tamam mıyız

    77.
  1. 2013 yapımı 92 dakikalık çağan ırmak'ın en sevdiğim filmi. deniz celiloğlu ve aras bulut iynemli baş rolleri paylaşıyor. 7.1 imdb puanına sahip.

    Aras'ı sadece bu filmdeki performansı ile beğeniyorum, deniz zaten çok şahane oynamış. Arşivimdeki üç-beş türk filminden biridir. Nerdeyse her sahnesinde ağlamıştım, ne zaman izlesem enkaza dönüyorum. Belki de benim gibi farklı renkleri anlattığı içindir, bu yüzden yoğun duygular ve acı hissettirmiştir.

    Kimi beğenir kimi beğenmez ama kendine ait dünyası olanlar için bu film çok değerlidir.. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1460673/+
    10 ...
  2. 46.
  3. iki tane engelli kardeşi olan biri olarak ısınamadığım filmdir. kötüleme gibi bir amacım yok ama güzel bir konu nasıl piç edilir sorusuna cevap niteliğinde bir film bence bu. abi bi kere duygusallık hiç yok ama yapmacıklık hat safhada. kolsuz bacaksız dostumuzun yumuşak dostumuza yaşama sevinci aşılaması doğru düzgün işlenseydi bari. yok ama oldu bittiye getirmeyi çok seviyoruz. zaten koduğumun ülkesinde güzel film nerdeyse hiç yapılmaz oldu artık. kırk yılın başı güzel bir konu bulup oldu bitti hadi sürelim sinemaya demeseler olmaz zaten. azıcık daha senaryo üzerinde oyunculuklar üzerinde kafa patlatılsa olmaz zaten. ıynemliyi kızlar seviyor zaten ne olursa olsun izlenir mantığı sezdim resmen. kötü değil ama çok basit olmuş bence.

    bir şeye dikkat çekmeden edemeyeceğim. iki tane engelli kardeşim var. kendilerine maaş-yardım alabilmek için götümüz yırtıldı senelerdir. birisi şuan maaşa bağlandı yıllar sonra. yüzde yüz engelli yatalak kardeşim içinse siktiğimin devleti 8-9 senedir uğraştırıyor bizi. hatta serebral palsi tanılı olduğu halde siktiriboktan bir vasilik kararı için mahkeme "belki iyileşmiştir" diyerek(evet hakim bunu yüzümüze dedi) halihazırda olan sağlık kurulu raporumuzu beğenmedi de tekrar heyete gönderdi amk. ulan serebral palsi tedavi edilebiliyor da biz mi bilmiyoruz. neyse içimi döktüm yine. ulan filme bak, ibne oğlan alt tarafı devletin rehabilitasyon merkezleri olan engelliler merkezinden bir görevli güya ve baba siktiriboktan bir görevliden para istiyor. ertesi gün de çat çıkarıyor. şimdi ordan "ama şunu sattı bunu sattı" demesin kimse. ulan bu dünyanın hiç bir yerinde olmaz, hele hele türkiye gibi bir memelekette asla olamaz. adamlar bir maaş bağlayacaklar da evin var diye bağlamıyor. çadırda yaşa elin kolun kopsun öl geber öyle başvur belki veririz diyor. çağan ırmak hangi kafayla yazmış bunu amk.

    açıkçası engellilerin işlendiği filmler acındırma açısından tutuyor. güzel malzeme sinema açısından. ama madem bu boku yiyorsun biraz sağlam araştır. git bir iki engelli ailesiyle tanış yemezler seni. sorunlarını dinle. merak etme senin filmindeki gibi kimse önüne gelenden para dilenmiyor. kaldı ki engelli anne ve babaları kolay kolay filmdeki zihniyette de olmaz. olamaz. o vicdanı anlayabilmek için engelli biriyle yaşayabilmek gerekir. ben ikisiyle yaşıyorum. neyse. böyle basit senaryolarla bile bir film tutuyorsa benim gibi basit bir insan bile bu ülkede para kazanır diye düşünmeye başladım. kardeşimin hayatını film yapmayı düşünüyorum da. eminim ki bundan bin kat sağlam birşey çıkacaktır ortaya.

