kendilerini memleketin demokratikleşmesi hedefine kilitlemiş, diğer gazetelerin ellerinde bulunduğu halde yayınlamaya cesaret edemedikleri haberleri ve bilgileri yayınlayan ve bu nedenle bazı kesimlerin tepkisini, bazılarının da desteğini sağlayan yazarlardır.
Taraflı mı yoksa tarafsız mı oldukları ve kim tarafından finanse edildikleri şüphelidir.
Aydın doğan'ın sahip olduğu gazetelerde yazı yazmalarına tahammül edemeyeceği kadar cesur ve kimseye yalakalık yapmayan yazarlar. Bu yazalar sayesinde ertuğrul özkök, emin çölaşan, bekir coşkun vs. hep aynı teraneyi zırvalayan insanları okumak zorunda kalmıyoruz.
kendi uydurduklari belgeler, ergenekon iddianamesi ne girince bunu mansete tasimislardir.
iki yazilarindan birinde bir seyleri carpitip klasik goruslerini ortaya koyarlar.
budut: bu ulkedeki pek cok yazarin carpitma ustadi oldugu dusunulurse ulke standartlarinda normal olan yazarlardir.
bir kez dahi okumadan kendilerini aşağılamak için haklarında saçma sapan iddialar atılan yazarlardır.
aralarında liberali, marksisti, sosyal demokratı olan, iliştirilmiş* gazeteci olmanınsa kimi cumhuriyet yazarlarının saçmaladığının aksine abd'de orduyu ve devlet söylemini paklayan basın için kullanıldığının farkında yazarlardır.
bu yüzden de iliştirilmiş değillerdir.
dün taraf'ta esp* tarafından kaleme alınmış bir bildiri vardı meselâ, bedava yayınlanmıştır tahminim.
gözü kapalı insanların %47 ile iktidara taşıdığı birikimsiz, iş takipçisi, ehl-i iltimas kadroların ortaya çıkarılabilecek milyonlarca pisliği varken, bunlara bulaşmadan amerika'nın görüş ve çıkarları doğrultusunda yani "durmak yok yolmaya devam" çizgisinde ahkâm kesen toplum mühendisleridir. lakin hendeseden fazla anlamazlar.
sonları hakkında pek hayırlı şeyler düşünmediğim yazarlar. arı'nın deliğine çokmak sokmakta üstlerine yok. ha o çokmak gelir bi yerlere girerse, o zaman basın özgürlüğü diye yırtınsınlar.
yazar kelimesi anladığımız anlamda yazarlık ve yazar etiği içermiyor da sadece yazmaktan gelen düz mantık kelime anlamı ile kullanılıyorsa eleman taşıyan kümedir, aksi taktirde boş kümedir.
anlıyorum, bir mantık oluşturmaya çalışılıyor süregelen saçmalıklara, inanmak isteyenler için bunlar ama, saflıkla açıklanamayacak bir şekilde bu kurguya kapılmış insanları gördükçe de içim sızlıyor.
kendi gazetesini bombalayanlar mı istersin, pkk'ya hizmet için kendi mahallesini bombalayan ulusalcılar mı... bir yazı yazdı biriki kişiyle telefonda konuştu diye 500 yıl hapsi istenenler mi.. hiçbir somut delili olmayan suçlamaları 8 sütuna manşet insanların suratlarına yapıştırmalar mı ... ne diyeyim, allah kurtarsın!
dezenformasyon, kafa karıştırma ile açıkça yalan ve abartılı haber yapma konusunda kimsenin ellerine su dökemeyeceği yazarlardır. bunların bir kısmı "ergenekoncular atom bombası yapacaktı"** diye kendini kaybederken bir kısmı da "aslında şeriat iyi de olabilir lan, hadi bunu tartışalım"* diyebilecek kadar cüretkardırlar. Ama ne olursa olsun hepsinin ortak noktaları anti-aidiyetçilik,rejim düşmanlığı ve klasik tabirle liboşluktur.
bir çok tehlikeyi zaten göze almış cesur yazarlardır. cesurluk her insanda olabilir tabii, bu haklı oldukları anlamına gelmez. * bir çok çağdaş gazete yazarlarımız gibi yıllarca gizliden gizliye desteklenen* yazarlardan değiller en azından.
hiçbir şekilde tehlikede olmayan yazarlardır. hatta günümüzde en rahat olanlardandır bu yazarlar. gerek sivil gerekse askeri hiçbir yerden baskı görmezler. istediklerini yazabilirler, feto'nun, amerika'nın, akp'Nin ve çeşitli ab fonlarının desteği ile, kafalarına göre orduya bile pervasızca iftira atabilirler. istediklerini yazabilmeleri cesaretlerinden değil, kendilerine belirli sınırların olduğunu hatırlatacak mercilerin kalmamasındandır. yani boş atıp dolu tutarlar.
