gerçekten büyük bir aşk ile okuyacağımdan hiç şüphem yok. hâlâ şansım var bu bölümde okumamak için ama ben diğer okuyanlar gibi bu bölüme girip sade bir bankacı olarak çıkmayı hiç düşünmüyorum.
bölümden bahsetmek gerekirse okuyan herkesin genel kültürünü yükselteceğinden şüphe duymuyorum, fakat olay sadece genel kültür seviyesini yükseltmekten geçmiyor. adam akıllı en az 2 dil bilmek lazım. ben devlete girmek istemiyorum özelden iş bulmak istiyorum dersen üstüne bi' master yanında açık öğretimde iktisat/işletme bölümünü okuyup cv'ne eklemek çok önemli.
yurt dışı deneyimi bu bölümde kendini geliştirmek için inanılmaz bir fırsat. farklı kültürler, farklı diller insanın görüşünü dahi değiştirecek şeyler bana kalsa.
ama kendin bir halt yapmadıktan, senelerce yattıktan sonra "yaaee iş yok bu meslekte herkeees bankacı oluyüür" dersin, hem kendini hem bölümü kötülersin.
2008 yılında mezun olduğum ve sınıfımın yarısından fazlasının bankacı olduğu bölümdür.Hayır anlamadığım şey sayısal olarak toplasan 2-3 ders anca gördük nasıl böyle bir sonuç çıktı çözebilmiş değilim.
Boğaziçi, Bilkent veya ODTÜ'de bu bölümü okumayı düşünüyorsanız ve ingilizceniz "intermediate" ama ben bunu "advance" yaparım kurtarırım diyorsanız, bir daha değil beş daha düşünün.
O okuma materyalleri için Nobel ödülü kazanabilecek ağırlıkta kitap yazmanız gereken bir ingilizce lazım. Sonra tavuk eniği gibi ordan burdan Türkçe materyallerle açığı kapamaya çalışır, 2.5 ortalamayla okul bitirir, sonra da bu bölümden çıktım ama iş bulamıyorum diye ağlanırsınız.
En cok issiz kalan bolum oldugu soylenmis. Acikcasi 100 kisi mezun olduk, calismayan 3 4 kisidir. Gayet ucu acik olmakla birlikte kendi daliniz disinda pek cok yere alinmaniza sebep olabilecek bir bolumdur.
Her denene inanmayin azizim.
Edit: okunacaksa ingilizce olmasina ozen gosterin. Cunku mezun oldugunuzda kendiliginden advanced seviye bir yabanci dile sahip olursun, eger biraz da ilgin varsa orta seviye ikinci bir dil ile piyasada is bulman cok basit.
araştırmalarıma göre işletmeden sonra en çok işsizin olduğu bölüm. bana çok uymasına rağmen işsizlik sorunu ve toplum baskısı yüzünden tercih etmeyeceğim bölüm.
yine duyumlarıma göre ingilizce okunması avantaj sağlıyormuş. diplomatlık da babadan oğla geçiyormuş.
9 eylül'de dağın başında eğitim veriyormuş vs.vs.
edit: yine de mezun olan ya da okumakta olan fikrimi değiştirmek isteyen olursa bi ışık yaksın.
edit2: eksilenmişim la. bu vakitte yanlış bişey yazdıysam affola.
isminin güzelliğinden midir diplomat hayalciliğinden midir bilinmez, türkiyede sık tercih edilen bir bölümdür.
dersleri zevklidir, kolay geçersiniz.özellikle dış polikita,siyaset vs. seviyorsanız.
lakin ankara veya istanbulun iyi üniversitelerinde okunmadığı sürece dışişlerine girmek gerçekleştirilmesi zor hayaller zinciridir. düşünün yani dışişleri bakanlığı senede sadece 75 personel alıyor. bir sınıf mevcudu kadar bile değil.
dil mutlaka gerekir. iyi bir yere girmek istiyorsanız ingilizce yetmez. üstüne bir dil daha öğrenmeniz gerekir.
şunu söylemeyliyim ki iktisadi ve idari bilimlerin ne olursa olsun tercih edilebilecek en iyi bölümüdür. iktisat dışında sayısal ders yoktur.
bir çok sözlükte okuduğuma göre;
mezunlarının bir iş bulamamasından yakınılan, her şeyden biraz öğreten ama bir alanda uzmanlaştıramayan, okurken sen ne olucaksın sorusuna kem küm edilen bölümmüş.
bunlara rağmen okutulan dersleri bana uyduğundan tercih etmeyi düşündüğüm, mezununun veya hali hazırda okuyanından mesaj beklediğim bölümdür.
hakkında bir çok şeyi merak ettiğim bölüm. zira en baştada herkesin dilinde olan işsizlik problemini merak ediyorum. ve okuyanından, mezunundan tavsiye bekliyorum. şimdi bana gelip de eğer kendini geliştirirsen elbet de işsiz kalmazsın fasa fiso su yapmayın. bu zaten hayattaki her şey için geçerli zira limon 50 kuruş gel abla gel abla diye bağıran limoncunun her zaman köşesine çekilip sus pus oturmuş limoncudan fazla satış yapabileceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. fakat bir de limoncunun bağırmasına gerek bile kalmadan en yoğun nüfüslu yere en ihtiyaç olan yere tezgah açması vardır ki talep doğrultusunda limonunu kasalarca satabileciği de oluyordur.
hayatım boyunca enlerde yaşamadım yaşamayıda pek istemedim herkesi geçip illaki 1. olucam şampiyon olucam psikolojine fazla kapılmadım. zira 2 limon fazla satarım ayağına bir çok kez bağırma zahmetinde bulunacağımıda sanmıyorum hırslı bir insan değilim. insanlar gelip tezgahtan alıyorlarsa alsınlar psikolojisindeyimdir. şimdi siz söyleyin abilerim böyle bir bölüme tezgah açmak benim için nasıl bir sonuç doğurur ?
edit: ingilizce ve +1 dil öğrenememekten korkan bu yazar şuanda kamu yönetimi okuyor. ha diyeceksin ki aynı bokun laciverdi değil mi ? eşşeklik işte...
Edit 2: ingilizce ve +1dil öğrenmek isteyen bu yazar şu anda yatay geçişle bu bölümü okuyor.
ve büyüyünce ne olacağını kendisi de çok merak ediyor.
iktisadi ve idari Bilimler Fakültelerinin en afilli bölümüdür. Benimde okumaktan gurur duyduğum bölümdür ayrıca. Bu bölümde okumayı tercih ettiyseniz her alanda bol bol kitap okumayı, gündemi yakından takip etmeyi ve politik olmayı da tercih etmiş olursunuz bir anlamda. Lakin sırf isminin cazibesine kapılıp ya da size bol para kazandıracak bir iş bulmanızı sağlar umuduyla bu bölümü seçmeyiniz, seçtirmeyiniz. Zira, işletme tarzı bölümler sizin için daha uygundur.
askere gitmek için yapılan başvuruda, askerlik şubeniz direk olarak "uluslararası ilişkiler uzmanı" "uluslararası ilişkiler mezunu" yazıyor. yani sırf askerde bir boka yaradığı görülmüştür.
yani normal hayatta uluslararası hukukun kurucusu olarak kabul edilen kişinin grotius olduğunu ya da austin'in kuramlarından tutun da, umumi senet nedir, protokol ne için nasıl kullanılır diye sorulma ihtimali düşük olduğu ya da lahey barış konferanslarının 1808 de başlayıp 1907 de bittiğini içeriğinde olanlar ve konferansta görüşülenleri öğrenmek isteyen biri olma ihtimali göz önüne alınıp mezun olunca da bir fayda sağlamadığı düşünülünce pek mantıklı değil.
ha askerde çok işe yarıyor, kalmak isteyen için bulunmaz nimet.
''iSMi gerçekten çok havalı. Ama durağan bir sektör olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Diplomat olma hayalleriyle bölüme gelenler mezun olduklarında genelde babalarının işine geri dönüyor. Bunun sebebi gayet net: Yeni ülkeler kurulmuyor. Elbette zahmetli bir iş, bunun bayrağını milli marşını ayarlamak gerçekten kolay değil. Çok az insan yeni bir ülke kurmaya girişiyor.
Tabiatıyla uluslararası ilişkiler mezunları boşta kalıyor.''*