Charlie Chaplin'in unutulmazlar arasına girmiş ilk uzun metrajlı ve haliyle siyah beyaz olan filmi.
edit: bu başlığı ben açmamıştım galiba. oysaki birileri bana hoşgeldin yazarı, beşgittin insanı falan diyordu. lakin başlık başıma kalmış demek ki sağlık olsun.
terk edilmiş bir bebeğe rastlayan kahramanımız* ondan kurtulamaz. çocuğu terk eden anne, pişman olup onu tekrar arasa da bulamaz. tam beşm yıl bu cocukla hayatını paylaşan kahramanımız , bu arada şöhretli bir yıldız olan cocuğun annesini bularak mutlu bir hayata adım atar. aslında bir dram olan bu hikaye , şarlo* sayesinde tam bir eğlenceye dönüşür. bu film kullandığı bazı komedi öğeleri ile de türk komedi filmlerine esin kaynağı olmuştur..
patavatsızlıgım sayesınde tanıstıgım cok uzaklarda sandıgım ama yanıldıgım aynı semtın aynı topragın aynı havanın yazarıymısız da bılmıyomusum sozluge hosgelmıs yazardır.
charlie chaplin'in harikulede bir filmi.Film de kah gülüyor kah duygulanıyorsunuz.charlie chaplin'in ustalığı zaten tartışılmaz ama film bitince filmde oynayan yumurcağa hayran kalıyorsunuz. O küçük çocuk beni o kadar etkiledi ki internetten araştırdım, adının Jackie coogan olduğunu ve 1984 yılında öldüğünü öğrendim.
Arkadaşlar charlie chaplin'in bu filmini ve tüm filmlerini herkesin seyretmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Filmlerin çoğunun Siyah beyaz ve sessiz olmasına aldırmayın.Bu filmi seyredince asıl oyunculuğun rolün nasıl yapıldığını öğreneceksiniz.Kimlere sanatçı diyoruz diye hayıflanacaksınız.Sözlükte sık sık unutulmayan film replikleri tarzında başlıkların
dikkat çektiğine şahit oluruz.Bu filmde hiçbir replik olmadığı halde vücut hareketleri ve fiiller sayesinde bir başyapıtın nasıl olduğuna şahit olacaksınız; Zaten sinemacılar da iyi bir oyunculuk öğrenebilmek için filmlerin sesini kısarak sadece hareketleri izleme egzersizlerini öneriyorlar.
Buradan bu vesile ile the kid nickli arkadaşa da selamlarımı sunuyorum.
1923 değil 1921 filmidir. sokakta bulduğu bir bebeği büyütür chaplin filmde, komik maceralarla tabii. benim gözümde en güzel chaplin filmidir, meseleye çocuk da girince inanılmaz bir samimiyete bürünmüş sanki. hayır diğer filmleri de böyledir zaten, ama dediğim gibi çocuk etkeni ayrı. kemal sunal'ın benzer bir filmi vardır, aynı şekilde ilerleyen.
Chalie Chaplin'in oynadığı, 1923 yapımı, uzun metrajlı siyah beyaz film.
Türk sinemasının, american sinemalarının senaryolarını neredeyse aynen kopyalayıp türk yapımı filmler çektiği dönemlerde, Sadri Alışık' ın başrolde oynadığı bi film çekilmişti. sahneler, karakterler çok benzer bi filmdi.
charles chaplin in 1921 yılında yazıp yönettiği güzel film. bilindiği üzere birçok türk yapımına ilham veren sahnelerin barındığı film uğursuz 13 gibi detaylar ve dövüş sahnelerinin başarısı ile döneminden çok ileride. rüya sekansındaki uçma sahneleri ve kanatlar sinema tarihindeki ilklerden olarak anılır. sembolik anlatım olarak kadının bebeği ile ortada kalması- çarmıhını sırtında taşıyan isa analojisi ve özellikle bazı sahnelerde göründüğünü düşündüğüm kameraya konan sinek görüntüsü, chaplin in minimal sinemayı günümüzden 90 yıl önce haber verişi gibidir.
---olası spoiler ibaresi bitti---
hepsinden öte fakir adamın çocuğa bakmaya çalışması, klasik little tramp stili slapstick anlatımlar, zaman zaman göz yaşartıcı etkiye sahip sahneleri, jackie coogan ın inanılması güç performansı ve filme mükemmel oturan müzikleri ile sıkılmadan izleyebileceğiniz harika komedi-dram chaplin filmi.
charlie Chaplin'in yüzlerce eseri arasında en nadide eserlerinden birisidir. Hatta çekimlerinin bittiği zaman sabırsızlıkla beklenen ve o dönem karısından boşanmış olan Chaplin den karısı nakafa olarak almak istemiştir.
charlie chaplin'in en müthiş filmi. hatta sadece chaplin'in değil sinema tarihinin en müthiş filmlerinden biri. tekrar tekrar izlenir, bıkılmaz bu filmden.
Sessiz çığlıkların içinden bir Charles Charplin filmi daha. Belki de izleyebileceğim en temiz, en masum filmi izledim. Zaman zaman gözlerim doldu, bazen aynı gözlere umut doldu. Vakit boldu belki de ama 52 dakikaya sığdıran da üstad oldu. Bütün duyguları bu kısa süre içerisinde yaşatmayı başarıyor bu insan. Çektiği tüm filmler gibi. Sessiz bir yol seçmiş kendine.. Dili olup da anlatamayanların ışığı olmuş. Zenginlerin filmini çekmemiş hiçbir zaman. Varoşların ve masumların filmini çekmiş. Tıpkı bu filmde olduğu gibi. Hani derler ya evlat sahibi olmadan anlayamazsınız diye. Bu filmi izleyince anlaşılıyor bir nebze de olsa. Charlie'nin belki parası pulu yoktu ama verebileceği en büyük şeyi vermişti yumurcağa; sevgi.. O kadar çok şey yazılır da esere haksızlık olur diye yazmıyorum. Çünkü üstad yazmış, çizmiş, renk vermiş.. En güzel eserlerinden birini daha ortaya koymuş. Kısacık bir zamanınızı ayırıp mutlaka izlemenizi öneririm. 'içimde şefini kaybeden bir orkestranın hüznü var, dışımda Charlie Chaplin gülüşü.' Kalbimizdesin üstad...
Konuşmadan anlaşmak nedir? işte budur! Denilecek charlie chaplin filmi. Harikulade. Konuşarak kavga eden, anlaşamayan insanların yaşadığı bir zaman diliminde konuşmadan sevmeyi, anlatmayı öğretir bu film.
Charlie chaplin klasiklerinden dünya sinemasının başyapıtlarından 1921 yapımı sessiz film.
Charlie chaplin çoğu filme çoğu sanatçıya her zaman ilham kaynağı olmuş ve etkilemiştir izledikçe bunu görebiliyorsunuz.