bir ülkede siyaset bu kadar çok konuşuluyorsa işler yolunda gitmiyor demektir. ayrıca siyasetten kaçış yok. sokakta, tv de, sosyal medyada hatta ve hatta camilerde kendi görüşünü dayatan, sürekli konuşan, muhalefeti baskılayan bir iktidar var. bunlara duyarsız kalmak, iki laf etmemek mümkün değil. gönül ister ki bilim, sanat, edebiyat konuşalım ama durum buna izin vermiyor.
Siyaset fikir üretilemediği taktirde sloganik kör döğüşü söylemlerden öteye geçmez. Tıpkı mecliste olduğu gibi. Aynı millet meclisi de böyle. Sözlükten pek bi farkı yok. Oturup insan gibi anlaşmak uzlaşmak yok. O onu itham etsin, bu bununla kavga etsin, şu şunu hain ilan etsin. Netice ? ay sonu 9 bin cepte. Yani bu şu demek, oyun bittiğinde şahta piyonda aynı kutuya.
Konusmayanlara da apolitik ezik diyorlar. Ulan genç insanlarsiniz, dinamik ve bu ülkenin gelecegisiniz bi de siz öyle mi? Attığın adimdan, sigarayı bile nerede içeceğine, kredilerinize kadar bir suru şeye siyasetçiler karar veriyor ve siz amaann bana ne mi diyorsunuz? O zaman gidin mal mal oy kullanın ne verirlerse yutun, ne dedilerse tutun ve zerre kadar sikayetci olmayın başınıza ne gelirse. Çünkü aklinizi çoktan başkalarına kiraya vermiş, gocuklu celep nereye sürerse oraya giden sopasından korkan köleler olmussunuzdur. Gerçi size de yazık uç kuruşluk beyninizi bi de siyasete yorarsaniz evin yolunu bulamazsınız.
Memleket meselelerini kendi menfaatlerinden üstün tutan tiplerdir. Hepimiz farklı fikirlerde olsak da, tartışıp ayrı yollara ayrılsakta memleket meseleleri kendi menfaatimizden önde. Ben böyle inanıyorum.