türk sineması

entry137 galeri6 video1
    61.
  1. romantik konulu filmlerden realist filmlere geçişi çok uzun sürede ve yakın tarihte gerçekleştiğinden dünyanın büyük sinemalarının gerisinde kalmıştır. hollywood filmlerinde realist konular yıllar önce işlenmeye başlanmışken bizde bu 80 li yılların sonunda yavaş yavaş başlamıştır. bu durumda amerikan sinemeası hayatın tüm çıplaklığının gösterildiği naturalist filmlerini rahatça hazırlayabilirken türk sinemasının yönetmenleri ben öpüşme sahnesnde oynamam ben sevişemem diyen oyuncularla uğraşmak zorunda kalmışlardır.
    0 ...
  2. 60.
  3. Çok eleştirilse de yine de vazgeçilmesi mümkün olmayan, Kemal Sunal, Şener Şen, ilyas Salman muhteşem üçlüsünün damgasını vurduğu made in turkish film sektörü.
    1 ...
  4. 59.
  5. kesinlikle yeni dönemi gora ile başlamış ve çok farklı boyutlara gelmiş sektördür, eski güzel inandırıcı oyunculuklar yerini teknik ve sanal gelişime bıraktı.
    0 ...
  6. 58.
  7. sonbahar ve bal'dır. içinde karadeniz'in eşsiz yeşili olduğu sürece yürüyedurur inşallah.
    0 ...
  8. 57.
  9. nuri bilge ceylan ın malesef hiç bir şey katamadığı sinemadır en büyük yönetmenlerinden biri tunç okan dır.
    0 ...
  10. 56.
  11. 55.
  12. gişe kaygısını bir yana bıraktığında harikalar yaratabilen sinemadır. elbette eski türk filmleri tarzında filmler beklemek geçmişe saplantılı kalmak demektir. geçmişle kıyaslamadan günümüz ile değerlendirdiğimizde ise çok başarılı yapıtlar ortaya çıkıyor. aslında festival filmi dediğimiz filmler türk sinemasının mihenk taşlarını oluşturuyor bence günümüzde. şahsi olarak bu tarz filmlerde biraz sıkılsam da başlarda artık içlerindeki sanatı görebiliyorum. mesaj kaygısı gütmeden oyunculukların en üst düzeye ulaştığı filmler oluyor çoğu. ama ne yazık ki klasik türk hastalığımız olan ünlü biri yoksa filmi önemsemek bu filmleri önemli derecede olumsuz yönde etkiliyor. bi'şeyleri izlemeden ön yargılı olmak sadece güzel bi'şeyleri kaçırmaktır. daha sonra farkına vardığınızda ön yargılı olduğunuz zamanlar için kendinize kızabilirsiniz.
    1 ...
  13. 54.
  14. müzikleriyle insanın içine işleyen yapıtlara imza atmıştır.
    yıllar geçse de bir yerlerde kulağımıza çalınsa tınılar, sahneler gelir gözümüzün önüne, az parayla, çok şey hissettirmişlerdir.
    (bkz: canım kardeşim) (bkz: cahit oben)
    1 ...
  15. 53.
  16. 52.
  17. şöyle bir düşündüğünüzde kesinlikle dünya'nın en iyi 10 sinemasından biridir.

    benim ilk 10'um
    1. abd sineması
    2. fransız sineması
    3. italyan sineması
    4. ingiliz sineması
    5.hint sineması
    6. iran sineması
    7. türk sineması
    8. japon sineması
    9. isveç sineması
    10.kanada sineması
    1 ...
  18. 51.
  19. sinemayı sevenler değil de sinemadan anladığını düşünen arkadaşlar bir okusun. böylece neden recep ivedik ve türevlerine karşı olduğumuzu daha anlaşılır bir şekilde açıklayabiliriz arkadaşlar;

    http://www.sinemazingo.co...rak-sinema-elestirmenligi
    0 ...
  20. 50.
  21. Sanırım var olduğundan bu yana en iyimser tablosunu çizen ve uluslararası platformlarda da bunun karşılığını alan sinemadır. Özgürlüklerin tırpanlandığı, gündelik hayatın üst-yapıya müdahalelerle bayağılaştırıldığı koşullar altında umut kaynağı olmuştur. Reha Erdem adı pek anılmasa da meslektaşı NBY gibi övgülere mazhar olmasa da getirdiği yeni soluk ile anılacaktır.
    0 ...
  22. 49.
  23. dram ve absürt komediden öteye geçememiş, lakin istisnai de olsa kaliteli yapıtlar ortaya koymuştur.
    1 ...
  24. 48.
  25. 47.
  26. Yalan uzerine kurulan bir sinemadir.
    Zengin adam fakir kiz. Arada yalanlar. Sevgilisiyle tatile cikan genc kiz ailesine konustugu yalanlar. Babanin, annenin evladina soyledigi yalanlar vb.
    Yabanci hatta ozellikle abd sinemasi söz uzerine kurulur.
    Adam sozunu tutmak icin neler yapar ne badireler atlatir.
    Cocuguna, karisina, anasina, babasina, ulkesine bir soz verir onu tutmak icin filmin sonunda helak olur ama tutar...
    Ama ya bizimkiler anaya, babaya ve bir cok seye mahcup olmasin diye yalanlar soyler.
    Bu sanat anlayisinin halkin uzerindeki etkisi de ayni oluyor.
    Bizim insanimiz cok rahat yalan soyluyor.
    Bir abd veya avrupali sosyal yasamda yalan konusmaz.
    1 ...
  27. 46.
  28. gereksiz yapımlar oldugu kadar çok kişinin gözden kaçırdıgı bir çok güzel film var. ben sadece tek bir örnek vermek istiyorum '' barda '' filmi. bu film dünyanın başka bi yerinde bu tiplerle çekilse efsane diye liste başını zorlardı. reklam ve bakış açısı daha çok recep ivedik modeline baglı oldugu için bu ülke masumiyet, kader, yazgı ve bir çok hayata dair filmleri de yok etmedi degil. üst sıraları zorlayan yapımlar yokmu ortalıkda olmaz mı çok güzel işler var. evet aksiyonu beceremiyoruz, zaten de gerekmez bize hayata dair anlamlı işler koysunlar yeterli. olay var, tarih var, konu var, ama tek eksigimiz oyuncuların manken olması ve devletin verdigi fon destek.
    0 ...
  29. 45.
  30. 27 mayıs ihtilali sonrası; özellikle sendika; grev, dernek kurma; söz ve düşünce toplantı ve yürüyüş haklarını sağlayan; 61 anayasası nın yürürlüğe girmesi ile, sinemacılarımızda yeni bir anlayış baş gösterdi. gerçi: bakarsak bu dönemde özgürlüklerin gelişine karşın; mussolini italya'sının sansürcü birkaç maddesi de, sinemamızda yürürlükteydi. bu dönemde; metin erksan yılanların öcü ve susuz yaz fimleri ile geniş sükse sahibi oldu. halit refig harem'de 4 kadın ile göz doldurdu.

    sonraki dönemlerde yıllık film sayısı 150-200'ü buluyordu. tabii bunların pekçoğu avrupai filmlerin birebir kopyasının çekimiydi. özellike alman ve italyan olanlarının. sonrak idönelerde 60'lı ve 7
    'li yıllarda ömer lütfi akad'ın filmleri ise; belirli bir kalitenin ardına düşmedi.

    yine bu devirler; atıf yılmaz, şerif gören, zeki ökten ve sinan çetin gibi isimler; sinemamızın mihenk taşı; filmleri ise; kilometre taşı haline geldiler.
    0 ...
  31. 44.
  32. kusura bakmayın da emret komutanım-şah mat ve dünyayı kurtaran adamın oğlu gibi filmler çekiliyorsa ona sinema denmez.
    1 ...
  33. 43.
  34. sancısı bol, savaşı bol, planı bol bir coğrafyada olmamıza rağmen son 10 yıldır yeniden bir ivme yakalayan sektör.
    0 ...
  35. 42.
  36. 41.
  37. Atsan atılmaz satsan satılmaz
    (bkz: Göt yarası)
    1 ...
  38. 40.
  39. 1897'den bugüne kadar türlü acılar, eziyetler çekmiş sinemadır. şu sıra en acayip yıllarını yaşamaktadır. sigmund weinberg, alexandre promiyo, muhsin ertuğrul, faruk kenç, baha gelenbevi, aydın arakon, lütfi akad, metin erksan, orhan aksoy gibi isimlerin elinde yoğurulduğu dönemlerini çoktan geçmiştir. söz konusu isimler bir dil arayışında iken, bugün hala bir ulusal türk sinema dili yoktur. söz konusu dil şöyle anlaşılabilir: bir italyan ya da fransız filmini sesini kapatıp izlerseniz o filmlerin ülkesini anlarsınız. ancak türk sineması'nda böyle bir durum 1960larda oluşsa da, çeşitli etkilerle bugün yoktur. çok geç, ancak kendi dilini oluştursa hiç fena etmeyecek sinemadır.
    1 ...
  40. 39.
  41. komedi olarak izlenen dünya sıralamasında top sonlara giren sinemalar..
    1 ...
  42. 38.
  43. hiç bir zaman kullanılabilecek konu sıkıntısı çekilmeyecek kadar zengin bir tarih ve kültürümüz olduğu halde amerikan sinemasının etkisinde fazla kalıp çoğu kez saçma sapan filmler yapılan sinemadır.
    1 ...
  44. 37.
  45. aşkı filmlerde ''orospu'' gibi kullanan sinemadır, tabii farklı olan yapımlara değildir sözüm ancak aşk saçma sapan şekillerde salt kelime anlamıyla aktarılmamalıdır...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük