bugün

yeni türkünün "külhani şarkılar" albümünde yer alan, buram buram ege kokan şarkısı.

sözleri:

iki kişi iki kıyıda karşılıklı
bakışları gölgeli ince bir hüzünle
aynı rakıyla dumanlı dillerinde aynı şarkı
kim inanır ki düşman olduklarına

memleket aşkının ne dili var ne dini
doğmaya gör o anda yakar yüreğini
komşu olmak bundan böyle yazılmışken alnımıza
gel de ağlama şu düşman halimize

doğduğum ev eski dostlar bizim mahalle
boğaziçi düşlerimi süslüyor hala
şu istanbul eski günlerden kalma bir alışkanlık
bakmayın siz atina'dan geldiğime
eskimeyen dostlardır aslında. görüşmeyeli ne kadar uzun zaman olursa olsun gördüğünüz anda sanki daha dün birlikteymişsiniz hissi uyandırırlar. ne zaman yaslanacak bir omuza ihtiyaç duysanız hep ordalardır bilirsiniz, ya da bazen omuzunuza yaslananlar onlardır. kimi zaman sen ağlarsın, kimi zaman "yok kardeşim ne varsa eskilerde var" diye sana gelenlerdir...
güzelim yeni türkü şarkısı. vassilis tsitsanis bestesidir. cengiz onural yazmıştır sözlerini...
makamı rast, usulü semai, bestesi gültekin çeki'ye, güftesi ise hayri mumcu'ya ait olan eski anıları canlandıran hoş bir türk sanat müziği eseri

Unutulmuş birer birer
Eski dostlar, eski dostlar
Ne bir selâm, ne bir haber
Eski dostlar, eski dostlar

Hayâl meyâl düşler gibi
Uçup giden kuşlar gibi
Yosun tutan taşlar gibi
Eski dostlar, eski dostlar

Unutulmuş isimlerde
Bilinmez ki nasıl, nerde
Şimdi yalnız resimlerde
Eski dostlar, eski dostlar
beşiktaş spor kulübünün onursal başkanı süleyman saba'nın dilinden düşmeyen şarkı.
basligi gordugum zaman kafamda yazacaklarimi toparlarken tutunamayanlardanin* aklimdaki, icimdeki her seyi yazmis oldugunu gordugum konu.
(bkz: emegine tesekkur eder altina imzami atarim)
ataköy 9. kısımda bir cafe-çay behçesi. duvarı olmayan kocaman camlarla kaplı, yapay göletinde kuğular yüzen bir mekandır. mekana giriş, minik bir köprü üzerinden yapılır.
yıllar sonra tekrar karşılaşıp, hep birlikte şarkısını da söyleyince (#619823), unutmanın imkanı olmadığı anlaşılan dostlardır.
yeni dostlardan kazık yenince aranıp, kıymetleri anlaşılan dostlardır.
eski dostlarla dosdoğru dost olunur geçmişte. o seni anlar sen onu.
hiç konuşmadan, tek sözcük dahi tüketmeden, bir sonbahar vakti demliklerce zehir gibi çaylar içilir birlikte.
sonbahar birlikte koklanir hiç konuşmadan ve içilen demlerin yoğunluğu kadar ağır yaşamlar paylaşılır o sessizlik ve tarifsiz zaman dilimlerinde.

yol arkadaşı olunur, yoldaş olunur eski dostlarla.

barikatlar da yanyana dövüşülür.
en mahrem mektupların çekincesizce emanet edilecegi tek kişidir o.

Dost'tur...
ve gözyaşı... gözyaşı dökülecekse aranılan omuzdur onunki. ne var ki heryer de, kalabalıkların ortasında kandan gözyaşı dökülür ama o omuza bir göz sürmek korkutur insanı kimi zaman. o agladığını görmemelidir. agladığını görmesini istemediğini de bilmelidir; ve bilir...adını nasıl biliyorsa öyle bilir.

en güzel günaydınlar onadır. en tahakkümsüz başkaldırılar ona karşıdır. onlar eski dostlardır. komsu camını kırdıgında adı asla verilmeyecek kişilerdir onlar.

onlar hep güzeldir.
saçi basi özlenir.
yıllar geçer, anılar ağır çekimde batar gözlere. bir tane de fotoğrafı yoktur.
ve hiç olmamıştır da ne garip. nasıl olur bilinmez bir vakit gelir onlara eski dost denir meclisler de adı geçince.

"eski" olsalar da "dost" sözcügünü hep haketmişlerdir ve hak edeceklerdir.
Facebook hayatımıza girdi gireli artık dinlediğimizde aynı tadı bırakmayan şarkıdır.

Unutulmuş birer birer
Eski dostlar, eski dostlar
Ne bir selâm, ne bir haber
Eski dostlar, eski dostlar.

Hayâl meyâl düşler gibi
Uçup giden kuşlar gibi
Yosun tutan taşlar gibi
Eski dostlar, eski dostlar.

Unutulmuş isimlerde
Bilinmez ki nasıl, nerde
Şimdi yalnız resimlerde
Eski dostlar, eski dostlar.
ahmet özhan'ın ılık ılık söylediği şarkı. eski dostlar diyebilmek için kaç yaşında olmak gerekir bilmem ama ben dost deyince yalnız insanları değil bizim eski mahalleyi, okulu, parkı, top oynadığımız arsayı da anlıyorum. hayal meyal düşler gibi.
yenisinin eskisinin önemi olmayan, değer verilecek insandır çünkü oda daima size de değer veriyordur.
adı üstünde işte. dost.

(bkz: kanka)
ara sıra hatırlayıp ahh çektiğiniz, yakın arkadaşlarınız.
--spoiler--
iki kişi iki kıyıda karşılıklı
bakışları gölgeli ince bir hüzünle
aynı rakıyla dumanlı dillerinde aynı şarkı
kim inanır ki düşman olduklarına

--spoiler--

--spoiler--
komşu olmak bundan böyle yazılmışken alnımıza
gel de ağlama şu düşman halimize

--spoiler--

şarkıya baktığımızda gerek kullanılan yunan ezgileri gerekse sözler incelendiğinde yeni türkü bu eserinde; yunanlılarla bizim çok eskilere dayanan bir dostluğumuzun olduğu ve yapay düşmanlıklarla ne yazık ki o dostluğun bozulduğunu anlatmaya çalışıyor. * * *
unutulup gidilmiş dostlardır şarkıda denildiği gibi. hayatının ilerleyen kısmında rastlayan da ne görülmüş, ne duyulmuş..
her dinlediğimde, 45-50 li yaşlarıma geldiğimi ve tek başına bir meyhane köşesinde bu şarkı eşliğinde rakımı yudumlayarak dostlarımı andığım hissini veren güzel ötesi şarkıdır.

--spoiler--
Unutulmuş birer birer
Eski dostlar, eski dostlar
Ne bir selâm, ne bir haber
Eski dostlar, eski dostlar.
--spoiler--
bir hıfzı topuz kitabı, emre kongar,sabahattin ali,çetin altan gibi dostlarının hayatından kesitler sunduğu hatıra kitabı.
eskileri hatırlatan güzel sanat müziği parçası.
gidiyorlar bir bir

görsel
duygulandıran güzel sanat müziği eseri. evet.
fransız şarkıdan alıntı yapılmış şarkıdır. malesef acı gerçek. bunu başkalarına dediğimde onlarda kabullenemedi niyeyse. (şarkının adı aklıma gelmiyor şu an)
huzur veren bir eser. arada bir dinlenip, geçmişe yolculuk yapılabilir.
http://m.youtube.com/watc...p;amp;gl=TR&hl=tr
iyisi var kötüsü var eski dostlarımın hepsine benden en güzel küfürler feda olsun.