izlediğim en iyi kitap uyarlamalarından birisi. Çekim tarihine göre, senaryosu, çekim teknikleri ve oyuncu performansları zamanının çok ötesindeydi, öyle ki çocukların hakim olduğu ilk yarı bana doksanların filmlerini anımsattı ve çocukların performansı görünce (ve bir de bizim çocuk yıldızlarımızı düşündüm) bir kez daha anladım ki oyunculuk bu adamların kanlarında var.
Film neredeyse tüm süresi boyunca izleyicilere öğüt verir, herkese ve her şeye eşit yaklaşan nitelikte bir yapım ve o unutulmaz "Bir insanı anlamak istiyorsan Dünyaya onun gözünden bakmalısın" repliği aklınıza kazınıp çıkmayan cinsten. Gregory Peck yine bildik beyefendi ve modern bir erkek rolünde tane tane konuşması ve özellikle çocuklarla konuşurken ki mimik ve hareketleri mükemmel. Çok sevdiğim Robert Duvall amcamın da genç halini görmek beni sevindirdi.
Son diyeceğim şey; artık böyle güzel filmler yapılmıyor oturun çoluğunuz çocuğunuz, ananız babanızla izleyin çok seveceksiniz.
‘’Eğer sadece şu numarayı öğrenirsen her türlü insanla çok daha iyi geçinebilirsin: Bir insanı gerçekten anlamanın tek yolu dünyayı onun gözleriyle görmektir.’’
çok güzel bir kitap. scout ve jem kardeşler ile avukat babaları atticus'un mükemmel ilişkileri, ırkçılığın ne kadar kötü olduğu, insanların sandığımızdan farklı olabilecekleri gibi bir çok öğretiyi barındırıyor. anlatım süper, konu çarpıcı. kesinlikle okunması gereken bir roman.
Harper lee'nin pulitzer ödüllü kitabı.
Türkçe adı ile bülbülü öldürmek.
Aynı isimle sinemaya uyarlanmıştır.
Sinema tarihinin gelmiş, geçmiş en iyi filmlerinden biridir. Gregory Peck faktörünü de es geçmemek gerekir.
adalet, eşitlik ve ırkçılık gibi kavramları işleyen üstelik yazarın bunları küçük bir kız çocuğunun diliyle anlattığı şaheser. her yaştan insan okuması gereken bir kitap. keşke çocukken de okusaydım da şu an okuduğumda bu kavramların bende hissettirdikleri ile o zamankileri karşılaştırabilseydim, büyüdükçe dünyamın ne kadar daraldığını görebilirdim belki. ayrıca kitap çocuğa adalet,eşitlik ve doğruluk kavramlarıyla çocuğun kişiliğinin yapı taşlarını nasıl oluşturulacağı hakkında tam bir kılavuz niteliğinde. bir gün çocuk sahibi olmayı düşünürsem kitabı tekrardan okuyup, atticus karakterini örnek almak isterim. zaten harper lee'nin atticus karakteri ile kendi babasını anlattığı söyleniyor. eğer doğruysa ne mükemmel bir baba o öyle? geçen gün 55 yılın ardından kitabın devamı niteliğinde bir kitap çıktığını duymam da ayrı heyecanlandırdı.
Amerikan edebiyatında eksikliklerimi hissetmiş ve atağa geçmiş bulunmaktayım.
f scott fitzgerald ın kitabı olan (bkz: the great gatsby) bitmek üzere sıra Harper lee de
Daha sonra amerikan edebiyatından devam edicem önerilere açığım. 1 Pm uzağınızda bulunuyorum. Bakalım editleyeceğim.
Unutmayayım diye yazdım. Formata uyacak.
ırkçılığı , insanların ön yargılarını yıkmanın zorluğunu küçük bir çocuğun gözünden anlatan harika kitap.
kitabın sonundaki olayların hafiften özetlendiği bölüm çok hoşuma gitmişti.
--spoiler--
gündüz... kafamda gece sona erdi. vakit gündüzdü. mahalle canlanmıştı.bayan stephanie crawford son haberi anlatmak için bayan rachel ın kapısına gitti. bayan maudie çiçeklerinin üstüne eğildi. mevsimlerden yazdı. kaldırımda iki çocuk uzaktan yaklaşan bir adama doğru sıçrayarak koştular. adam elini sağladı. çocuklar adama yetişmek için birbirleriyle sanki yarış ediyorlardı.
mevsim hala yazdı. oğlan , ardından bir olta kamışını sürüyerek geldi.bir adam elleri belinde onları bekliyordu. yazdı. adamın çocukları , arkadaşlarıyla birlikte ön bahçede , kendi buluşları olan küçük bir dramı oynuyorlardı.
mevsimlerden sonbahardı. adamın çocukları kaldırımda , bayan dubose un evinin önünde kavga ettiler. oğlan , kız kardeşinin ayağa kalkmasına yardım etti. birlikte eve döndüler. çocuklar kaldırımda gidip geldiler. yüzlerinden günün başarıları , üzüntüleri okunuyordu.
mevsimlerden kıştı.adamın çocukları kapının önünde , alev alev yanan bir evi seyrederek tir tir titriyorlardı. bir adam yolun ortasına çıktı.gözlüklerini düşürdü ve bir köpeği vurdu.
yeniden yaz geldi.adam çocuklarının kalplerinin incinmesine tanık oldu. yeniden sonbahar geldi. ve, boo..çocuklar ona gerek duyuyorlardı.
--spoiler--
Okumaya geç kalmış olduğum eser. Keşke daha önce okusaymışım dedirtti. Her çocuğun yaşadığı korkuları mükemmel betimler Harper Lee. Hem korkar, hem de korktuğunun üzerine yürür; merak eder. Ağaç kavukları, sessizliğini koruyan, çocuğun gözünde "hayaletli"olan evler... Aynı zamanda o dönemdeki toplumun zenci ırka bakış açısını en güzel şekilde işlemiş, bir imge olarak karşımıza çıkartmıştır. Güldürür, sorgulatır, düşündürür.