    engellilerin filmlere konu olmasına karşı değilim. aksine birçok engelli tipi var ve bunları sinema gibi büyük bir araçla engellilerden bi-haber insanlarla tanıştırabiliriz diye düşünüyorum. insanların yolda gördüğü her engelliye sokak köpeği gibi bakmalarından hep rahatsız olmuşumdur. yardımı geçtim engelliye engel olanlardan hep rahatsız olmuşumdur. engelliler bizden şevkat istemiyor.acımamızı hiç istemiyor. çünkü engelli olmak acınacak bir durum değil. kendisini eksik görmeyen bir insanı sen nasıl eksik görebilirsin ki. evet bazen az yada çok yardıma ihtiyaçları oluyorlar. yardım edebiliyorsan et. edemiyorsan öyle it gibi bakma. engellilerin en rahatsız olduğu durumdur bu. engelli bireyleri kendin gibi bir tam birey olarak gör. ona özel muamele yapma. bu gibi davranışlar hem engelli bireyi hem de ailesini üzüyor,eziyor. neyse bu gibi filmler gözlerimizden gizli birçok gerçekle tanıştırır bizi diye düşünüyorum. ama madem yapılıyor adam gibi yapılsın.

    son olarak şunu da söyleyeyim. eğer bu filmi sevdiyseniz(benim de gözlerimin dolduğu anlar oldu elbet) size tavsiyem blacktir. bana göre bollywoodda yapılmış en büyük başyapıttır kendisi. film engelin engel olmadığını, isteyen herkesin birçok şeyi başarabileceğini anlatıyor. yaşama sevincinin kralını göreceksiniz filmde. belki de daha önce blacki izlediğim için, böylesine yüksek bir çıtayla tanıştığım için tamam mıyız bana vasat gelmiş olabilir.

    edit-ekleme: filme dair tek sevdiğim şey, annenin davranışlarıydı. gerçekten engelli anne-babaları(çoğunlukla anneler) biraz sıyırıyor ister istemez. kendi annemden biliyorum. aslında asıl şevkate,desteğe ihtiyacı olanlar, asıl yalnızlık çekenler de onlar biliyor musunuz?
    6 ...
  4. 80.
  5. Bu da 2.kez tekrar izlediğim filmlerden biri. Film seçerken bilhassa beni etkileyecek, bana bir şeyler katacak ve seneler geçse bile (ki bunu yaklaşık 4 sene falan oluyor izleyeli) aklıma gelip, güzel hatırlayacağım filmler olsun isterim. Bence gayet tadında, güzel mesajlar veren ve gayette duygusal bir film. Özellikle sonu çok çok iyiydi.

    ---konusu---
    ihsan bedensel engeli nedeniyle annesine bağımlı olarak yaşamak zorunda olan ve içerisinde kısılıp kaldığı bu hayata günbegün daha fazla küsen genç bir adamdır. Hayalleri vardır; asla gerçekleşmeyeceğini düşündüğü bu hayallerin uktesi ve annesine yük olduğu fikrinin ağırlığıyla yaşamdan kopmaktadır. Temmuz ise idealleri doğrultusunda baba evinden ayrılan ve bu süreçte ayaklarının üzerinde durmak için çabalayan bir heykeltıraştır. Geçinebilmek amacıyla çocuk romanlarında çizerlik yapar ve iyi gittiğini sandığı bir ilişkisi de vardır. Bir anda sevgilisi tarafından terk edilmesi ve elindeki işi kaybetmesi hayatını daha da altüst eder. Temmuz ve ihsan'ın yolları hayatlarının böylesine karanlık bir döneminde kesişir ve bu tesadüf ikisinin de yeniden doğmasını sağlar. Çağan Irmak'ın filmi olan yapımın senaryosu da Irmak'a ait. Filmin başrollerini Aras Bulut iynemli ve Deniz Celiloğlu paylaşırken, oyuncu kadrosunda göze çarpan diğer isimler ise Sumru Yavrucuk, Aslı Enver, Gürkan Uygun, Zuhal Gencer Erkaya, Uğur Güneş ve Deniz Celiloğlu.
    3 ...
  6. 14.
  7. Tek bir sahnesi için bile iyi ki gelmişim denmeyecek film. Gitmezseniz bir sey kaybetmezsiniz emin olun. ben keşke gitmeseydim diyorum.
    4 ...
  8. 19.
  9. düğün dernek filminden 5 kat daha güzel film.
    4 ...
  10. 74.
  11. çağan ırmak yaptıysa izlenir mantığıyla açıp bir unutursam fısılda gibi, bir babam ve oğlum gibi tadını alamadığım film fakat genel olarak beğendim. engelli insanların, onların yakın çevrelerinin beyaz perdeye yansıtılması çok güzel bir şey bence. şahsen benim pek bir bilgim yok, bunları görmek ne hissettiklerini bilmek empati kurduruyor. ama bu filmde çok fazla verememişler sanki, zaten daha uzun olabilirmiş. 1.5 saat yeterli kalmamış bence.

