çaba sarf etmeleri ise çok güzel bir metafor. bunun yanında wall e'nin dünyada ilk yaşam kanıtını yani bir bitkiyi bulması ise dünyanın yaşanmayacak kadar kirletilip tüketilse de her zaman bir umut yeşerebileceğini düşündürüyor.
filmde insanların monotonluktan obezleşmiş hale geldikleri ve aynılaştıkları (herkesin kırmızı giyinmesi...) yaşam tarzı ise günümüzdeki yaşantılarımız açısından da bir fikir veriyor. günümüzde de sistemin insanların zihinlerini köleleştirerek bir yanılsamada (moda, pahalı giysiler, diziler, filmler, dinin kullanılması...) yaşamaya mahkum etmesi ve bu sırada kar hırsı yüzünden dünyanın yaşanmaz hale getirilmesi filme yansımış (filmde petrole bulanmış sular, uzay gemisinde havanın her gün aynı sıcaklıkta olması gibi ayrıntılar)
insanların aslında kapitalizmle özgür düşünceye kavuşacakları yanılsaması da bence filmdeki bilboard'lardaki reklamlarla çok güzel eleştirilmiş. herkes kırmızı giyinirken reklamda bu sene mavi moda denilmesi ve bir anda herkesin giysilerinin mavi olması...
uzay gemisindeki tüm konfora rağmen insanların kendi aralarındaki ilişkileri kaçırmalarının nelere mal olabileceği filmdeki diğer bir ayrıntı. örneğin wall e'nin filmde herkese el sallaması, karşısındakilerin elini sıkması insanlar tarafından yadırganmaktadır, çünkü insanlar diğerleriyle sadece ekranlarla iletişim halindedir. wall e'nin küçük böcek dostuyla yakınlığı da kim olursa olsun karşımızdakilere eşit davranma konusunda bence bir metafor.
wall e'nin mütevazi ve çekingen davranışları ise her gün empoze edilmeye çalışılan rekabet, hırs ve daha güçlü olmamız gerektiği düşüncesini hiçe sayıyor.
günümüzdeki yozlaşmış sistem düşünüldüğünde sevgilimizin elini tutmak için ne oyunlar, ne dümenler çevirmemiz gerektiği ile ilgili dayatılanları hepimiz biliyoruz. nerede ne yememiz gerektiği, kadınların sıfır beden, erkeklerin aşırı kaslı olmaları gerektiği, nasıl sevişmemiz gerektiği, hangi donu giyersek kızların bizi seveceği, hangi arabanın bizi daha statülü ve önemli gösterdiği, nasıl kız/erkek tavlanır taktikleri... toplumda sevgilinizle bir parkta el ele tutuşmanın bile yadırganması... ilişkilerimizin ne kadar da nefret ve çıkarlarla şekillendiğine dair daha bir çok örnek verilebilir.
eve ve wall e karakterlerinin aşkları insanlara yozlaşmış ilişkilerini değerlendirmeleri konusunda çok güzel bir metafor olarak kullanılmış. yalanlar, oyunlar, çıkarlar olmadan yaşanan bir aşk... hem de iki yapay zekanın, iki robotun, iki organik olmayan maddenin aşkı... kıssadan hisse.
bir robotun, aski insan artiklarinlarindan kesfetmesi, ona kapilmasini anlatan bir film. gercektende insanin tuylerini diken diken eden sahneleri bulunmaktadir.
wall e'yi görülüp izlendikten sonra insanlıktan vazgeçirten pixar animasyonu olarak kayıtlara geçmi$tir. ulen bir dirhem teneke parçasını bi emrah yap melül melül baksın, bi romeo yap sabaha kadar kucaklasın, bi süpermen yap gemiyi kurtarsın. holywood'un *yaptığı* en iyi animasyon filmidir.
hollywood'un yapabileceği en iyi animedir. yinede anime sanatının incelikleri için usta hayao miyazaki'den öğrenecekleri çok şey var. taklit edebilecekleri ise pek bir şeyleri yoktur.
başından beri uzay gemisinin otomatik pilotu oto ile 2001 a space odyssey de ki hal9000 adlı otomatik pilota,filme ve stanley kubrick'e saygı duruşunda bulunan,animasyon denilen dalı almış çok uç noktalara taşımış film.
--spoiler--
iki kelime bilen aşıkların masalsı hikayesi. çok şekerler. ayrıca film belki de yüzyıllar sonraki insanoğlunun halini anlatıyor. hiç bir harekete ihtiyaç duymamaları, her şeyi makinelerle yapmaları, hareketlerini yürüyen sandalyelerle gerçekleştirilmeleri. tatları, duyguları, bitkileri hatta güneşi bile tanımamaları. aşırı hareketsizlikten kemik erimesine yakalanmaları. teknolojinin hayatımızda yol açabileceği dezavantajları işlemiş.
--spoiler--
önceden de tahmin ettiğim üzre 81. oscar ödüllerinde en iyi animasyon ödülünü almış film.. doğru çıkan tek tahminim ne yazık ki.. ama aldığı ödülü hakeden bir filmdir.. e ne de olsa pixar diyesi geliyor insanın..
--spoiler--
wall-e'nin hafızasının geri geldiği sahne olmamış. öyle durduk yere hafıza geri gelir mi abicim ya, yeşilçam yapmaz bunu. kafasına birşey düşecek yahut ayağı takılıp düşecek başını çarpacak biryerlere ki hafıza geri gelsin. cık cık. sosyal mesajlar falan güzel, mis gibi.
--spoiler--