bugün

lan amma ikiyüzlüsünüz , amma inkarcısınız..

herkeşler reddetmiş böyle bi şeyin olabilitesini , yapanları aranan sözlüğüe pezevenk olmakla suçlamış.. tey tey

burası sosyal bi ortam.. bi entryi okursun , hoşuna gider , mesaj atarsın.. öyle böyle derken tanışırsın , arada 300 400 mesaj gelir gider , zaman akar.. sonra bi sene ya da 4-5 ay sonra buluşma teklif edersin.. şayet iki kişi de aynı şehirdelerse , arada güven sağlanmışsa buluşurlar..

o dakkadan sonra , artık zaten o adamlar birbirleri için "sözlükten" adamlar değillerdir.. sözlük de siklerinde değildir.. nolur ? beraber olmaya karar verirlerse , birbirlerine sözlük üzerinden manalı şeyler yazarlar , arada belki mesaj nostaljisi yaparlar.. o kadar..

sözlük yani , aracı olur sadece.. yoksa burdan sevgili olmak , gidip hiç konuşmadığın arkadaşının arkadaşına yazılmaktan farklı değil.. birinde hatta , entrilerine vs. bakarak kendisini daha iyi tanıma imkanın var..

ben seçicek olsam şayet , sözlükten birini sevmeyi tercih ederdim.. otur entrilerini oku , heyecanla meşajını bekle.. ilk buluşma heyecanını yaşa , sonra gel beraber sözlükte makara yap..

hoş bişi.. ama sizin gibi , hem içten içe isteyen hem bunu inkar dahi edemeyen , yapanı kıskanıp bok atan "öyk möyk" diyip de , ilk gelecek flörtöz mesaja tav olacak ikiyüzlülerin arasında adam gibi birini bulmak ve güvenmek zor..

o bakımdan evet , zor bişi.. ama dendiği gibi pezevenklikle , niyet bozmayla alakası yok.. arkadaşının arkadaşına sırf , götü güzel diye o kızı ayarla abi demekten daha etik hatta.. 3. kişi yok arada.. birinin düşüncesini seviyosun bi kere..

o yüzden geçin bu tırt "oooo sanala karşıyım sözlükten hele hele asla asla asla" ayaklarını.. sizin ciğerinizi biliyoruz..
sözlükten sevgili bulmak; acizliktir...
sözlükten arkadaş bulmak; dangalaklıktır...
sözlükten güncel olaylar üzerine yazılmış eleştiriler okumak; kolaycılıktır...
sözlükte yazıp sonra ünlü olmak, medyada çalışmak; popülistliktir...

bizim millet gariptir; herkes national geographic channel izler, ntv izler ama nedense en çok izlenen programlara baktığımızda ab grubunda bile ilk onda hep dizileri, maçları görürüz. sözlükten veya daha genel anlamda internetten sevgili bulmayı da kimse onaylamaz ama neredeyse herkesin öyle ya da böyle bir sanal aşk hikayesi vardır. 'burayı çöpçatan sitesine çevirenlere benim lafım' diyenlere saygım var, söz konusu amaçla kullanılmasına ben de karşıyım. lakin aşk bu yahu, ne zaman nereden geleceği belli mi olur ay balam? sözlükte adriana lima/ brad pitt yazar olsa da sana ' çıkalım' dese hayır diyecen sanki çakaaallll...