    anne rolü için zuhal gencer çok güzel bir seçim olmuş. kadın cuk oturuyor çilekeş anne karakterine. sumru yavrucuk da çok güzel bir renk katmış filme, yine hayran kaldım duruşuna maaşallah göz dolduruyor. nedense film boyu aras bulut iynemlinin oyunculuğuna ısınamadım. bir türlü ona kendimi veremedim o hissi alamadım, olmadı. o karakter ona gitmemiş. deniz celiloğlu gayet cooldu, hoştu. hayır ben kendisini kadıköy'de 2 kez görmüş yan yana geçmiş bir insanım, onu bir tek kanıt ve çalıkuşu gibi dizilerden hatırlıyorum, bu filmi daha önce izlesem bir sokulur bir merhaba derdim, şanssızlık..

    spoiler

    filmin ilk sahnelerinde temmuz sevgilisinden ayrılırken ayrılık metninde geçen cümle beni benden aldı. "sürekli ilgi göstermenden, sürekli üstüme düşmenden bıktım" altmetinli bir yazı hazırlamış karşı kişi. hayır yani buldun da istemiyorsun, ben aylardır üstüme düşen, bana gözü gibi bakan biri olsun yoksa istemem modlarındayım, millet de bulduğu halde "aaayy çok bunaldıııam" havalarına giriyor ya kıl oluyorum!
    ortalarda bir yerde feride'nin temmuz'a söylediği "sen benim yavrumu mutlu ettin ya, ben de ölünce ahirette münker ve nekir'e bu, dünyanın en günahsızı" derim cümlesinde cidden gözlerim doldu. çok samimi bir sahne olmuş içime işledi. gerçek bir anne reaksiyonuydu.
    film boyunca temmuz'un eşcinsel olduğunu anlayamadım, hiçbir inceyi alamamışım swh sondaki o kabadayı elemanın dediği "bizim çocuk gay'miş" laflarını da cahil cühela nasıl olsa, her zengini gay sanıyor diye yorumlamıştım. temmuz'un lgbt eylemlerine katılmasını da "eşitlikçi,modern" bir hareketten dolayı sadece sanmıştım, kendisinin onlardan olduğunu kesinlikle anlamamışım. jetonum biraz geç düşüyor sanırım.
    film kesinlikle biraz daha uzun olmalıymış, ihsan'ın ailesinin engeline karşı tavırlarını iyi alabildik fakat birçok açıyı yansıtamamışlar, mesela ben ihsan'ın bu kadar kolay "beni öldür" demesini film için inandırıcı bulmadım. yaşamaya bu kadar çabuk ikna oluşunu da inandırıcı bulmadım. bunlar eksik kalmış kesinlikle.

    spoiler

    filmin maalesef biraz klişeleri vardı, fakat yine de zaman kaybı diyemem. sonuçta imdb'den 7.1 bile almış http://www.imdb.com/title...83804/?ref_=nm_ov_bio_lk1
    (bence biraz fazla oylamışlar)
    yine de geçin izleyin, bir şey kaybetmezsiniz.
    3 ...
  12. 56.
  13. sıkıcı ve sonu çok sıradan biten film.

    10/6
    3 ...
  14. 6.
  15. filmin soundtrack ını sıla yapmıştır. tekrar ve tekrar dinlenilesidir..
    2 ...
  16. 16.
  17. toplumun genelinden farklı olmaları nedeni ile bir şekilde yalnız kalmış veya yalnız bırakılmış iki insanın mistik bir şekilde birbirini bulmasından yola çıkan, kinyas ve kayra'ya bolca dokundurmalar barındıran, sağlam ve güzel olarak genellenebilecek bir film.

    gelgelelim, filmde insanı rahatsız eden bir taraf da var ne yazık ki.

    şöyle ki;

    ihsan'ı toplumun genelinden ayıran farklılık olan bedensel engeli filmde tüm çıplaklığıyla verilirken, temmuz'un eşcinselliği tam tersi bir şekilde çok üstü kapalı ve hafif dozlarda verilmiş, hatta o kadar az ipucu verilmiş ki, neredeyse zor anlaşılıyor. bunun nedeni eğer sanatsal birtakım kaygılar ise mantıklı bir açıklaması mutlaka vardır diye düşünüyorum. ancak altında yatan neden toplumun eşcinselliğe karşı tutucu ve boktan bakış açısından ileri geliyorsa gerçekten de çok üzücü.
    2 ...
  18. 21.
  19. konusu güzel film izlerken zaman çabuk geçiyor duygusalsanız bir iki damla göz yaşınızı akıtır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük