"1985'te isviçre'de çatlı ve şener'le birlikte yakalandı. 10 gün sonra serbest bırakıldı. 1986'da bu kez fransa'da uyuşturucudan yakalandı. uyuşturucu ticaretinden bir süre fransa'da sonra italya'da hapis yattı. en son isviçre'de yargılandı. meral çatlı'ya göre "abdullah çatlı'nın ikna etmesi üzerine" 1996'da, yargılanacağını bile bile türkiye'ye dönmek istedi. döndükten sonra malatya'da süren cinayet davasında "dosyada bir evrakın kaybolması üzerine" tahliyesine karar verildi. ipekçi davasında kendisini teşhis eden tanık, tehdit edilmesi ve koruma talebinin içişleri bakanlığı'nca karşılanmaması nedeniyle ifadesini değiştirdi. çelik, 3 ay yattıktan sonra yüzünde gülücükler ve milliyetçi sloganlarla tahliye edildi. malatyaspor başkanı ve işadamı oldu."

(bkz: can dündar)
devlet için kurşun atan da yiyende şereflidir sözünün şereflilerinden.(!)
ates gibi cayı bir yudumda içme yetsine sahip insan vasfı.
hakkında genel olarak bilinen
- derin devlet ile ilişkisi olduğu,
- papa suiakastında adı geçtiği,
- mafya ile ilişkisi olduğu yönündedir.

benim de genel bilgim bu şekildedir. yani oral çelik derin devletin bir dönem kullandığı kişilerden biridir. kişi hakkında kısa bir araştırma yaptım ve en çok ilgimi çeken ise mahkemede verdiği ifade oldu. yorum yapmadan olduğu gibi ekliyorum. takdir okuyucunundur.

