tayfur havutçu

bir fenerbahçeli olarak, en kısa zamanda takımının başında görmek istediğim spor adamı.

en güzel yanı nobre ve aurelio'yu esas mevkilerinde oynatmasıdır. yani yedek klübesinde.

bana imzalı formasını hediye eden büyük kaptan. bir zamanlar takımın belkemiklerinden biriydi. varken önemi anlaşılmazdı ama olmadığı zaman yokluğu hissedilirdi. birgün onu beşiktaşımızda teknik direktör olarak görmeyi çok isteriz.

tayfur havutçu'nun şikeye bulaştığına kesinlikle inanmıyorum. bilmeyerek şike olaylarına alet olduysa bilemem ama bilerek şike işlerine bulaşacağına kesinlikle ihtimal vermiyorum. tayfur havutçu'yu bizler namuslu bir futbolcu olarak bildik, tanıdık. o dürüst, ahlaklı, karizmatik, efendi adam kişiliğinden taviz vermedi hiçbir zaman. futbol oynarken de, futbolu bıraktıktan sonra da hep dürüstlük üzere çalıştı. bi yanlışlık vardır ortada ve soruşturmanın sonunda suçsuz olduğu ortaya çıkacaktır muhtemelen. böyle kaliteli insanları yıldırmamak lazım. suçu varsa çeksin tabii ki ama yargısız infaz da vicdanen rahatsızlık verir.

not: galatasaraylıyım.

bu sinsi adamın başarılı olacağına inanan safkan gerizekalılar nereden türedi bilmiyorum, ama garip bir teveccühü ve torpili var, o kesin.

saçma sapan bir diyalogla basında adı yazılan adam.

-spoiler--
havutçu: biz şimdi bak. bu akın ile iskender. ben söyledim şimdi. onun kesinlikle şey yapmak istiyorlar ikisini.
turanli: almak istiyorlar.
havutçu: kesin yani. şimdi bu maçla falan alakası yok yani onun için. ibrahim akını istiyorum çünkü yani.
turanli: ibrahim akın ve iskenderin benim olduğunu bütün türkiye biliyor. çocuklar hemen gelmek istiyor hocam hiçbir sıkıntı yok yani. iskender şu anda senin yanında. yani o derece.
--spoiler--

(bkz: işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ)

bu ne lan? google translate gibi.

koltuk sevdası uğruna yazık edecek beşiktaş'a. yahu adam, bekle sezon sonunu. nedir bu koltuk sevdası? utanmadan carvalhal'a teşekkür ediyor. sanki beşiktaş babasının malı. sana yakışanı yap, istifa et.
ulan şu tüpçünün bir akıllı işini görsem artık.. helal olsun carvalhal'a. adam kısa sürede emanetçi gözüyle bakılırken müthiş başarılı oldu. yazık ediyorlar tayfur için bu adama.

edit: evet, kendisine yakışanı yapıp hocalık için diretmemiştir. tüpçü de beni ilk defa şaşırtmıştır. helal olsun her ikisine de. carvalhal'a yazık etmediler.

öyle bir oturdu ki içime bu adam sanki o değil ben girdim içeriye. sen bu takımın kaptanıydın zamanında...nasıl ya nasıl...gerçek olmamalı bu.

bir fenerbahçeli olarak aykut kocaman'a ne kadar güveniyorsam tayfur hocaya o derece güveniyorum.

beşiktaş ın bugünkü halinin en büyük müsebbiplerinin başında gelen direktörümsümüz.
sebep diye düşünen arkadaşlar olacaktır muhakkak. söyliyim o zaman;
zorunda mıyım?
şaka bir yana konuya dönecek olursak, taraftarımızın büyük kısmı kadro genişliğinden bahseder. güya çok sikişgen bir kadromuz varmış esasında.
aslında öyle bir şey yok lan.

