cogumuzun hatirladigi, belleklere kazinmis sahnelerdir. bir keresinde semsi inkayakemal sunal a bir bilet satmisti. büyük ikramiye kemal sunal a cikti, sonra yanlis oldugu anlasilinca tüm mahalle semsi inkaya yi kovalayip nerdeyse linc edecekti. beline bagladigi, büyük ikramiye burdan satildi tabelasi beni güldürmeye yetmisti.
bu sabah birden bire aklıma gelen bir sahneyi paylaşmak istiyorum sözlük ahalisi. hanım kızımız hülya koçyiğit. dalyan beyimiz ise ediz hun. bunlar yağmurdan kaçıp bir kulübeye sığınıyorlar. kulübe karanlık. hülya kızımız camdan bakarken birden bir şimşek çakar. hülya korkarak geriler ve kendini ediz'in kollarına bırakır. ediz hülya'yı kollarından tutarak gözlerine bakar. 'korkuyor musun yavrum' der ve cevap beklemeden devam eder(hülya zaten iyice salaklaşmıştır). 'bende korkuyorum bak' der ve ellerini gösterir. elleri titremektedir. çok korkmuştum ya ediz hun'un o halinden. sapık mıdır nedir. bir de kızın öğretmeni miydi neydi... bak bak, yavrum diyor birde, sübyancı mıdır nedir! işte böyle bir sahne. ben hiç unutmadım.
bir de bunu yapan bunu da yaptı; (bkz: bu ellerle mi?)
çöpçüler kralı'nda zabıta şener şen uyuz olduğu çöpçü kemal sunal'a mahallede ki bütün kedileri toplayacaksın emri vermesi ve kemal sunal'ın bütün kedileri bir çuvalın içine koyması tabi her taraf tırmık içinde daha sonra şener şen gelir ve şöyle bir diyalog oluşur.
- kedileri topladın mı?
+ evet efendim.
- hani nerede?
+ burada.(sinirle bütün çuvaldaki kedileri şener şen'in önüne döker.)
"selvi boylum al yazmalım" ın son sahnesinde türkan şoray ve kadir inanır ın birbirlerine doğru yürürken zihinlerinden geçen düşünceleri gözleriyle anlatmaları ve sonrasında türkan şoray ın beklenmedik bir seçim yaparak kadir inanır a dönmemesi ve kadir in kamyonuna binip gitmesi.
masumiyet - haluk bilginer'in cigara eşliğinde güven kıraç'a geçmişi anlattığı sahne gemide- kaptan: sen öle san öle san, pezevenki öldür 1 cinayet, kız al 2 adam kaçırma,kızı en az 2 kişi s.k 3 ırza tecavüz, her gece esrara takıl 4 nerden baksan içicilik, heriflerin ceplerinden paralarını al 5 gasp, bütün bu bokları yedikten sonra polislerin suratına bakıp kusura bakmayın abi kaza oldu diyemezsin,adamın götünden kan alırlar kamil kan kan. ağır roman -
''guneş buluttan sıyrılırken gokkusagının renkleri koleranın damlarında sevişti.
can sesleri
ezan sesi
hafif esrar kokusuyla karışıp
havayı kapladı.
savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif ofkeye;
zaman ki sana hasta oldu.
incelikli haytasın.
nuksederken raksını mahallenin ma$allahi eyvallahı;
guzeldik be oglum..
''$imdilik ölümüne kadar hayattasin,
$imdilik..ölümüne kadar hayattasin..''
..
Yılmaz güneyin orospu olacaksa okumuş orospu olsun dediği sahnedir.
-Ramazan gene kumara baslamış karısı şikayete geldi. Kundaktakı çocuğu hastaymış alacaklılar kapıda beklermiş. Ramazan bir haftadır ortada yokmus.
+Aslanım benim aslanım beni kurtarsan kurtarsan sen kurtarirsın, bu ramazan katilden beter hayırsız, insafsız, iki yüzlünün biri çoluk çocuk sefil olduk evde su içicek kap bile kalmadı. Sonunda ortanca kızımda isyan etti! Ablam gibi bende orospu olucam dedi!
-Ramazanı bulun, ramazana beş bin lira verin, bu karıyı boşasın!Bidahada eve gitmesin kızı evden alıp yatılı okula verin. Orospu olucaksa da okumuş orospu olsun.
+ Hayır olamaz olamaz! Ben kocamdan ayrılmam, beş bin lirayi o ite vermeyin bana verin...