vaudeville for vendetta

entry647 galeri1
    200.
  1. yazdıklarından ziyade yazılanlar ile kendime fikir edindiğim yazar.
    uzun yazma üşeniyorum. *
    3 ...
  2. 201.
  3. lanet olası yazar insanıdır. b.k var okadar uzun yazıyorsun. ya kardeşim kısa ve öz cumlelerle anlatsana kendini, aynı lise edebiyat derslerinde ki gibi. ya okumak istiyorum ama üşeniyorum.

    yazdıklarını okuyamayınca hoyratlaşıyorum.
    3 ...
  4. 202.
  5. --spoiler--
    ayrıca sevgili kardeşimiz yazısında ona buna götüyle güldüğünü ifade ediyor. çok ilginç, arkadaşımız belli ki götünü sıçmak dışında her işte kullanıyor, götüyle gülüyor, götüyle yazıyor, götüyle anlıyor, götüyle vesaire vesaire...
    --spoiler--

    Ata Yalçın bu yazarı takip ediyorsa götüyle ağlayacaktır. *
    (bkz: #4409709)
    6 ...
  6. 203.
  7. anlatımı, cümle kurma biçimi falan en yakın arkadaşıma çok benzeyen yazar. her okuduğumda aklıma gelir.

    (bkz: aynı bizim faruk)
    5 ...
  8. 204.
  9. (#4378109) numaralı entrysinden de anlaşılacağı üzere sevişken bir yazar. bu herif sevişmesin de kim sevişsin? misal ben kız olsam okuduğum bu son entrysinden sonra bir şekilde kendimi gösterme isteği hissederdim, verirdim demiyorum. böyle özgün ve şahane bir betimleme yeteneği hem de akıcı üstelik hepsi öykü tadında.
    gerçekten taktir ediyorum, sözlüğe girip çıkmalarımın tek nedeni.
    3 ...
  10. 205.
  11. ben ona inanırım ki; insan evladı, acıyı da sevinci de; ne bileyim kaybetmişliği de elde etmişliği de (bakma kısıtladığıma, buna her şeyi dahil ediyorum) kendi çabasıyla, kendi seçimiyle yaşamalıdır. ötesi el sikiyle gerdeğe girmek olur ki, yanıbaşındaki düşmanından, kendinden başkasına kızma haybeciliğine düşmeyesin. nedir el sikiyle gerdeğe girmek, aç babacım bana hayal dünyanı, iki dakika film oynatalım:

    * * *

    - abi kız romantik erkeklerden hoşlanıyomuş. napmak lazım, çok heyecanlıyım abi. abim benim, yardım et kurbanın oluyum.
    - sen o işi bana bırak fahri. şimdiii, gitmeden bi çiçek alıyosun evvela. muhabbeti koyverdikten sonra, hastasıyım şiirin de hatuna. derse ki "oku bana fahri, oku üfle, şiir üfle fahri mahremime. fahrim", o esnada ben girerim devreye, saklanır arka tarafa ben söylerim, sen tekrar edersin, ben söylerim, sen tekrar edersin. sen bana bi işaret çak yeter fahrim. he mi farrom? olmaz mı fahrettinim?
    - büyüksün abim. çıkar abim. taşağını çıkar abim. bırak bi yalayım abim.

    *şiir karesi gelir, çatar*

    - işte böyle elif'im. şiir olmasa nabardım, düşününce bile bi titreme geliyo.
    - a inanmıorum ya, ben de bayılıyorum şiire. bana okusana bi tane lütfeen..
    - tabii elif'im. öhöm öhöm. o zaman ben sana şiir okuyayım elif. öhhö şiir diyorum, okuyayım diyorum.
    - aha şiir muhabbetini açtı lan bizimki. hasretinden prangalar eskittim.
    - ıeee, öhö. hasretindeen piranadann tiskindiim.
    - saçlarına kan gülleri takayım.
    - saçlarına yaar, döllerimi akıtayıım.
    - aaa bu nasıl şiir be, terbiyesiz!
    - ne diyosun kıza ulan ayı?
    - vermiyo musuun banaa ulan karıı?
    - toparlan gerizekalı!
    - domal laan, gerizekaalıı! ulan bu nasıl şiir?
    - ben de onu diyorum aptal, bu nasıl şiir, gidiyorum ben, allah belanı versin!
    - dur elif'im. elif'im dur, vallaha tiskinmedim piranadan neyden.. vallaha pirana elif..

