mükemmel bir haz duygusu yaratması yanısıra insanı sanki 60'ların abd sindeki uyuşturucu tacirlerinden fırlama bir tip olduğunu hissettirir.
ayrıca paket paket hazır sigaralara o kadar para vermektense en kalitelisinden yarım kilo tütün alıp sararak hayatı ekonomik kılan ve zevk veren bir eylem gerçekleştirmek daha akıl karıdır.
Ham tutunu alıp, filtreli ya da filtresiz bir kagıda sarma eylemidir.
Hos bir ilkbahar sabahıydı. iki arkadas, farklı sehirlerde okusalarda, bir haftayı beraber gecirmeye karar vermislerdi. Haftanın ilk gununden itibaren baslayan macera, carsamba gunune kadar para noktasında sıkıntı vermiyordu. Eglenmislerdi, gerilmislerdi, uzulmuslerdi. Onemli duyguların en uc noktalarına gidip gelmislerdi.. Derken persembe sabahı yine beraber uyanan iki sıkı arkadas, dost, kardes, pencereyi acıp iceriye hava girmesini saglamıslardı. Bu biraz da gece boyunca odanın havasız kalması ve bilindigi uzere gece esnasındaki gaz salınımının artmıs olmasından oturuydu.
Gencler onceki aksam aralarında cok ani ve hızlı bir karar alma sureci yasamıslardı:
" Para bitti. Sigaraya para gunde 4 euro gidiyor. Buna bir care bulmalı.Yarın sabah tutun alıp saracagız. "
Urunlerin en ucuza satıldıgı alısveris merkezine gittiler. Aldılar Yesil renk bir Colruyt tutunu ve filtreli sigara kagıtlarını ve tabii ki sarmak icin buyuk kolaylık saglayan aleti. Buyuk bir sevinc, mutluluk ile odalarına gitmisler, fona " Cavit Karabey- Mapushane ranzalarını " koymuslar ve daha once gorselerde pek denemedikleri aleti cozmeye koyulmuslardı. Aletin fonksiyonlarını deneme- yanılma yoluyla az cok cozduler.
Baslarda istenen performansı vermemisti sigaranın kalitesi. Tutun kalitesi belki idare ederdi ama sigaranın sarılması, icindeki tutun miktarı, tutunun yayılısı gibi segmentler henuz tam yerine oturmamıstı. Derken arkadaslardan bir tanesi aletin zor olan tutun doldurma ve sigara kagıdının basından tutup destek verme islemini, aleti yatay degil de dikey bicimde tutarak cozumlemisti. Daha sonra diger arkadas bunu yanındaki siyah dugmeye basarak yatay sekilde yapma yolunu da bulacaktı ama verim en guzel dikey sekilde tutularak alınıyordu. Cunku bu stratejik cozumden sonra artık hersey degismisti.
Artık tutunun miktarında buyuk bir artıs gozukuordu her dalda. Tek sorun tutunun yayılısıydı. Bu da iki arkadasın arasındaki gorev dagılımıyla hallolmustu. Biri tutunu dagıtıyor. Digeri alet ile sigara dalını meydana getiriyor. Sonra tutunu dagıtan sigara dalına rutuslar yapıyordu. 3, 45 Euroluk tutun ile 58 dal meydana getirildi.
Artık yeni bir marka piyasadaydı.
Universiteli olan, sigaraya her gun 4 euro para veren, aynı zamanda gariban fakat delikanlı olan, entellektuel olsalar da halkın butun kesimlerini kucaklayan, halktan olan bir kesimin sigarasıydı bu... Bu sonradan varyasyonlarının da tureyecegi, icinde hafif makarna tadının bulunabilecegi bir sigaraydı. Nikotini cakıyordu akcigere ama karnı da doyuruyordu.
Bu artık bizim, serserilerin sigarasıydı : GULLE. . .
