bugün

senaryosunu Ayşe Türk'ün yazdığı yönetmenliğini Mustafa Kara'nın yaptığı, Türkiye'den ingiltere'ye kaçak yollarla giden bir grup insanın yaşadığı olayları anlatan yeni bir film.

--spoiler--
Farklı sınıf ve kültürdeki çoğunluğu genç insanlar, yaşama başka bir yerden yeniden başlamak için ingiltere'ye doğru umut yolculuğuna çıkar. Kimi işlediği bir suçtan kaçar, kiminin hayali zengin olmaktır, kimi çocuğuna daha rahat bir gelecek sunmak ister, kimi yeni lisan öğrenmek ve ailesine ekonomik anlamda yardım etmek... Kimileri ise sadece macera için bu arayışa yönelmişlerdir.
--spoiler--

http://www.umutadasifilm.com/
izlerken sürekli "yok artık, bu kadar da olmaz" dediğim saçma kavramını parçalamış, yerden yere vurmuş bir film. küçük emrah desem beğenmezler, gidip çektikleri filme bak arkadaş yahu. "umuda yolculuk", "otobüs" gibi muhteşem göç filmlerini başaran türk sineması için kara bir leke. bak, gitmeyin, uyarıyorum şimdiden!

yok gurbete gidip özünü korumakmış, esas adamın adı asil miş, yabancı hatuna takılmak başa bela getirirmiş; geçin bunları yahu....
en iyi performansi ali surmeli nin sergiledigi, biraz abarti da olsa (o kadar kolaymi lan ilticaci gidip her yerde fink atmak) kismen dogrulari dile getirmeye calismis, eksikleri olsa fena degil diyebildigim turk filmi.
meleğin sırları filmiyle senaryo paralelliği gösteren film.

konuyla alakasız bir çerkes düğünüyle başlayan film, "dersini almış ediyor ezber" türküsüyle biterken, yurtdışı hayali yaşayan gençlerin hikayesini anlatıyor, anlatırken, "bakın, biz buraya gelen ilk türkler gerçek mücadeleyi verdik ve hakkımızla namusumuzla tutunduk, ayakta kalmayı başardık üç beş kuruş kazanıyoruz" imajı sert bir dille anlatılmış. lakin yeni neslin avrupaya ayak basanlarından toy kızlar bekaretlerini kaybedip orospu, erkekleri ise orospu olamayacağı için serseri olup çıkarlar diye adamın kafasına vuran film.

zafer algöz ün babacan rolü, filmi sonuna kadar sürüklemeyi başarmış, dört dörtlük bir oyunculuk çıkartmış.

hülasa, geç de olsa seyredilir vakit geçirilebilir bir film.
film de işlenen tema çok güzel, filmden çıkan anafikir güzel, senaryo çok iyi fakat görsellik sıfır. yani öylesine bir senaryo, öylesine bir tema ancak bu kadar rezil bir şekilde anlatılabilirdi. ama genede izlenmesi gereken orta şeker bir film diyebiliriz. sağlam bir yönetmenle, sağlam bir prodüksyonla, tecrubeli oyuncularla çalışılsa abartmadan söylüyorum gelmiş geçmiş en iyi 7-8 türk filminden bir tanesi olabilirdi. öyle kaliteli kumaşı var filmin. ama olmamış.
londra da geçen arzu yanardağın başrollerini paylaştığı favori filmlerim arasında yer alan 2006 yapımı türk sinema filmi.