1 kasim 1928 de 1353 sayili kanun ile yapilmis harekettir.
not: tarihi troller tarafindan yazilmis bir milletin bedbaht fertlerinden biri olarak ciddi, dogru ve tartismasiz bilgi iceren bir cok fikrimizin gayriciddi olarak algilanmakta oldugunun uzulerek farkindayim.
en az iki bin senedir tek meşgalesi islamla, müslümanlarla çatışmak olan, kurtuluş savaşı dediğiniz savaş öncesi ülkemizi işgal eden latinlerin alfabesini türk alfabesi diye yutturma çalışmalarının sonuçsuz kalması ile bugün itiraf olunabilen bir gerçektir.
gregorian (ermeni) takvimini türk takvimi,
pazar gününü resmi tatil günü,
noeli de yılbaşı ilan eden zihniyetin icraatlerinden sadece birisidir.
işgaldeki hali unutma diyenlere: işgal edenler kimlerdi? latin alfabesi kimin?
o zamanların avrupa özentiliği ve yeni kurulmuş bir devletin başında dolaşan leş kargalarının istediklerini tam olarak yaptıramadıysalarda bir çoğunu hayata geçirdiler.
kuran-ı kerimi okuyup anlamamaları için iyi bir yöntemdi fakat atatürk bu konuya müdahale edip tevsirini yaptırmıltır.
Evet atatürk bir insandı ve hataları oldu hatta hatalara zorlandı.
Kendi yapmadığı hataların günahını çekmesini isteyenler var.
1928'de kaldırılan alfabe türk alfabesi değil, arapça, farsça ve osmanlıca harfleri içeren, öğrenmesi oldukça zor bir alfabeydi. latin alfabesinin getirilmesiyle, toplumdaki okur yazar sayısı arttırılmaya, bu yolla da sosyokültürel varlığımız geliştirilmeye çalışılmıştır. eğer hala bu üç dilin harmanlanmasıyla oluşmuş alfabe kullanıyor olsaydı, türk toplumunun çok büyük bir kısmı okuma yazma bilmeyecekti.
sağdan sola doğru yazılan ve okunan hangi dile türkçe dendiğini hangisine arapça dendiğini unutmuş ya da kafası karışmış bir yazarın önerdiği cümledir.
Atatürk'ün avrupayla bir yürüyelim gerisinde kalmayalım diye yaptığı devrimdir. iyi de etmiştir, fakat bakıyoruz ki o öldüğünden beri avrupa'nın gerisindeyiz. üşüyoruz türk alfabesi reyiz mi desem yoksa atatürk dönemi hariç bütün türk hükümetlerine mi sövüp saysam bilemedim şimdi.