    * * *

    fiyaskoyu gördün. işte, bu biraderin de el sikiyle gerdeğe girmiş ve yılbaşı muhabbetine çok da hesapta olmayan bi eskişehir yolculuğuna kalkışmıştır, arkadaşlarının gazıyla. "yılbaşına eskişehir'deyiz baba, pompa var, basınç var, gürz var" diye muhabbete gelince tatlı da, aniden uyanıp gözleri yarım saat tavana dikerek, "kolpa sikişler bir kenara, sana ters olum bu ucuzluklar, gönül adamısın icabında" diyerek sıkıntılı sıkıntılı düşündüğüm sabahın birkaç saat sonrası garda buldum kendimi. ilk kez gidiyorum eskişehir'e ve allah seni inandırsın en son veletken atatürk orman çiftliği'ne gittiğimizde bindiğim trenin karla karışık hüzün çağrışımına selam etmek babında raylara vurduk kendimizi, ucuzcu olduğumuzdan değil.

    en yakın sefere bileti aldık fakat ben garip beklentilerimin karşılığını alamadım. bilen bilir yol hikayelerim meşhurdur. en basitinden:

    * * *

    antalya'dan mı istanbul'dan mı artık nereden dönüyorsam, arka sıraları ve haliyle yanımın da boş olduğu bir otobüste 10-11 yaşlarında bi velet dolanıp döküyordu. kitabımı okurum, müziğimi dinlerim, paşa paşa oh diye tek başına yolculuk ediyor olmama sevinirken bu piç yanıma damlayıp ben tersledikçe muhabbet açmaya çalışıyordu. sonradan,

    - abi sen ne içicen?
    - ha?
    - ne içicen sen?
    - o ne demek olm? hem gitsene sen artık ananın yanına.
    - muavin abi getiriyo ya, ne içecen o zaman?
    - lan ne biliyim ben? kahve.
    - yaa kola iiiç.
    - la sağane? kahve içecem.
    - (ağlar tonda) yaa kola iç yaaa, abi kola iç yaaa..
    - (bana geldiler, bebe gibi inatlaşıyorum çocukla) hayır olm banane, kahve içicem.

    (bilahare muavin, servis için gelir)

    muavin: çay, kahve, kola, fanta, ne alırsınız?
    ben: kahve. kahve alıcam. evet. kah. ve.
    muavin: sen ne alırsın canım?
    velet: kahve.
    ben: abaov.

    * * *

    ve nice benzeri hadisenin merkezindeki adam olarak, yalnızca küçük kardeşine küfür öğreten çingene kızı ve saatler boyu usanmadan "taş-makas-kağıt" denen oyunu oynayabilen (ki bilahare 300 kez aynı üçlüyü tekrarlamanın etkisiyle "taş-kağıt-makas" telaffuz babında "kaş-makat-sakız" gibi bi ucubeye evrilene kadar da devam ettiler) üç karı beklenti ve korkularımın biraz dışında kalıyordu.

    netice itibariyle, eskişehir'e vardık. bikaç yerde içip takıldıktan sonra yılbaşı muhabbeti için bi mekana gittik ve yine sabahki "karı marı yok enis. efendi gibi içkini iç sonra da siktir git uyu" düşünceleri arasında, mekana süs için getirilmiş ve sanıyorum mekan sahiplerince çiçek olduğu düşünülen koca bi ağacın arkasında harbiden de paşa paşa içip, kaçtım ortamdan.

    mekan çıkışı arkadaşın evinde takıldıktan sonra aynı günün gecesi akıllanmayıp tekrar trene binme eşekliği gösterdik ve şansımızı sikeyim, en baştaki vagonun en ön sırası idi yerlerimiz. o meşhur "köfteci ali"de kendi porsiyonum yetmezmiş gibi milletin yarımını yemem ve acı biber turşularını hesapsız kitapsız yutmam sonucunda, herkes cayır cayır uyurken ben bi sağa bi sola dönerek cehennem azabından hallice topacı oynuyordum boktan bi koltuk üzerinde. sonra bi yazı dikkatimi çekti üst tarafta: "imdat freni. tehlike anında kolu çekiniz. (buraya dikkat baba) lüzumsuz yere kullananlar cezalandırılır"

    off. abi cümledeki belirsizliğe ve ürkütücülüğe bakar mısın? lüzumsuz yere kullananlar cezalandırılır. "sigara içmek, ağrılı ve yavaş bir ölüme neden olabilir"den hallice bir tehdit. nasıl bi ceza bu, ne tür bi ceza, napacaksınız lan?

    - (vijjjjiyuuuvv. iiiiiii)
    - kim çekti onu! kim, hanginiz!
    - abi valla ben yangın var dediler. yanıyoruz dediler, ben ondan çektim abi.
    - şu an konya'dan bi ordu yola çıktı. buraya doğru geliyor!
    - abi.. abi ühü nolur..
    - aloov. komutanım, biz yakaladık bunu. elini kolunu güzelce bağladık komutanım, siz hiç şeyapmayın.(kraldan çok kralcı mı arıyon?)
    - abi..
    - sus! aloov. galiba golum gırıldı gomtağnım onun dışında bi şeyyok, zaiyat yok.(ulen horoz.. otoriteye yaranmak için yalan da söyle, iyice alçal pezevenk..)

    uyudum, aniden uyandım. temiz kalmış bir sevgiyi; kolpa yollarda, kolpa kadınların üzerinde kirletmediğim için mutluydum.

    (tüm güzel yüzlüler! kaçınız temiz kaldı?)
    75 ...
  12. 206.
  13. kabususum abimdir , temiz sevgisine kurban.
    1 ...
  14. 207.
  15. --spoiler--
    ben komple moderasyonu itin götüne sokalım diyorum.
    --spoiler--

    dur lan dur!!! güzel bir laf evet de, heyecanlanmadan, önce şunu da bi' oku bence: (#4482701) bağlam babında... kenan erçetingöz kıvamına getirme beni sonra, cımbızla laf çekip manşete çakıyormuşuz gibi...

    bakınızını verdiğim yazısında kendi adıma katılmayacağım bir unsur görmedim şahsen. iyi sokmuş istediğine. bu kadar emek verip, zamanından harcayıp az bile söylemiş belki de. anlayamayacağım şimdi o hali.

    yalnız düşünmek lazım; kendi kalemiyle sağladığı uludağ sözlük'ün reklamı toplam dilimin kaçta kaçıdır acaba? kaç kişi bu takma adı ve yazdıklarını duyup yazar olmuştur buraya? cesaret edip yazanlar, "aman abim, sırf senin için geldik sözlüğüne, kölen olurum, yapma abi vurma!" filan bile diyebiliyorlar misalen. gayrisini isteyen düşüne...

    şu üstteki lafa da* baya güldüm yalnız.

    haydn senfoni...
    1 ...
  16. 208.
  17. zor bulunan, okulunası yazarlardan biridir. ( benim için )
    1 ...
  18. 209.
  19. inanılmaz bir adamdır. durum komedisiyle ilgili birşeyler yazdığına eminim.
    1 ...
  20. 210.
  21. az yazdığı için kendisine sitemlerimi sarkıttığım yazar...

    eniiisss, baba yaz sen yaz, durmadan yaz, durmadan okumazsam top olayım. *

    (bkz: yaz ki seni görebilek)
    4 ...
  22. 211.
  23. sözlük açıldığında ekrana gelen entrylerin %80'inin sahibi. hoş yazıları var.
    4 ...
  24. 212.
  25. siktiri boktan tanım cümlesi ile girmek isterim;

    tanımam etmem.

    geçen haftanın en beğenilen entrysini yazmış, tebrikler. ben yazıyı körsırı aşağı indirmeye üşenecek kadar uzun bulmama karşın adam üşenmemiş yazmış, helal olsun. benim merak ettiğim onun bunu yazarken ne kadar zaman harcadığı falan değil ha, yanlış bilinmesin. benim derdim bu entryi haftanın en beğenileni yapma konusunda emeği geçen tüm artı oy verici yazarların yüzde kaçının bu entrynin tamamını okuduğu.

    kendisine çok hayıflandım şerefsizim. marka değeri olmuş nick böyle bir şey olsa gerek. ben yazsam aynını kaç kişi okur acaba çok merak ediyorum. ben onun yerinde olsam yazılarının aralarında bir yerlerde tüm sözlüğe küfrederdim, böylece kim okuyor, kim okumuyor anlardı.
    74 ...
  26. 213.
  27. --spoiler--
    ...fazla evirip çevirmicem birader, misalen ekşi sözlük'e bakıyorum, itü sözlük'e bakıyorum, uzun süredir "x yılının en beğenilen entry'leri" istatistiği tutuluyor. açık açık söyleyim kıskandım abi. yani herhangi bir yazarın verilmiş emeğinin hakkının daha şık bir teslim edilme biçimi ya da sözlükte yeteneğiyle parlayan yazarın daha keyifli bir onore edilme şekli olabilir mi?...
    --spoiler--

    şekilde dem vurmuş arkadaşımız bir entrysinde, sonuna kadar haklı da. biz de birkaç yazar arkadışımızla oturduk müşahede ediyoruz konuyu, "evet doğru söylemiş çoçuk", "valla çok iyi olur" gibisinden. halbuki, lan ipneler sanki kaç defa en beğenilenlere girdinizde, sen de bu konudan dem vuruyorsun, değil mi? işte bu sonradan bir sivri zekalının aklına gelince;

    -way ipnee, la olm kendisi zaten her hafta en beğenilenlere giriyo.
    +valla lan, vay pij.
    *vay mınakoyim.
    -tabi tabi, ondan. hani kendi giriyo ya en beğenilenlere asals..
    +sen sus lan!

    falan filan fıstık..

    ayrıca (bkz: bir ovgu olcusu olarak kufur)
    9 ...
  28. 214.
  29. atarım, yalarım, çınarım, meşe odunum, çatalkaram, çingenem, pırt...
    3 ...
  30. 215.
  31. olm çok samimiyetsiz bi övgü gibi duracak ama, muhabbeti hoş adam. valla.
    nedensiz bi sevgi-saygı duyuyor insan.

    edit: olm bunun nesini anlamadiniz mınaki?
    3 ...
  32. 216.
  33. sözlüğe yazdığı her anısından ayrı bir komedi dizisi çıkartılması gereken yazar. ardından yaptığı yorumlar ise diyaframın patlamasına neden oluyor.

    --spoiler--
    arada bir zarife teyze gelir bizim eve: "ay çok şirindi ahaha." deyu hatırlatır o anı bana. hee çok şirindi de, ondan gülmekten daşşakları halıya serdiniz di mi? vay seni hain seni hain. yaktın beni zarifaanım.
    --spoiler--

    ne yalan söyliyim, bir içki masasında falan karşılıklı muhabbet etmek isterdim bu adamla.
    4 ...
  34. 217.
  35. sözlüğün en sağlam yazarlarından biri olarak gönlümü kazanmış dördüncü nesil. sözlük stand-up çısı. ne çok komik hatıran varmış be vodvil.
    1 ...
  36. 218.
  37. ı ııh çok kibirşinas adam * bir mesaj attım güzel yazıyorsun diye yıllardır cevap yok adamdan be, şöhret bu şöhret. vurun.
    3 ...
  38. 219.
  39. atılan mesajlara karşılık veren ve asla kibir sahibi olmayan yazardır, hatta isterseniz msn bile verir, o derece cana yakın bir insandır kendisi.

    (bkz: entrylerinizi beğenerek takip ediyorum msn var mı)
    4 ...
  40. 220.
  41. hakkında 3 entry girilince hiçbir şey olmadığını sandığım yazar. nitekim bir şey de olmamış zaten.
    3 ...
  42. 221.
  43. atılan mesajlara aynı samimiyette cevap vermeyen yazar;

    + hoca, yine güzel olmuş bak. iyisin sen ya, busun sen.
    - eyvallah baba, yalarım.

    (bkz: ağzını yirim)
    7 ...
  44. 222.
  45. bu adamı ilk tanıdığımda 1.85 boyunda ve 90 kilo ağırlığında minik dev tabir edilebilecek bir adam idi. gün itibarı ile tartıya sokuyorum da kendisini:

    1.71 boy

    65 kg

    ne yaptınız ulan adama...bu kadar yalanır mı be...tamam yalayın, dilleyin ama abartmayın yahu...2 yılda adamı yalaya yalaya yarıya indirdiniz be...ayıptır ulan...
    11 ...
  46. 223.
  47. atilan mesajlara samimi cevaplar veren yazar.

    + olm çilgin yaziyorsun lan, ne komik adamsin aminakoyim.

    - sağol, ben de senin.

    not : bu diyalog tamamen hayal mahsuludür. gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur.

    edit : bu basliğa benden sonra, benim yazdiğim kalipla entry yazan kişilere sütümü helal etmiyorum. o kadar...
    40 ...
  48. 224.
  49. kimileri tarafından roman kadar entry girip okundugunu zanneden yazar olarak tanımlanan yazar. roman kadar yazar entrysini ama onu bilenler okur *efem sıkılmadan. entrylerinin devamı beklenmektedir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük