hayvan gibi bir süre bjk nin başında kalan,ölmeyince gitmez denen ama her nasıl olduysa bir anda bırakamaya karar vererek herkesi hüngür hüngür ağlatan,beyaz saçlı yaşlı mı yaşlı,eski bjk başkanı...
beşiktaşın unutulmaz efsane başkanı. mükemmel bir insan. haeln başkanlık teklif edilmektedir. ancak bu teklifi yapanlara kızmaktadır.
ayrıca beşiktaşın onursal başkanıdır.
büyük başkan seba
Eski dostlar şarkısı eşliğinde rakı sofrası meşhur olanefsane başkanımızdır.Bende malesef ki o tribunde başkan aleyhine bağırmıştım.Şimdi içim acısa da.
Beşiktaşlı duruşunu,efendiliği,ruhu öğrendiğimiz güzide şahsiyettir kendisi.
Hele hele Baba Hakkı nın alnından öptüğü bir fotoğraf vardır ki,içimi acıtır onu gördükçe.
son olarak ntv de röportajı yayınlanan ve kendisine küfür edenlerin serdar bilgili nin adamı oldugunu ima eden dürüst ve adam gibi bir adam.kendisi nesli tükenmiş bir mantaliteye sahip kusagın temsilcilerindendir.iyi bir yönetim kuruluyla tekrar baskan olsa yeridir.ayrıca 1947 de yapılan inönü stadında ilk gölü kaydeden sahıstır.nice yıllara seba.
fenerbahçeye karşı kazanılan bir kupa maçı sonrası fenerbahçeli oyuncularla aynı uçakta yolculuk edilmesinden dolayı, rakibe olan saygısından, beşiktaşlı oyuncuların şampanya patlatıp eğlenmesini engelleyen beyefendi insandır. bu ve bunun benzeri sayısız olayı sayın demirörene hatırlatıp beşiktaşımızın kültürü böyledir demek ise her gerçek beşiktaşlının asli görevidir.
şu anda ntv'de sanem altan'ın sunduğu off the record programında konuk olan, "neden maça gitmiyorsunuz?" sorusuna "bir daha küfür yemeye niyetim yok" şeklinde cevap veren efsane başkan. taraftara küskün olduğunu belirtmektedir ayrıca. şu an kendisini saygıyla ananlara da inanmadığını belirten seba, an itibariyle içini dökmektedir.
geçen gecelerin birinde üşenmeyerek elimde bulunan bir videosunu youtube'ye upload ettiğim büyük başkan.aziz yıldırım'ın şaşkın bakışları 2si arasındaki tüm farkı açıklar sanırım.şaibeyle şikeyle bi yere varılamayacağını tüm beşiktaş taraftarına ana ilke olarak benimsetmiş büyük insan.yıllardır duruşundan taviz vermemiştir.ahan da girin kendiniz görün:
kaç yaşında olduğunu bilemiyorum ama ben doğduğumdan beri aynı vücut aynı görüntü ,beşiktaşlıların en iy başkanı zira bi daha onun gibisi gelmedi bjk ye
bir galatasaraylı olarak veda konuşmasıyla beni de duygulandıran, "ahmet dursun seba gitsin, 14 sene oldu artık süren doldu bıdı bıdı bıdı...." tezahuratlarını hiç haketmediğini düşündüğüm düzgün insan..
onun gibiler gelmiyor artık memlekete, meydan da kalıyor boş boş konuşan gevezelere..
16 yıl boyunca üzerime gelen okyanus dalgalarının hüznünü hep sizinle paylaştım. Bu kulübe 1943 yılında geldim. 1945'te (A) takımda oynamaya başladım. 1954'te de futbolu bırakıp değişik şekillerde Beşiktaş'a hizmet ettim. Son olarak da 1984'te sizin sayenizde başkanlığa geldim. Yani 94 yıllık geçmişi bulunan kulübümüzün 57 yılında vardım.
Ben bu eleştirilere cevap vermemek için hep sustum. Aciz değildim, ama Beşiktaş zarar görmesin diye sessiz kaldım. Bir zamanlar beraber çalıştığımız, Beşiktaş sayesinde bir yerlere gelen, ayrıca Beşiktaş'ta futbol oynamış ve ekmeğini yemiş kişilerin, kulübü karalamaları nankörlük değil de nedir?
Dostlarım, ama ben dostlarımdan korkarım diyen düşünüre hak vermemek elde değil. 55 milyon dolarlık bütçeyi, tesisleşmeyi görmezden geliyorsanız, sadece profesyonel futbol şubesinin aldığı başarıları veye başarısızlıkları gözönüne seriyorsanız, bu maalesef doğru bir yaklaşım değildir. Bana, vakıf kurup başına geçecek diye iftiralarda bulundular. Ben böyle bir şeye girmem.
1984'te göreve geldiğimde söylediğim herkesi bir zaman, bazılarını hiçbir zaman, herkesi ise her zaman aldatamazsınız sözüm hala geçerlidir. Ben hayatımın en iyi 16 yılını Beşiktaş Kulübü'nde yaşadım. Zaman zaman hatalar yapmış olabilirim. Hata insanlar içindir. Ama Beşiktaş'ı da hatasıyla sevabıyla iyi bir yere getirdiğime inanıyorum.
Görev sürem içinde toplam 5 Lig Şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 da TSYD Kupası olmak üzere toplam 22 kupa kazandık. Tüm bunlara rağmen hakarete varan eleştirilere maruz kaldık. Dünya, karşılaştığın fırtınaları değil, gemiyi limana getirip getirmediğine bakar. Maalesef bizim karşılaştığımız fırtınalar da hiç gözönüne alınmadı. *
bütünü için; http://www.webkartallari....tas/sebavedakonusmasi.asp
"o güzel insanlar, güzel atlarına binip gittiler" demiş yazar.
o güzel insanlardan biriydi, futbol gibi güzelliklerin yanında her türlü pisliğin döndüğü bir arenada tertemiz kalabildi. siyah beyaz renklere gönülden bağlı idi. paragözlüğün, ihanetin, kaypaklığın profesyonellik olarak sunulmasına aldanmadı, o hep amatör kaldı.