Rengi kan kırmızısından alan şanlı bayrağımız. Televizyondan çıkan haberlere göre son günlerde yaşanan olaylar yüzünden ve 29 Ekim Cumhuriyet bayramımızın yaklaşması nedeniyle türk bayrağımız son dönemde %200 artışla vatandaşlar tarafından satın alınmış.
tanim: zaman zaman yasalara uygun olmayan versiyonlarinin da sokaklarda rahatca satildigi kutsal bayragimiz.
son gunlerde milli beraberligi yogun bir sekilde yasayan yurdum insanimizin dikkat etmedigi bir konu var: yasalara uygun olmayan turk bayragi.
nasil mi?
diger sehirlerde durum nedir bilmiyorum ama istanbul'da yasayanlarin bilebilecegi bir turu mevcuttur. ataturk resimli turk bayragi satilmakta. sorun ataturk resminin olmasi degildir, sorun ay ve hilalin konumundadir. etrafta polisler olmasina ragmen ne bir uyarida bulunuyorlar ne de bir yaptirim uygulaniyor. bayrak satilmasin demiyorum ama yasalara uygusunsuz satislar yapilmamasi gerektigine inaniyorum. bizler kendi bayragimiza sahip cikmazsak dagdaki kopeklerden ne farkimiz kalir?
şu sıkıntılı zamanlarda, tam terör belası ocakları yakarken tüm evlerin camında, balkonuna asılı olması gereken bayraktır. ışık yakıp söndürmekten daha manalı bir tepki olacaktır bence.
28 temmuz 1389 1. kosova savaşı gecesi gece saat 21-22 arası gökyüzünde hilal ve ayın yanyana gelmesi ile oluşmuştur ve bu rivayet stellarium adlı gökyüzü yıldız haritası programıyla bilimsel olarak belgelenmiştir. fakat işin enteresan yanı hilalin tam karşısında bulunan 5 köşeli yıldıza benzer cisim bir yıldız değil, jüpiter ve onun 4 uydusudur.
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
uğruna hiç çekinmeden ölünecek bayrak. şekli, tarihi, manası düşünülürse, yeryüzünde bu kadar güzel, bu kadar kutsal, bu kadar anlamlı bir bayrak olmadığı anlaşılır.
dünyadaki bayraklar arasında bir anıya sahip olan tek bayraktır. çanakkale savaşında arıburnu (mustafa kemal atatürk'ün elini çenesine koyup körüklü çizmeleri ile savaşı izlediği yer) dolaylarında bır düzlükte gece vakti öyle bir kan akmıştır kı dereler kızıl akmaktadır ve hafif çukur olan bir yerde (arıburnu sırtı) büyük bir çarpışma olur. ve burada türk askeri büyük şehid verir. o kadar kan akar ki yerde kan göleti oluşturur. işte o sırada ay tam olarak "hilal" şeklindedir ve önünde de "yıldız" vardır. bunların yansıması ise yerdeki kana vurmaktadır. bu sebepten bayraktakı kırmızı vatanın kanını hilal ve yıldız ise bağımsızlığını temsil eder. sonuç olarak anlamı ve manası olan tek bayraktır. uğrunda sözde değil gerçekte ölenler olmuştur.
çiçek çocuklar sevişsin, kırlarda gökkuşağı renklerin muhteşem ahenginde takılsın ve mümkünse al rengi başta olmak üzere, bu ülkenin büyük çoğunluğunun "değer" olarak nitelediği bayrak ve değerler hakkında götleri rahatta ahkam kesmesindir.
bursa'nin hemen yer yerinden gorebildigimiz, 80 metre yüksekliğindeki direğe asılan 337 metrekare büyüklüğünde, gordukce animsattigi degerler karsisinda gozlerimizi nemlendiren, sonsuza dek gonderde dalgalanmasi icin her turk'un kaninin son damlasina dek savasmasi gereken bagimsizlik sembolumuz.