otomotiv alanda gelişemememizin en büyük nedeni. yapana, yapılmaya başladığı yıla lanet olsun. millet uçan araba yaptı, bizim piyasada kodumun arabası hala 5000-10000 tl ediyor. millet $10000 e honda s2000 e, mitsubishi lancer evolution a biniyor lan!
bundan bir tane dedemde vardı. 91 model. geçen seneye kadar da zor durumlarda kullandığım bir araçtı. frenler haricinde güvenilirdi. gerçekten başarılıydı. tank gibiydi, sıkışık trafikte herkes kaçardı bundan. yok şurasına çarpıldı, yok burası çizildi derdi de yoktu. özlüyorum bazen.
üretimi 2001 yılında durdurulmuş olan efsanedir. bugün üretiliyor olsaydı adı yine "murat şahin" olurdu fiyatı da asla 15.000 lirayı bulmazdı.
"tofaş" markasıyla üretilen son otomobillerdendir. 2002'den itibaren tüm modeller "fiat" ismiyle üretilmiştir.
son modeli olan 2001 modelinde bile camları otomatik değil çevirmeli mekanizmadır, kliması ise malesef yoktur. zaten camları otomatik olunca ve kliması da varsa modelin adı şahin değil, doğan oluyor. *
kaporta tasarımında 89'da değişiklik yapıldıktan sonra yani fiat mirafiori'den devşirme murat 131 şahin'den, fiat regata'dan devşirme murat şahin'e geçtikten sonra 2001'e kadar hiç değişmemiştir. ha zamanla dikiz aynaları tavandan sarkmaz, cama yapıştırılmıştır, torpido gözünün kapağına bardakların oturması için yerler yapılmıştır, kapı aynaları yuvarlak olmuştur, ön panjur daha bir janjanlı olmuştur, jant kapakları değişim göstermiştir, hidrolik direksiyon teknolojisi gelmiştir, otomatik kapı kilidi teknolojisi ile tek hamle ile tüm kapıların kilitlenmesi teknolojisi gelmiştir, enjeksiyonlu karbüratör teknolojisi getirilmiştir, ibre 180'den 200'e çıkmıştır, elektronik beyin falan takılmıştır, 2000 ve 2001 modellerine metalik füme de renk seçeneklerine girmiştir.
tofaş'ın öyle veya böyle yıllar sonra müthiş bir kaporta değişikliği ve çok harika özellikleri olan bir orta sınıf araba üretmesini beklemekteyim %100 türk mühendisler tarafından tasarlanmış ve %100 türk üretimi öyle şimdiki gibi çakma fiat regata olan bir kaportayla değil. albea'nın, linea'nın adını değiştirecekseniz hiç kalkışmayın böyle bir işe. orijinal bir tasarım. murat günak'tan rica edin yapsın şöyle bir tasarım bu ülke için tabi bedelini de ödeyin bu ülke için dediysek adamın emeğinin sömürülmesine karşıyız.
aslında en büyük hayalim, tek kapı spor bir otomobil, murat 1.24 gti ve murat 1.31 gti. isimlerine münahasır biri 124 beygir, diğeri 131 beygir.
hadi be tofaş patlat şöyle güzel bir otomobil, cümle alemm "vay be" desin. devrim arabaları projemiz gerçek olsun.
son zamanlarda bu ve benzeri sınıf otomobillere küfretmek, onları aşağılamak ve küçük görmek moda oldu malesef. ben aynı fikirde değilim. kim ne derse desin, parçaları çok ucuz olan, lpg takıldığı zaman ekonomik yakıt seçeneğine de kavuşan, gerçek bir halk arabasıdır. heryerde parçası bulunur, her tamirci onu tamir edebilir. keşki üretimi devam etseydi diyenlerdenim. elbette anlıyoruz, üstün araçlar üretiliyor ama her açıdan ekonomik araçlara da ihtiyacımız olduğu da bir gerçektir.
araba kullanmayı bu araçta öğrenen kişilerin eski model kamyonlar hariç başka araçta direksiyon sertliği, debriyaj, fren, süspansiyon, gibi sorunları yaşamayacağı,kişiyi delikanlı şoför yapan tofaş modeli.
trafik lambalarında ışıklar kırmızıdan yeşile döndüğü anda, eğer sağlam bir soför tarafından kullanıyorsa, en kral arabanın eline ilk 10 metre için verebilen bir araçtır.
ancak, diğer araçlar -motoru ve torku daha kuvvetli araçlar- karşısında 11. metre için hiçbir garantisi ve şansı yoktur.
türk olmayan italyan olan araçtır. üretimi avrupada yıllar önce bitmiş ama o eski teknoloji ile ülkemizde 2003 yılına kadar kakalanmıştır. önce fiat mirafiori(murat 131 deriz) sonra regata (biz şahin ve doğan deriz).
geçen günlerde bindiğim dolmuş şöförünün yerlere göklere sığdıramadığı otomobil. dediğine göre kesinlikle ve kesinlikle yolda kalmazmış. sigortası attığında iki bakır tel bağla, sigara kağıdı sar *, bi şekilde çalıştırırmışsın. hatta kayışı kopsa kadın çorabı bağla onla bile gidermiş.müşteri ile aralarında ki ilginç dialoglardan biri de:
şöför:bak şimdi bu yeni çıkan arabalar var. motorunun hepsinde elektoronik devrelerden var. onlardan bi tanesi yansa bi adım atmaz araba. ne o albealar,hyundailer falan...ama bak bi de şahine her türlü çalışır.
müşteri:tabi ya abi.sonra 500 milyon servis parası ver.yaramaz yeni model arabalar. opeller nasıl abi?
ş:öyle tabi. opeller de yaramaz bi kere çok yakıyolar. buna takıcan gazı gitsin. çok da az yakıyo.
.
.
diye sürüp gitti muhabbet.burdan çıkardığımız sonuç şahin'in dünyadaki en iyi araba olduğu.
takcisilerin de artık eli yüzü düzgün araç alıp kullanma adabını edinmeleri sebebiyle istanbulda varlığı gözle görülür biçimde azalan araç modeli. kapılarının sertliği ve kapanması için sağlam bir şekilde itilmesinin gerekmesiyle de bilinir. fakat bu aracın kapılarına alışmış biri başka bir aracın kapısını kapatırken araç sahibince "yavaş olsana birader şahin mi sandın bunu" şeklinde bir uyarıyla karşılaşabilir. murat 131 serisinden bildiğimiz anlamda şahinlere geçildiğinde bu model araçlar 5 vitesli olarak üretilmeye de başlanmıştır ve bu araçların arkasında araba modeliyle birlikte 5 vites de yazmaktadır. 90lı yıllarda aracın 5 vites olması özel bir opsiyon olarak sunulmaktaydı ki bu durum şimdi şaka gibi gelmektedir insana. araç olarak kendi küçüklüğünde şahin den başkasını pek bilmeyen * 80li yılların çocukları da büyüdüklerini hatta ortayaşa doğru farkında olmadan ilerlediklerini sokakta bu öuhterem model arabaları göremedikleri zaman anlamaktadırlar efendim...