karşı cinsten biriyle hayatın herhangi bir yerinde, hiç ummadığınız bir anda karşılaşırsınız sonra da bir şimşek çakıverir. beklentiniz yoktur ama aşk kapıyı çalmışsa içeri buyur etmeyecek değilsiniz ya canım! sözlük/internet aşklarına bu açıdan bakarsak tepkimiz biraz daha olumlu ve de ılımlı olacaktır kanısındayım. burada yeşeren ilişkilerin çoğunun kısa sürede bitmesi sözlüğün suçu değildir. nasıl ki sscb yıkıldı diye sosyalizmi 'kaka' ilan edemiyorsak, aşkı/ilişkiyi nasıl yaşayacağını bilmeyen insanlar yüzünden de içinde bulunduğumuz ortamı yargılayamayız.
üniversitedeyken her cuma gecesi okulun partisi olurdu discoda. oraya tek giren çift, çift giren tek çıkardı (öyle derdik, abartılı tabii). partide başlayan ilişkinin yürüdüğünü görmedim. ben de yürütemedim mesela... ne yapalım şimdi, bir çizik de disco/barların üzerine çekelim. tatilde başlayan aşklar da yaz aşkından öteye geçemiyor, bunu da siktir et. konserlerde falan tanışılan kişiyle de töbe olmaz! e hayatım elimizde ne kalacak onu çiz bunu çiz? gidip de bienal mi kovalayalım hayatımızın aşkıyla tanışmak için? film festivallerinin müdavimi mi olalım? sağlam ilişki nerede satılıyor?...

can dündar bir belgeselinde çağımızın aşklarını eleştirmiş, eskiye olan özlemini belirtirken sanal ilişkilere de bok atmıştı. hee ya, misal 16. yüzyılda anadolu'daki herkes kerem ile aslı, avrupadakiler de romeo ve juliet gibiydi. yılan hiç yoktu, puşt yoktu, yavşak yoktu. herkes babalar gibi aşkına sadıktı, gözü başkasını görmezdi. ama şimdi öyle mi anasını satayım? aynı anda sekiz hatuna yazılıyorum ben. bizim bütün arkadaşlar da öyle zaten. geçen bir zirve yaptık, gelen kızların hepsi hem benle hem de diğer yirmiiki arkadaşla çıkıyordu. yarin yanağını sırayla paylaşıyorduk. biz böyle çürümüş, kokuşmuş ilişkilerimiz içinde boğulurken 'reel'de tanışan çiftler bize tükürüyorlardı. onlar hala ferhat ile şirin, hem de hepsi...

'ben sevgilimi yanımda isterim, msn üstünden telefondan falan olmaz. dokunmalıyım, öpmeliyim' diyenlere de şunu söylerim ancak; canlarım siz ona aşk mı diyorsunuz? sevgi dediğin aşk dediğin şey hiç bir kalıba girmez, bedeni yoktur, boyunuzu aşar. aşk dediğin bunların çok ötesindedir. öpeyim, sarılayım, okşayayım, emeyim derdindeysen senin olayın fiziksel be cankuş. önce maddeyi geç, manayı bul ondan sonra ilk sola sap, yüzelli metre ilerlediğin zaman karşında o'nu göreceksin.

karşımızdaki insanı içselleştiremiyoruz diye suçu tanışma mekanına atmak, her hatamızda kadere sığınmak gibidir. yahu ben aslında sözlükten sevgili bulanları eleştirecektim ama ıssız adam izledim, duygusala bağladım. aslında feci kılım bu sanal aşklara. neyse, arada olur öyle...
bu hareketi kınayan ve "sözlüğü amacına uygun kullanın yeaaa" diye kendince entellik gösterisi yapan kezbanlar ile onlara yaranmaya çalışan hemcinsim götverenlere bir sorum olacak:

eski sevgilinizle nerede tanıştınız? okulda mı? işyerinde mi? otobüste mi? nerede? cidden bunun cevabını verin bana.

diyelim ki okulda tanıştın eski sevgilinle. e sen oraya okumaya gelmiştin, ne oldu? niye amacına uygun kullanmıyorsun okulu? niye eğitim alıp gitmek yerine kız/erkek peşinde koştun? niye "ulan iibf'de bi kız var çok bomba hatun" veya "ya şu çocuk da beni fena kesiyor, gelse de bi konuşsak" diye flört sancıları yaşadın? okul olunca mübah mı oluyor bu hareket yavşak?

diyelim ki işyerinde tanıştın eski sevgilinle. e sen oraya şirketin veya devletin maaş karşılığı sana verdiği görevi icra etmeye gelmiştin? peki niye sigara molasında onunla denk gelmeye çalıştın? niye yemekhanede onun oturduğu masaya koşturdun? işyerinde olunca mübah mı oluyor bu hareket yavşak?

diyelim ki otobüste tanıştın eski sevgilinle. e sen oraya bir yerden bir yere gitmek amacıyla gelmiştin. niye onu oturduğun yerden sürekli kestin? niye bir lafına atlayıp sohbet açmaya çalıştın? otobüste olunca mübah mı oluyor bu hareket yavşak?

sözlük de yukarıda saydığım tüm mecralar gibi sosyal bir ortamdır. bence bir işyerinden, bir okuldan, bir otobüsten, bir tatil köyünden farkı yoktur. çünkü burada da o yerlerde olduğu gibi her türlü konuyu konuşuyoruz. buranın tek farkı, söylediklerimizi daha geniş kitlelerin bilmesi. o yüzden örnek verdiğim diğer yerlerde olduğu gibi burada da birileriyle tanışıp sevgili olmak garip bir hadise değil. ha benim tarzıma uygun değil dersin, saygı duyar çekilirim. ama yapanı kınayamazsın canım benim. hoş yapmam diyenler karşısına güzel bir kız/yakışıklı bir erkek çıkınca nasıl yelkenleri suya indiriyor, onu da görmek lazım.

bu hadisenin kınanmasının tek sebebi internet ortamının ülkemizdeki kötü ünüdür. bir de bizim kızlardaki göt kalkıklığı.

edit: hala olayı asosyalliğe getirenler var. arkadaş otur buradan sevgili ara demiyoruz, öyle yapan varsa saygı duy diyoruz. olay bundan ibaret. madem çok güveniyorsun kendine zaten git, sokaklar, kafeler, otobüsler kız/erkek kaynıyor. elbet biriyle olur. nerenizle okuyorsunuz anlamadım ki ben.
O da bir şey mi ben eşimi buldum.
Hakikaten şubatta nikahımız var.
görüyorum ve arttiriyorum. sözlükten tanistigim biriyle evlendim. 2011de sevgili olduk 2015te evlendik. araya askerlik girdi tayin girdi 2 senesi sehirler arasi sürdü bitmedi. ha sozluge sevgili bulmaya gelmemistik ama denk geldi. kazik yemekten bahseden arkadaslar cogunlukla haklisiniz belki ama ben sozlukten tanismadigim insanlardan o kadar kazik yedim ki bildigin gecit töreni. ama esim bir tanedir 7. yilimiza girdik bir kere ayrildik o da 1 saat sürdü kendime burger ismarlatmak icin yaptığım bir pezevenklikti.

edit: bir oğlumuz olacak ellerinizden öper.
kafede otururken; fikirlerinden, hayata bakış açılarından bi haber olduğumuz insanlara karşı derin aşk muhabbetlerinin tohumlarını ektiğimizi düşündüğümüzde pekte yadırganacak bir durum değildir. sözlükte en azından bir çok konu hakkında görüşlerini ifade etmiş bir insana karşı birşeyler hissedilir, ayrıca sırf sevgili bulmak için sözlüğe gelmiş yazarların sayısının bir elin parmağını geçeceğini düşünmüyorum. aramak yanlış ama doğru insanla karşılaşılınca sırf etik değil diye kıç dönmekte ahmaklıktır.
eziklik-miş!

sözlükte tanışıp sevgili olmak gibi bir mertebeye erişen yazarlar tanıyorum. ben bunlardan biriyim. evet! hiç ezilmeden, utanmadan, göğsümü gere gere söylerim. gelgelelim işin çetrefilli ayrıntılarına girince kendini afrodit ilan edecek kadar dış dünya ile bağı kopmuş zavallıların anlaması zor zanaattir anlarsınız ki. bırakın sevgili bulmayı burada tanışıp evlenme kararı alan insanlar var ya hu.

defalarca vurgulanan bir şey var ki o da; sevgili aramak değil, bulmaktır başlığın mastar halinde sunulmuş eylemi. sözlükte sevgili aramak eziklik-tir diyen bir insana katılmayan adamdan bırakın hayır gelmesini, iki kelam edilecek mesaj arkadaşı bile olmaz zaten, bunda mutabıkız. burası bir fikir paylaşımı, ifrazat dökümü, nefret deşarjı için kurulmuş bir ortamın iki adım üstü bile diyemeyiz. tam da bildiğiniz gibi burası çöpçatanlık sitesi değil, sözlük-tür.