http://www.geocities.com/...aleler/arsiv/sr18-a18.htm

oral çelik 29.01.1997 tarihli ifadesinde;
1959 malatya hekimhan dogumlu oldugunu, egitim enstitüsünü
bitirdigini, 1980 öncesinde türkiyedeki sag-sol olaylarina
katildigini, sagda milliyetçi kanatta yer aldigini, katilmadigi
olaylarda kendisine isnat edilen suçlar oldugundan 12 eylül 1980'den
sonra yurtdisina çiktigini, yurtdisina çikarken ayni görüsü paylayan
insanlarin yardimini gördügünü, harun çelik adina düzenlenmis bir
sahte pasaportla ve yalniz olarak türkiyeden ayrildigini, giderken
tren yolculugu yaptigini, bulgaristan, yugoslavya, italya, isviçre
yoluyla avusturyaya direk olarak vardigini, orada abdullah çatli ile
bulustugunu, çatli'nin kendisinden 2-3 gün önce uçakla ingiltereye
gittigini, ingiltereye alinmadigi için oradan avusturyaya geldigini,
çatlinin hasan kurdoglu adina düzenlenmis sahte pasaportla
türkiyeden ayrildigini, avusturyada oturma izni alabilmek için
üniversitenin dil kursuna kayit olduklarini, yurtdisindaki akraba ve
tanidiklarin yardimiyla geçindiklerini, papa olayi oldugu zaman
avusturyadan fransaya geçtiklerini, papa isinde bir rolü olmadigini,
ancak basinda isminin rolü varmis gibi geçtigini, fransaya
geçtikleri tarihin 1982'nin son aylari oldugunu, fransada poitiers
sehrinde ki üniversiteye çatli ve esi ile birlikte kayit
yaptirdiklarini, çatli'nin esinin uçakla avusturya'ya oradan da
isviçreye ve fransaya geldigini, oraya varinca herseyin türk milleti
ve devletinin aleyhinde oldugunu gördüklerini, kendilerinin orada
türkiye'nin turizm büyükelçisi gibi olduklarini, o sirada
kendilerine türk devletinin milletinin aleyhinde çalisan mesela
asala gibi örgütlerle mücadele edermisiniz, nasil ve ne takdiklerle
mücadele edersiniz?" seklinde teklifler geldigini, bu teklifin
devletimizin üst düzeydeki yetkililerinden geldigini, ancak onlarin
ismini söyleyemeyecegini, bu teklifi alinca kendilerinin de,
oralardaki devlet temsilcilerinin, diplomatlarin degil türklükle,
insanlikla bagdasmayacak seyler yaptiklarini söyleyerek
degistirilmesini istediklerini, kendilerine teklif getiren kisilerin
"biz bunlari degistiremeyiz; bunlar bizim ülkemize mal olmus
kisiler; fakat, bizim devletimiz ve milletimiz sözkonusu, ortada
olan bu" dediklerini, o zaman da kendilerinin milliyetçi ve
vatanseverler olarak bu teklifi gönüllü olarak kabul ettiklerini, bu
arada suçsuz olarak cezaevinde yatan arkadaslari ve bazi taninmis
politikacilarin serbest birakilmasini istediklerini ve olumlu cevap
aldiklarini, bunun üzerine (12) kisilik bir liste verdiklerini, bu
isimlerden birisinin mehmet irmak oldugunu, ancak bu 12 kisinin hiç
birisinin bu islerden yararlanmadigini, bu teklifin kendilerine 1981
yilinda kendilerinin fransada olduklari zaman yapildigini, aslinda
bu tekliflerin o zaman avrupadaki türk federasyonundan tutun da
herkese kadar yapildigini, en sonunda kendilerine çatli ile birlikte
teklif geldigini, teklifi kabul ettikten sonra fransada (18),
hollanda da (2), kanadada, amerikada, yugoslavya da beyrutta,
yunanistanda, akla gelen pekçok eylem yaptiklarini, bu eylemleri
oral çelik, abdullah çatli ve diger iki kisiden olusan (4) kisilik
grubun yaptigi ya da yaptirdigini, bu arkadaslarindan birisinin
mahkemeye geçtigini, gizli celse oldugunu, yaptiklarini orada
anlatarak kendilerine, önceden söz verildigi gibi ceza indirimi
uygulanmasini, yada kanuni takibattan muaf tutulmalarini istedigini,
ancak taleplerinin kabul olmadigini, 10-12 sene mahkumiyet
verildigini duydugunu, 4 arkadasinin da türkiye'ye döndügünü, onun
cezasinin zaman asimina ugradigini, kendisine de yurt disinda
yaptigi hizmetlerden dolayi kolaylik gösterilmedigini, yurda döner
dönmez cezaevine kondugunu ve bos yere (4) ay hapis yattigini, yurt
disinda oldugu yillarda bir kere 1983 yilinda yurda giris-çikis
yaptigini, onun da istihbaratin kontrolü altinda gerçeklestigini,
yurtdisinda olduklari sirada istedikleri pasaportu, istedikleri
yerden alabildiklerini, türkiye konsolosunun da kendilerine pasaport
verdigini; çünkü, türk basini ve türkiyedeki güya aydinlarin
kendilerini ihbar etmeye basladiklarini, isviçrede yakalanan bir
adamin kendilerinin eylemleri ile ilgili bilgiler verdigini, bu
adamin nevzat bilican oldugunu, bu kisinin birgün isviçre polisine
giderek yalan yere ben abdullah çatli, oral çelik, mehmet sener ile
eroin isi yaptim dedigini, daha bir kaç isim daha söyledigini,
kendilerinin ermenileri öldürdügünü söyledigini, isviçrenin durumu
türkiye'ye bildirmesi üzerine türkiye'den ilgili kimselerin
kendilerine-ki o zaman fransada çatli ile bir evde oturduklarini
bildirdigini, kendilerinin de oradan kaçtiklarini, bunun üzerine
türkiye-isviçre arasinda problem çiktigini, bu olayin 1984 yilinda
cerayan ettigini. bunun üzerine türkiyeden bir devlet bakaninin
isviçreye gelerek ortami yatistirdigini, mesut yilmaz'in da o sirada
bakan oldugunu, daha sonralari da isviçrenin kendilerine (oral
çelik, çatli ve arkadaslari) ambargo koydugunu, mesut yilmaz'in da
disisleri bakani olarak kendileri için isviçre nezdinde tesebbüsleri
oldugunu, duyumlarina göre mesut yilmaz'in çatli ile temasa geçerek
bir kulube olan kumar borcunu sildirdigini, çatli'nin 1991 yilinda
isviçreden hapisten kaçinca türkiyeye döndügünü, çatlinin bu
mahkumiyetinin nevzat bilican iftirasi ile oldugunu, ayni davada
kendisi ve mehmet sener'in de yargilandigini ve beraat ettiklerini,
çünkü nevzat bilican'in daha sonra isviçre makamlarina giderek "ben
yalan söyledim, ben pkk'yim, bunlar milliyetçi bana öyle ifade
vermem söylendi bende öyle söylemistim. ben oral çelik ve çatli'yi
tanimiyorum bile" dedigini. fransadaki mahkumiyetlerinin de ayni
sekilde fransiz istihbaratinin yaptiklari faaliyetleri anlamasi
üzerine hazirladigi düzmece bir senaryo ile oldugunu, kendilerinin
katiyen eroin ile ugrasmadigini, eger ugrassalardi 100 gr degil 10
ton eroin yükleyip satardik. çatli'nin isviçrede ceza evinden
kaçmasinin da çok normal bir sey oldugunu, çünkü orada hüküm
verildikten sonra mahkumlarin baska bir sehir ve cezaevine
nakledildigini ve orada türkiyedeki yari açik cezaevi sartlarinin
oldugunu, yani kolayca kaçilabildigini, isviçre cezaevlerindeki
yabancilarin % 75'inin kaçtigini, buna isviçrenin belkide bilerek
göz yumdugunu, böylece yabancilardan kurtuldugunu, kendileriyle
ilgilenenlerden birisinin mete kod isimli üst düzey mit yetkilisi
oldugunu ancak ismini vermeyecegini, m.ali agca ile fazla bir ilgisi
olmadigini, agca'ya türkiyede hapisten kaçinca yardim ettigini,
avrupaya yeni geldigi zamanda biraz yardim ettigini, onun disinda
irtibati olmadigini, son zamanlarda çatli ile ilgili basinda yer
alan iddialari çatli ile bagdastiramadigini, çatli'nin iyi, temiz,
saf, politikadan anlamayan, sözünü söyleyen birisi oldugunu, böyle
tiplerin de pek sevilmedigini, çatli'dan duyduguna göre mesut
yilmaz'in kumar borcunu sildirme isi için çatli ile yilmaz
belçika'da yüzyüze görüsmüsler. ayni yil çatli'nin, 85 yilina 2,5 ay
kala yani 1984'ün 9. ayinda fransa hapise girdigini, kendisinin de
fransada 86'nin 11. ayindan 93'ün 11. ayina kadar hapis yattigini
ayrica (30) ayda fransada görülmemis sürgün cezasi verildigini, o
sirada çatli'nin da isviçre cezaevinde oldugunu, meral çatli'nin
kendisini cezaevinde ziyaret ettigini, 1986 yilinda fransa belçika
sinirinda fransiz polisinin düzmece iddialari ile tutuklandiginda
bedri ates kimligini kullandigini, çünkü; eger kendi ismini verseydi
yaptiklari eylemlerinin ortaya çikacagini, belkide türkiye'ye zarari
olabilecegini, o yüzden baska bir isim kullandigini, kendisini
savunan avukatlarinin mhp'li olmasinin normal oldugunu, çünkü 80
öncesinden tanidigi arkadaslari oldugunu, özer çiller ve mehmet agar
ile hiç bir yerde ve hiçbir sekilde görüsmedigini, yurtdisinda
bulunduklari sirada liderin çatli oldugunu, simdi çatli öldügü için
kendisinin lider sayilabilecegini, çünkü yurtdisinda çatli ile ayni
evi paylasip, ayni bardaktan su içtigini, yurtdisinda eylemler
yaparken devletten sadece 10 bin dolar para aldiklarini, çatli yurda
döndükten sonraki zamanlarda kendisinin fransa, italya ve içviçrede
ayni suçtan cezaevinde oldugunu, çatli ile mektuplastiklarini,
kendisi yurda dönünce çatli'nin kendisini ziyaret etmedigini, haber
gönderdigini, bedri ates kimligi ile yakalandiginda pkk'liyim,
pkk'ya hizmet ediyorum dedigini, çünkü kart alabilmek için ne
yaparsan yap türkiye aleyhine bir sey yapmak gerektigini, çatli'nin
1991 yilindaki anap kongresinde önce yildirim akbulut'u sonra mesut
yilmaz'i destekledigini, yasar okuyan ve agah oktay'in çatli'yi iyi
tanidiklarini, seçim zamani biz kahramaniz, asala'yi yok ettik, yok
bilmem fransizlari söyle yaptik dediklerini, simdi ise çatli'yi
kötülediklerini, kendilerinin mücadele ettikleri asala'nin belki 500
militaninin oldugunu, fakat bütün ülkelerin istihbarat birimlerinin
bunlara yardimci oldugunu, ...
(#2061469) devamı