Bi ara tütüncü amcadan sarılmışını alarak sigara meselesine uzun soluklu bi çözüm getirmiştim. Sanayi sigarası içmekten ciğerim soldu. Camel artık zehir gibi geliyordu.
Bugün girdim bi tütüncüye. Eğit beni ya grand master dedim. Saolsun bunu da al bunu da al diye soktukça soktu. Kardeşim müdahale edip kağıdı kepanıyla sadece çıkardı beni ordan. Kendi gösterdi youtube videosuydu derken alıştım gibi. Daha mı ucuz olur daha mı masraflı şu an kestiremiyorum.
Yanlız çok sıkıcı bi eylem. Ben buna üşenip sigarayı bırakırım.
Bugün başladığım eylem. Ve bırakmayı da düşünmüyorum. Hem hesaplı hem de sigara içtiğinizi anlıyorsunuz.
2 yıldır winston box içiyordum. Her gün bir paket aldığımda aylık sigara masrafım 300 lira oluyor. Zam geliceğini de düşünürsek bu rakam 330 lira olacak. Ancak tütün aldığımda haftalık 25 lirayı geçmeyecek. Ayrıca biraz kaliteli tütün aldım ve şöyle söyleyebilirim ki cidden içimi ve tadı paket sigaradan çok daha güzel.
Sabah kalktığımda bir paket doldururum akşama kadar idare eder diye düşünüyorum.
Aşağı yukarı 3 aydır maddi sebeplerden ötürü yaptığım aktivite. Her cumartesi günü, 100 gram Adıyaman, 100 gram Küba alıp harmanlıyorum. Küba dediğime bakmayın, aromalı Adıyaman. Bir kutu da beyaz marla alıp 2.5 saat içinde hepsini sarıyorum. 10 paket bir sonraki cumartesiye atıyor beni sağolsun. Haftada 20 liraya halloluyor sigara işi.
Aslında benim değinmek istediğim mevzu şu ki, normal şartlar altında benim cebimin bayram etmesi gerekiyordu. Haftada 100 lira cepte kalıyor yani boru değil. Fakat yine param yok yine param yok. Hatta haftada 20 lira bile fazla gelmeye başladı. Galiba ben 5 yıldır olmayan bir parayı harcıyormuşum da haberim yokmuş.
tütün sarardı. o çarşafını yalarken benim yüzümü meltem rüzgarı yalardı. ben de sarardım tabi. bir gün özledim, keşke burada olup sigara sarsan dedi. o zamanlar iki günde özlerdi. sonra, hep özlemeyi tercih etti.
parasızlıkdan ötürü sigarasız kalan üniversite öğrencilerini nikotin ile buluşturan güzel eylem.
üniversite yıllarımın ilk zamanlarında öyle çok parsız kaldığımı hatırlamam. sonradan sonradan kenti keşfedip ortamlara dalınca paralarda yavaş yavaş suyunu çekmeye başladı. sigarasızlık kavramı ile ilk o dönemlerde tanıştım, eskiden cebimde gerektiği kadar param olduğu için böyle bir sorunum olmamıştı hiç.
parasız kalınca ilk olarak başka marka sigara almaya karar verdim. o dönemler ay sonlarında samsun içerdim. yine böyle bir dönemdi, samsun paketimi yeni almıştım. eve geldim, açtım paketi aldım bir dal yaktım. tadı cidden çok kötüdür samsunun içenler bilir. neyse, yavaş yavaş bünyeye veriyorum nikotini, veriyorum nikotini. dalın sonlarına doğru bir patlama sesi ile irkildim. patlama dedim abarttım biraz, bomba patlaması gibi değil tabi, küçük çaplı bir patlama diyelim. ağzımdaki sigara patladı, hani çizgi filmlerde olurya aynen öyle işte. kazasız belasız atlattık neyseki. sonradan baktım ki patlayan samsun sigarasının içerisinde bulunan ilk görünüşte bir tahta kıymığını andıran nesnenin başıydı. sonradan o nesnenin gerçekte ne olduğunu öğrenmeye çalışsamda öğrenemedim. benim için o hep tahta kıymığı olarak kaldı.
