kitap okuyan, klasik müzik dinleyen, tiyatral yönü olan entel bir devrimcinin filmi. afişi ve içerdiği aforizmalarla, pulp fiction dan sonra, kanımca son zamanların en kült filmi.
Sinema tarihinin en çarpıcı yapımlarından birisidir. Zira ciddi anlamda sistem eleştirilmiştir; ve bu sistemi kullanarak yapılmıştır. Bu yönüyle de ciddi bir yapım olduğu gözler önüne serilmektedir.
ilginç olan, gece geç saatlerde yayınlanan bu filmin hemen arkasından rte nin ulusa sesleniş konuşmasını veriyorlar.*
artık ironi mi yapıyorlar, inadına mı yapıyorlar, orasını bilmiyorum...
imbd listesinde 181. sırayı almış olsada, insanların bu filme olan hayranlığı, filmin etkisi ve içinde geçen sözlerin kalitesi asla unutulacak gibi değil. ayrıca natalie portman'a hayran kalmamak elde değil.
--spoiler--
5 defa izledim ben bu filmi, manyak falan değilim, filmden hissettiğim o baş kaldırı, o isyan, o sistematik kurgular beni benden alıyor.
yüzünü göstermeden, sadece sesiyle bir insan bu kadar hakim olabilir bir karaktere.
maskeyi öperek zevk alana natalie portman beni benden almıştır o sahnede, gerçekten önemli olan et ve kemiğin bir araya gelip uyum sağlaması değil, duyguların beden taşıp karşıya geçmesiymiş.
ve halkı korkuyla bir arada tutmanın ne kadar basit bir olay olduğunu göstermiştir bana, zamanında hasan sabbah da yapmıştır bunu, tek fark hasan sabbah 40 yıl beklemiştir, bu ise 20.neyse, konumuz bu değil.
şiddet bazen iyilik için kullanılabiliyormuş demek, ki o şiddet herkesi kendi etrafınıza getirir, siz aradan sıyrılıp gidersiniz bir de.
o isyanı her seferinde hissediyorum ve her seferinde "bir kere daha izlicem lan" diye kapatıyorum.
ve son olarak, ki adettendir;
go to work,
get married,
have some kids,
pay your taxes,
pay your bills,
watch your tv,
follow fashion,
act normal,
obey the law,
and repeat after me: i am free
filmde geçen hangi cümleyi hangi düşünceyi buraya aktaracağıma şaşırdım. biri yangında diğeri yağmurda yıkadı ruhunu. benim aklımda en çok kalan sahneler bunlar. daha birçok sahne var herkes kendine yakın bulduğu sahneyi seçer. izleyin izlettirin kısacası. ben geç kalmışım korkularımdan arınmaya sizde kalmayın.
kesinlikle çizgi romanı kat kat daha iyi olan eser. david lloyd ile alan moore çalışmasıdır*
ayrıca çizgi romanda olan anarşi tanımından tutun, anarşi kelimesinin geçtiği *hiçbir bölüm filme aktarılmamıştır.
Evey (Natalie Portman) ile beraber ben de ağladım, V (Hugo Weaving) ile beraber ben de bıçaklarımı çektim. Artık özgürüm, artık korkmuyorum! Çaylak olarak affınıza sığınarak kişisel ''V for Vendetta'' videomu da paylaşmak istiyorum. Başkaldırının filmi ve isyanın şarkısı diyerek noktayı koyuyorum.http://www.facebook.com/video/video.php?v=477480419395