bugün

şu sıralar başımda bulunan bir tür rahatsızlık gibi. Hiç bir şeye tahammülüm kalmamış. Öyle yorulmuş, öyle hırpalanmış hissediyorum.
bütün sabrımı çocuklara sakladığım için özel hayatımdaki insanlardan iş hayatımdaki insanlara kadar kimseye tahammül göstermiyorum.

o tahammülün daha ulvi amaçlarla değerlendirildiği bir yer var hayatımda. iki üç ruh hastası için bebelerimden çalamam.
Herkesi memnun etmeye çalışmak. Aman kırılmasın aman üzülmesin. Sakinlik saklinlik sakinlik. Tahammül tahammül tahammül. Yok artık bitti kalmadı.
Memnuniyetsizlik ve hoşgörüsüzlük gibi kavramlarla doğru orantılıdır.
en zoru sanırım kendine olanıdır. yapacak bir şey de olmaz. bir çare de bulamaz insan.
TEKNOLOJiNiN HIZLA ARTMASI iNSANLARIN TAHAMMÜLSÜZLÜK EŞiĞiNi ZiRVEYE ÇIKARMIŞTIR. ARTIK KARI KOCA BiLE BiRBiRiNE TAHAMMÜL EDEMiYOR. NASIL BiR DÜNYADAYIZ ANASINI SATAYIM
Tahammül sınırlarını zorlamak.
Artık sorumluluklar artmaya başlamıştır, dertler derya olmuştur ve siz bir kayık bile değilsinizdir. Gelecek kaygınız vardır fakat her şey bulanıktır. Bunalırsınız, insanların sizden beklentisi vardır. işte artık tahammülsüz bir insansınızdır. Merhabalar. En ufak şeyler katlanılmaz gelir. Tahammül edemezsiniz. Yerli yersiz agresifleşir ve yanlış insanların kalbini kırarsınız. Hayat insanları eninde sonunda tahammül edemez hale getirir, kaçınılmaz.
Bende hat safhada olan şey. Bazen insan sesine bile katlanamıyorum kalabalıklar beni boğuyor kulaklık takıyorum zaten genelde müziği çok sevdiğimden değil insan sesinden nefret ettigiminden. Özelikle ışık ve sese karşı aşırı bı tahammülsüzlügüm var, lütfen güneşi kapatın. bunları yazarken kendimi 14 yaşında ergen bı kız çocuğu gibi hissettim ya ben daha büyüyemedim ya da Allah hepinizin tez zamanda belasını versin.
Herkes birbirinden o kadar bıkmış ki... Annesine, babasına, kardeşine, eşine, arkadaşına kimse tahammül edemiyor. Kimse alttan alma, sorun çözme odaklı değil. En ufak bir anlaşmazlıkta "anlaşamıyoruz, fikirlerimiz aynı değil." deyip bir kenara fırlatıyorlar ilişkilerini (insan ilişkilerini). Konuşup çözmek varken bunu yorucu, vakit kaybı olarak görüyorlar ve bu yüzden insan ilişkileri çabuk bitiyor (benim fikrimce). Karşısındakinin küçücük bir hatası gözüne batar oluyor, tahammül edemiyor.

insanlar tuhaf. Ne yapmanız, ne yapmamanız gerektiğini asla anlamıyorsunuz. Bir gün onu mutlu eden şey, ertesi gün nefret ettiği şey oluverip çıkıyor.
on ton şey yazıp yazıp sildim buraya.

sanırım her şeyi özetliyor, açıklayacak tahammülüm bile kalmamış.
kendinden farklı olana hoşgörü göstermeme halidir. iletişimde eksikliğin, insaniyette yetersizliğin göstergesidir.
bir toplumun en büyük belası.

bu tür lanete uğramış bir toplumda ne felsefe, ne mizah, ne siyaset konuşulur, ne de fikir alışverişi yapılır.
günümüzün hastalığıdır.
inanan inanmayana, inanmayan inanana; sağcı solcuya, hatta ve hatta eşler birbirine bile tahammül edemiyor.
kavga etmek doğamızda var anlaşılan.
Aynı can sıkıcı şeylerin tekerrür etmesinden mütevellit bu şeylere karşı oluşan hassasiyettir.