asala kendi içinde anlasmazliga düstügü
için dagildi diyenlerin yalan söyledigini, eger böyle seyler
kendiliginden oluyorsa bu memlekete zararli olan örgütlerin oldugunu
ve onlarin niye kendi kendine dagilmadiginin sorulmasi gerektigini,
yurtdisinda hizmet yürütürken kendilerine mit'in üst düzeyde
yetkililerinin yardim ettigini ve yönlendirdigini, çatli'nin muhsin
yazicioglu ile telefon görüsmeleri yaptigini, türkes'le çatli'nin
arasinin hos olmadigini, çünkü çatli'nin türkes hakkinda mit'e bir
rapor yazdigini ve türkes'in bundan haberi oldugunu, çatli'nin
türkiyedeki ticari faaliyetlerinden haberdar olmadigini, mehmet
özbay ismini kullandigini bilmedigini, hüseyin kocadagi
tanimadigini, haluk kirci'yi çok önceden tanidigini, son yillarda
görmedigini belirtmistir.
estetik ameliyat hizmetinden faydalanan ilk teröristtir.
(bkz: oral et)
ona terörist diyenlerin aslında terörist olduğunu bilen adamdır. çatlı ile asalaya yaptıklarını hazmedemeyen insanların karaladığı adamdır.
bir dönem malatyaspor başkanlığı yapmış ülkücü. derin devlet kavramının ortaya çıkmasında kilit oynayan kişidir. zira abdullah çatlı ve mehmet ali ağcayı yönlendiren kişi olduğu bilinmektedir. ayrıca papa suikastinde ağcanın yanındaki kişi olduğu öne sürülmektedir.
Asala'ya kim vurdu?
(bkz: oral gutan)