bu söz-lük denen yerde, insanlar gelir içinden gelenleri, içinde olmayanları ama gerçek dünyada göreceği tepkinin şiddetinden çekinmesi hasebiyle söylemeye cesaret edemediklerini yazar ve köşelerine çekilirler. kimisi de sizin ikiyüzlülüklerinizi, sahteciliklerinizi ortaya çıkarmak benim boynumun borcudur der ve elinden geleni sözlük veritabanına sunar, acımaz ki acımasın da! fakat tanıştığın zibilyon insanın arasından birisine, evet birisine arkadaşlığın ötesinde hisler beslemeye başlamak garipsenecek ve ezik-lik olarak aksettirilecek bir durum değildir, olamaz da.

kimi zaman bahse konu karşı cinsin yazılarında kullandığı sanatsal tarzdan, seçtiği kelimelerden, tasvirlemedeki başarılarından, benzetmelerindeki güzellikten etkilenebilirsiniz, şaşırmayın bu normaldir. kişiye beğeninize dair bir mesaj ilettiğinizde kendisi bu durumdan elbette hoşnut kalacaktır. bittabi kendini sözlüğün afroditi ilan etmiş bulunan ancak henüz ''gerçek anlamda'' bir sevgili bulamayan belki de bul-mayan hanım-efendiler ayrıntılı bir tartışmanın konusu olmaya layıktırlar. sen bu sözlükten o sevgiliyi bulsan dahi, o sevgili senin yalnız-ca tokmakçın olmaya niyetli bir bey-efendidir. her ne ise! konuyu bu tür ezik-liklere doğru saptırıp harice dalmanın lüzumu olmadığını sanırım hepimiz biliyoruz. eğer az önce sözünü ettiğimiz kişiler birbirleri ile iletişim kurmaktan memnuniyet duyar hale gelmeye başladı ise hikaye sevgililiğe doğru yelken açmaya müsait şekilde konumlandırılabilir.

madem çok iyi anlaşıyoruz biz buluşsak ya! gibi bir fikri altyapıdan temellenen buluşma isteği binbir işkenceyle teklife ç-evrilir. zevklere göre bir mekan seçilir ve yüz yüze, göz göze, diz dize görüşme vücuda gelmiş bulunur. siz ki sözlükteki sevgilileri birbirine şiirler yazan, methiyeler düzen, artı oy yağdıran mahluklar sanacak kadar çürümüş beyinlere sahipsiniz. bu ikili kimine göre uzun kimine göre kısa, kişi ve şartlara bağlı olmak kaydıyla, zamanla daha iyi anlaşır, daha sık görüşme ihtiyacı his-eder duruma gelirlerse sevgili olmaları an meselesidir demek büyük bir zorluk taşımayan eylemler grubuna dahildir.

bu iki sevgili sözlükte birbirlerine ellerinden geldiğince bir takım denemeler yazarken, beş dakika önce aynı odada ateşli bir öpüşme yaşamış ve hatta sevişmiş bile olabilir. ne o? şaşırdın mı? bu yazar kişilerinin sanal karakter olduğuna, olmadık şekillerde inandırmaya mı başlamıştın kendini yoksa? sözlükte yahut herhangi reel bir ortamda sevgiyi bulan insanlar için temennimiz mutluluk haricinde bir şey olmamalı.

onlar aşk ile meşk ederken sen dildolarınla başbaşa kal ey fani afrodit!

yavuzum backs

yatak odamın kapısı, altın varaklı tablonun karşısı.
6 diyor lan. Adam Sözlükten harem kurmuş valla takdir ettim.
iki yazar birbirini tanımıştır hoşlanmıştır bu kimseyi ilgilendirmez diye düşünür magomat.
6 kere denediğim ve istisnasız hepsinin hüsranla bittiği sosyal aktivite.
Olabilitesi yüksek olaydir. Yazilariniza bakiyorum da çoğunluk fazlasıyla yalnız, sevilmek isteyen, başım okşansın diye sürekli arayış içinde olan kişiler. Hal böyle olunca da sözlükte kendine yakın hissettiği kişiyle anonim olmanın verdiği cesaretle konuşmaya başlıyor, karşı taraf da ilgiliyse olaylar numara vermeye ve buluşmaya kadar gidiyor. Ilgilenilmek ihtiyacı insana en yapmam dediği şeyi bile yaptirabilir. O yüzden bu konuda çok önyargılı cümleler kurmayın.

