Türkçülük bir ülküdür. Ülküler, milletlerin manevi gıdasıdır. Ülküsüz milletlerin en talihlisi dahi silik ve sönük kalmaya mahkumdur. Eğer bu millet talihli de değilse, onun sonucu yenilmek, ezilmek, hatta yok olmaktır.
ermenilerin, kürtçülerin ve arapçıların hoşuna gitmeyen ideolojidir.
haklı davamız ve ulu türk kağanlığına ulaşmadaki en büyük adımdır.
şöyle düşünün; birbirleriyle alakası olmayan, dilleri, dinleri, ırkları farklı toplumları birleştireceğine inanılan komünizmden daha mantıklı olan, ırkları, dilleri, tarihleri bir toplumların birleşme iddiasını savunur.
babadan oğula saltanat yoluyla geçen zihinsel yetersizlik sonucu oluşan görüştür.
entelektüel bir yazardan yada görüş önderinden bahsetmenin neredeyse imkansız olduğu görüş.
atsız aşşağı atsız yukarı dolanan bu türkçüler atsızı bile yarım yamalak okuyup facede sözlerini paylaşmaktan başka bir okuma etkinlikleri bulunmamakta.
sosyalizm, kömünizm düşmanı ama ne das kapital okumuş ne de 1844 el yazmalarını, hümanizm düşmanı ama varoluşçuluk ne desen 2 kelime kuramaz.
yani bu adamlar bir şeyin düşmanıysa o bile kopya çekme yolu ile.
solcu alıyor kitapları okuyor bir görüş oluşturuyor. bu ülkücü ve türkçüler ise solcular ne diyorsa tam tersi diyip yoluna devam ediyor.
bu kadar cehalete esir olmuş bir görüş işte bu ülkücülük, türkçülük.
not : şimdi bol bol eksileneceğim çünkü zorlarına gidecek doğrular, eksileyin beyler ne kadar zorunuza giderse o kadar iyi o kadar doğru konuşmuşum demektir.
Herhangi bir yazamayıp "heran gibi bir" yazan pek entellektüel, pek kitap okumuş, pek iyi türkçe bilen(!) yazarlar tarafından akıllarınca(!) itin götüne sokulmuş görüş.
kimi imla hatasına takılmış, laf sokacak ya, diğeri hakaret etmiş.
biri de dememiş ki eleştirdiğim şeyin ne olduğunu biliyorum hayır sen haksızsın.
aslında bakacak olursak ben diyene kadar 1844 el yazmaları ne onu bile hiç duymadıklarına eminim.
umarsızca fasist damgası yiyebileceğiniz ideolojidir. Türkçülük başka ırkları kötülemek yada düşmanlık etmek değildir. Türkçülük Türk ırkına olan sonsuz sevgidir.
türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluş yıllarında hakim olan ve devlete mevcut şeklini veren düşüncedir.
türk dil ve kültürünü korumak, yüceltmekle birlikte tüm dünya türkleri arasında kültür, dil, siyaset, ekonomi gibi birçok konuda işbirliği yapılmasını ve bu işbirliğinin bir bütün olma yolunda pekiştirilmesini amaçlar.
Ziya Gökalplerden Hüseyin Nihal Atsızlardan ... Sedat Pekerlere düşen ideoloji. Bu akım Türk eğitimine iştigal etse Türkiye Cumhuriyeti çok yol katederdi şüpesiz.