iftiralarına genelde cevap almazlar çünkü dedik ya, haraç mezat satılmış devlet niteliğini haiz tek bir kurumun kalmadığı muzistan'ın gündem yapıcılarıdır.
kendilerini okuyan güzel ve dahilerin ülke toprağının satılmasından endişeleri yoktur.
ekonominin, bankacılığın, sermaye piyasalarının satılmasından endişeleri yoktur.
azınlık vakıflarının her gün daha bir devletlu hale gelmesinden endişeleri yoktur.
toplumsal dokuda yaşanan iskemik nekrozdan dolayı endişeleri yoktur.
hergün artan adi suçlardan dolayı endişeleri yoktur.
biten terörün hortlatılmasından endişeleri yoktur.
rahat ve geniş insanlara hitap eden yazarlardır. içlerinde ekalliyet de çoktur.
gayr-ı türk fikirlerin sözcüleridir.
mustfa kemal'in ve türk cumhuriyeti'nin yazarları değildirler.
mustafa kemal'e,tam bağımsızlığa, türk cumhuriyeti'ne, milli türk devleti'ne uzak bir duruşa sahip, kulaktan dolma bilgilerle karşı devrimci olmuş alt tabakaya hitap ederler.
uludağ sözlük yazarlarından tek farkı para alıp saçmalamalarıdır. buradan taraf gazetesi yönetimine sesleniyorum. kovun hepsini, bakın uludağ sözlük sol frame ine daha az paraya onlardan daha fazla saçmalayabilecek yazarlar bulabilirsiniz.
eee devir ekonomi devri...
Askere "ağam paşam sen ne dersen o dur" demeyen, "devlet içinde çete mi ? olur öyle şeyler boşver" demeyen, darbeye karşı diğer gazete yazarları gibi "gak guk" demekten öteye geçip dimdik karşı duran ve para kazanmak için aydın doğanın bir tarafını yalamayan gazete yazarlarıdır. Sevilmemelerin tek sebebi ortama uyum sağlamadıkları içindir. Çıkıp ergenekon yok, çeteleşme yok, en büyük asker yaşasın darbe deseler eminim en çok sevilen yazarlar olurlardı.
-genç siviller.
-traş olan siyasal islamcılar.
-ikinci cumhuriyetçi liberaller.
-haklarının yendiğini düşünen azınlıklar.
-avrupa birliği sevdalıları.
-türk milliyetçiliği karşıtları.
-amerikan mandasından ya da himayesinden rahatsız olmayanlar.
-bir de askerden kaçmak için sürekli alternatif düşünenler.
bugün bunu da anlamış olduk ki, bazılarının savunmak için bi taraflarını yırttıkları yazarlarmış.
lakin birilerinin bu örtme çabası olmadan da bu adamların aslen neye hizmet ettikleri anlaşılamazdı zaten. ayriyeten şunu da belirtmek istiyorum: bu gazetenin finansörü, destekçisi ve arkasında kimler olduğu belli. niyetleri biliniyor. finansörleri kuvetli olduğu için tiraj kaygıları da yok. neyle karıştırdığınızı ben de anlamadım.
yazdıklarının kimi bünyelerde yarattığı kudurmuşluk gülümseten yazarlardır.
ikinci cumhuriyetçiahmet altan bundan 15 yıl önce, hani kürtler "dağ türkü" iken, atakürt diye bir makale yazabilmiş adamdır, bundan da diğer nice davalarda görüldüğü gibi yargılanmıştır. bugün "en rahat yazarlardan" olarak tanımlanan bu yazarların türkiye'nin tek eleştirilemez kurumu ve memuru hakkında ortaya serdiği ve o kurumca da zimnen doğrulanan iddialar zamanında* atatürkçü ulusal sermayedarlarınız cukkayı doldursun diye o beyninizi süngerleştiren gazetelerinizde**** yer almıyordu. bugün de almıyor, ama taraf'ta yer alıyor.
içinde 15 yıldır ikinci cumhuriyetçi olan yazarlar da vardır bu yazarların. 15 yıl önce de "döneklerdi", şimdi de "dönekler" kimilerine göre. kimi tuhaf zihniyetlerde fırıldak olarak algılanan bu adamlar, ziverbey köşkü "gazisi" gibi işkencecilerini kucaklamadığı için mi, yoksa oral çelik gibi türkiye solcularının öldürülmesinde en büyük rollerden birini oynadığı hukuken dahi kabul görmüş adamlara "500 bin dolar verilmesi" ile ilgili notlar döşenmediği için mi dönek?
evet bu adamlar gerçekten dönek. 15 yıl önce kıçının olduğu yerde şimdi çükü olan bir adam için bu adamlar gerçekten dönmüştür.
yani, atakule'den millete döneklik dağıtan bu adamlara aşağıdan selâm eden yazarlardır.