Benim gözlemlediğim kadarıyla bu şekilde. Tabii bana kalırsa ben de sözlükten arkadaş edinmeye karşı değilim, hatta bu konudaki düşüncelerim tamamen değişti. Fakat sevgililik çok daha ileri bir boyut onun hakkında kendim adına konuşamam. Ben, benim için imkansiz derim sonrasinda belki kendimi bunu yaşıyorken bulurum. O yüzden büyük laf edemem.
şahsımın da bu güzel olayı yaşadığı durumdur. iki buçuk yıldır da ilişkim devam etmektedir. sözlük bir arkadaşlık sitesi değildir evet ama zaten mesele aramak değil, bulmaktır. hiç beklemediğiniz anda, hatta düzenlediğiniz ilk zirvede kimseyi doğru düzgün tanımazken bile hayatınızın aşkı karşınıza çıkıverir. artık bunun adına tesadüf mü dersiniz yoksa kader mi orası da size kalmış. benim fikrim ise hayatımın en büyük şansı. ama kesinlikle bir eziklik veya sevgili aramak için sözlüğü alet etmek gibi bir şey değildir.

edit: ilişkim bitti ya, öyle çok örnek almalık bir olay değil artık ama yine de yukarıda söylediklerim hala geçerlidir. siz bizden daha başarılı olup uzun vadeli yaşayabilirsiniz belki.
görsel
bu insanlar sevgililerini nerede bulacaklar acaba?

okulda bulamıyoruz keza bulsak dahi erken yaşta yapılan evlilikler genellikle boşanmayla bitiyor, kafadan eliyoruz.

iş yerinde olmaz herkes anlar, ayrıldıktan sonra sıkıntı çıkar, işini aksatır velhasılı iş yeri kategorisini eliyoruz.

barda veya yazın tatilde bulamıyoruz fuckbuddy için onlar, eliyoruz.

sokakta yürürken birisi beğendiğini belirtse onlar sapık, eliyoruz.

görücü usulu çağdışı, eledik.

her yerden sevgili yapılabilir bunun bir kaidesi olmamalı. yalnız tanıma aşamasında temkinli olmalısınız, güçlü filtreleriniz olmalı.
bir insanı tanırken referans aramak kadar doğal bir şey yoktur. bu referans karşı tarafın ailesi değildir yazık ki, çünkü kirpiye yavrusu pamuktur. ve siz bakmayın sosyal medya hesabı kullanmayan insanı övenlere. sosyal medya hesabı dediğiniz şey bugün sizin karakterinizi yansıtan aynadır, kimliğinizdir.

bir insanın hangi siyasi görüşte olduğu, karşı cinse ne kadar düşkün olduğu, akrabaları, hangi okul okuduğu, hangi dine mensup olduğu veya bir dine mensup mu ve bunun gibi tüm soruları cevaplayan sosyal medya hesaplarımızdır.

bu temelde filtreleriniz olursa sözlükten de sevgili olabilirsiniz, çöpçatan sitelerinden de, görücü usulünden de...
yalnızca ne istediğinizi bilin ve karşı tarafa ne istediğinizi iyi aktarın. sonradan açılmaya çalışılan 'aaa biz böyle konuşmamıştık ama' kapısını sıkıca kapatın.

iyi sevgili bulmalar.
Sözlükten sevgili bulmaktan daha iyi bir şey varsa o da sözlükte iyi insanlarla tanışmaktır.

Bu kadar ruh hastası içinde aklı başında insanlar bulabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.