o günden sonra alternatif bir çözüm aramaya başladım bu ay sonu sigarasızlıklarına. o dönemde tanıştım sarma sigara ile. arkadaşın bir tanesi, dene olum çok güzel hemde ekonomik dedi, reklamı o kadar güzel yaptı ki kayıtsız kalamadım. aldım bir torba tütün, sonra sarma kağıdı filan birde aleti var onun, onuda aldım. o günden sonra ne zaman sigarasız kalsam tütün sarıp içiyordum. doğru söylemek gerekise tadı pek güzel gelmedi bana ama samsundan daha güvenli ve daha iyi olduğu kesindi.
samsun demişken, küçükken samsunda oturuyorduk. eh ben küçükken samsun sigaralarının üretildiği fabrikada samsun şehrinin tam ortasındaydı. nereye gitmek istesen fabrikanın önünden geçmen gerekirdi ve ben ne zaman o fabrikanın önüden geçsem ve içeriden gelen o iğrenç işlenmemiş tütün kokusunu duysam kusacak gibi olurdum. sigara içenleri hiç anlamazdım, o koku yüzünden hayatı boyunca sigara içmeyeceğime yemin etmiştim. neyse işler değişti tabi sonradan. zaten o sigara fabrikasıda samsun un göbeğinden kaldırıldı.
zaten samsun sporda birinci lige çıkmıştı. artık yeminimi bozabilirdim sanırım. ertuğrul filan iyi topçuydu. hatta alaçamdan kız almışlardı ertuğrula, kız istemeye gelmişlerdi bizim alaçama. bende o olayın canlı tanıklarındanım, oradaydım...
sonra ertuğrul u neden yolladı ki bu beşiktaş anlamadım. kız istedikleri gün yüzünü görmüştüm ben onu, çok temiz birine benziyordu. ama yıldırım demirören in sıfatını pek sevmiyorum.
yıldırım demirörende, bilmem siz de fark ettini mi, ben çok pis sucuklu yumurta yerim havası var. bence her sabah sucuk üzerine üç dört yumurta kırıp yiyodur. bende sucuklu yumurtayı çok severim ama yiyemiyorum malesef. ne zaman yesem ishal oluyorum, anlamadım gitti. yıldırım demiröreni de bu yüzden sevmiyorum aslında. o, istediği zaman istediği kadar sucuklu yumurta yiyebiliyor, ama ben yiyemiyorum.
2 haftadır yaptığım eylem. fakirlik tabi en büyük etken. ama cebi çok rahatlatıyor. şöyle diyeyim, günde 1 paket camel soft alırdım, şimdi 25 gr'Lık tütün alıyorum 1 hafta gidiyor. tütün paketi 11 lira, 2 haftada 1 filtre kağıt falan alsan, -ki 1 liraya da var bunlardan oradan hesap edin karı. max. 60 liraya geliyor ayda.
sarması zor görünebilir ilk başlarda ama 2 güne falan çözdüm ben. ki hiç yapamazdım. ince kağıda geçtim şimdi. onu sarması daha zor, arada kağıt ziyanlığı yapıyorum ama makul görülebilir.
günümüzün sürekli artan sigara fiyatlarına bakılırsa çok mantıklı iş. ayrıca üşengeç biri iseniz sigarayı da azaltabilirsiniz. ya da hem tütün hem paket alıp zararı 2 katına çıkarırsınız. o size kalmış.
ayrıca ilk düzgün sigaranızı sardığınızda insanı çok mutlu ediyor.
Ekonomik ve damağına göre tütün bulursan mükemmel ben watson kağıt açık satılan ince filtre ve nastroy blue içiyordum winstonu anımsatıyordu ama doyurmuyordu piyasadaki golden virginia karelias oldhornbornlar çakma mı bilemiyorum bi ara virginia içmiştim mükemmeldi.