4 3 3 dizilimindeki takıma bakacak olursak;
veli ernst fernandes üçlüsüyle ve alternatifiyle bi sik olmaz. fernandes i çıkar burada. ne kaldı geriye? ne kaldı ben söyliyim; kocaman bir at siki.
ernst, veli, necip, alves gibi ortasaha oyuncuları senede 1 gol 1 asist yapabilen mustafa sarp görünümlü selçuk şahin tipli orta sahalar.
eee böyle sikik bir orta sahan varken; ne diye geçen sene adam akıllı bir 10 numara almadın da orta sahamız şu şekilde olmadı;
ernst - fernandes - 10 numero.
gördünüz mü farkı ?

gelelim kanatlara;
ya da siktir et, direk ileri üçlüye;
q7 - almeida - simao
topla üçünü;
15 gol + 5 asist.
hahahahha orana bak lan. bi de şuna bak;
gs ileri ucu;
40 gol + 30 asist.
fb ileri ucu;
30 gol + 25 asist.

hah işte rakamların gücü. jüpiterin koca siki adına; böyle bir ileri üçlün varken, aldığın oyunculara baksana;
mehmet akyüz, bebe, edübüdü, burak.

bu kadro yapısını bildiği halde, aldığı oyuncuların ilk 11 yerine yedek ağırlıklı olması bir yana, takıma ciddi manada katkısı olmaması dahası halen gözünü gurbetçi futbolculara dikmesi ne denli bir çapının olduğunun göstergesidir.
neymiş, beşiktaşın çocuğu tayfur havutçu.
ulan it oğlu it ben de beşiktaş ın çocuğuyum ona bakarsan.
böyle bir anlayış mı kaldı zihniyetini siktiğim.
biri çocuğumuzmuş, diğeri sempatikmiş, öteki at kafasıymış da mış mış.

yüzeysel bir insan gözüyle bakacak olursak; yıldırım demirören in kafası cidden çok büyük ve şekilsiz lan. o ne biçim bi kafadır lan öyle.

ayrıca 2002 - 2003 sezonunda beşiktaş' ın kazandığı unutulmaz şampiyonlukta futbolcuların hırsını ortaya koyan videoda ahmet dursun ile ön plana çıkmış eski beşiktaş kaptanı, şimdinin beşiktaş teknik direktörü.

--spoiler--
tayfur ve ahmet oda arkadaşıdır. ahmet uyanır. vakit gecedir.

- tayfur abi, hadi uyan, idman yapalım.

- oğlum idmandan kaçmak için bahane arayıp durursun. gece gece ne bu idman merakı?

- ya hadi abi ya.

sahaya indiklerinde diğer futbolcuların da idman için beklediğini görürler.
--spoiler--

transfer etmek istediği iki oyuncunun adını verirken takibe takılmış, yanlış anlaşılmaya kurban gitmiş adam.

not: bu arada yıllardır beğeniyle takip ettiğim iskender alın' ın büyüklerden birinde forma giyme ihtimali sevindirici...

(bkz: yarra yering)

beşiktaşla ilgili ilgisiz bütün iddialar bir yana, şu an tutuklanmış olması her iddiadan daha fazla üzen beşiktaşın çocuğu, güvenilebilecek ender adamlardandır. herkesin yaptığına inanırım da, bu adamınkini aklım almıyor. üzerine bulaşan çamurun aynı hızla temizlenmesi tek isteğimdir.

dibinin notu: kendi camiasındaki şike iddiaları temizlenmiş gibi gelip bok atan sarı lacivertlilerden daha kirli hiçbir zaman olmayacaktır.
ulan aynı bokun lacivertiyiz biz kirlenince siz temizlenmiyorsunuz nasıl bir mantık bu?
beşiktaş şike yaptıysa çeksin cezasını diyen yürekli beşiktaş taraftarını görmek isteyen iyi baksın, biz hala aynı şeyi söylüyoruz. fenerliler gibi şikeyi savunup başkası da aynı şey ile suçlanınca 'aha siz de kirlisiniz işte oh be' şeklinde sızlanmıyoruz.

galatasaray maçındaki teknik taktik fiyaskosunu ört bas etmek için beşiktaş taraftarını tahammülsüz bulduğunu belirten hoca.

sayın hoca o taraftara tahammülsüz denmez, futboldan anlayan taraftar denir.

sen çıkıp carvalhal'in taktiğiyle yeniliyorsan o taraftar seni köşe yazarlarından daha derin eleştirir. sende bu eleştirileri ya kaile alırsın ya da tahammül edersin.