sözlük yazarlarından şiirler

entry5570 galeri45 ses1
    750.
  1. DiLENCi

    ılık bir ilkbahar ve sonbahardır ölüm
    ölürsün yaşarmışçasına
    bir ay gözükür bulutların arasından
    bulutlar gider...
    ay yalnız kalır..

    bir şarkı söyler hiç tanımadığın bir ses
    bir yaşam arar duyduklarında

    yaşamak o kadar çirkin gelir ki yalnıza
    anlayamaz ne bir rüya, ne de tek bir nota

    bir gölge düşer suya gecenin karanlığında
    daha karanlık yapar görüş aralığını
    ve bir hayat düşer gözlerinin önünden
    anlarsın o anda, neleri kararttığını

    bir aşk hissedersin okuduğun kitaplarda
    kusursuz olanı ararsın hayatın boyunca
    psikolojide ayrılanı çözümlemiştir adam
    vazgeçersin kusursuz aşkı aramaktan...

    amortiye kalmıştır artık hayatın
    son biri çıksa, alsa götürse dersin her şeyi
    sonra dilenirken bulursun kendini
    caminin dış avlusunda, sevdaya açmış ellerini...

    12:10
    01.06.2007
    perşembe
    2 ...
  2. 751.
  3. benim mısralara değil
    sana ihtiyacım var allahsız...

    daha yazmaycam huleynn *
    1 ...
  4. 752.
  5. yorgunluk nedir
    tatava cekmenin yaninda
    olsa olsa çilekli cikolatadir
    tatavadir bizi oylum oylum oyan
    ruhumuzu ve beynimizi kemiren
    bizi mezara koyan
    gereksiz insanlardan gereksiz tatavalar
    hepsinin kıcına koyayim
    1 ...
  6. 753.
  7. 754.
  8. çok düşündüm yazıp yazmamak için, ama moderasyona boynumuz kıldan ince, affınıza sığınarak, kendi icat ettiğim pislik edebiyatında yazdığım bir şiirimi sizlerle paylaşmak istedim.

    veriyorsun, almıyorum

    rakı içip şaşırdım,
    önceki hayatımda sarışındım,
    mastürbasyonda elimi kırdım,
    her bir yerim oldu sperm...

    elimi kırdığıma üzüldüm,
    gecenin bir vakti,
    tinerci çocuklarca düzüldüm,
    yaşlar aktı gözümden...

    vaz geçemedim sözümden,
    s.keyim seni ta özünden,
    saçlarınla g.tümü silip,
    akıtayım ağzına, burnuna, her yerinden...

    içimde fırtınalar kopuyor,
    tuvalete gidip s.çasım geliyor,
    ama tuvalet bok kokuyor,
    birileri attırmış duvarları boyuyor...

    otuzbirden artık gına geldi,
    asılmaktan bıktım, s.kimden kan geldi,
    gel bir an önce, ne olursun,
    içimden seni s.kerek öldürmek geldi...

    rahat bırakmam ölünü, dirini,
    rüyamda gördüm senin gibi birini,
    ağzına yüzüne veriyordum,
    çok yoruldum, s.kti belimi...

    bu akşam yemek yiyelim,
    sen benimkini ye,
    bana, bune lan de,
    salatalık turşusu gibi suratını,
    s.kime sürerek eğleneyim,
    yemekten sonra sen git,
    ben de gece olunca,
    bahçedeki tavuklara vereyim...
    3 ...
  9. 755.
  10. 756.
  11. zopaynan ayırdım kopeği,
    dişisine kerkinirken.
    kanatmışsım götümü,
    basurumu oy kaşıriken.
    gel de pansuman eyle beni,
    zabah şekeri ece erken.
    yalaka ryu, götlek honda, teşhirci çun li,
    kırmızı donlu, sarı saçlı emme ibne ken.

    -bindokuzyüzikibin-

    şiirimi,
    ----a
    ----b
    ----a
    ----b

    şeklinde sarmal uyakla yazdım.

    ımmm, u userlara duyurum var. sevgili u sözlükçüleerr. şiir kasedi projemiz vaar. yapımcının yatağı aşamasındayım. çav. çüz. papay. u.
    17 ...
  12. 757.
  13. düzenbazlık edip de şeytana
    avcumda sakladığım bir hançerle saldıracağım ona
    kurtulabilirse elimden ne şans!
    kaçamayacak, rolleri değişeceğiz bi defalık
    ben kasap, o kurbanlık
    ben azrail, o idamlık
    ben ecel, o helal
    cennetlik olacak muhtemel
    hizmetinin karşılığı
    kendisine vaadedilmiş bir şey yoksa
    ne de kızar ama!

    30.08.2007

    kutupsal form

    marmaris.
    2 ...
  14. 758.
  15. gerçekleri fısıldasın birileri,
    beklemek için nedenler listeleyeyim.
    tek basına olmayıp yalnız olanlar anlatsın ümitsizliklerini,
    alt alta koyup yalnızlığımdan çıkarayım.
    4 ...
  16. 759.
  17. bu kadar mı yanlıştım
    yoksa ne kadar yanıldım?
    tanrım!
    yalnızım
    lanet olsun, kazançsızım
    burada böyle yatarken, yarı baygın
    gelen yok, giden yok
    uyandıranım da yok, yalnızım
    kafamda binbir soru
    düşüncem ve kalbim savaşta
    berabere mi sonuç, bu savaş bitmez asla
    utandığım zaman kızaran bu surat
    karşında şimdi, ne duyacak
    senden, çık git buradan
    çık git rüyalarımdan
    çık!
    ve git şu lanet yaşamımdan
    ah aşk!
    sen!
    o gözlerle beni süzen
    çılgın,
    üzgün
    terkedilmiş
    ama yılmamış
    hayata sarılmış yorgun,
    bitkin,
    vazgeçmemiş savaşçı
    beni de mi görmedin ki geçmişinde,
    seni de mi engelleyemedi bu yüzyılda bu dünya
    ikimizi de mi düşürdü aynı boşluğa?
    birbirimizi buldurmadı ya,
    suç kimin?
    cevap ver
    cevap ver hayallarime girmiş sessiz kahraman!
    cevap ver bu sorularıma da,
    bir kere senin cesaretini göreyim,
    ağlama!
    karşımda bir çocukmuşçasına
    dünya senin etrafında dönüyor sanma aşkım
    dünya senin sandığından çok daha fena,
    hayalet aşkım
    sevdiğim kadarını aldın benden tanrım
    bu hayat neden?
    bu savaş neden?
    bu düzenbazlık neden?
    sahtekarlık?
    dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren bana
    senin meleklerinken
    beni şeytanla dans ettirmen neden?
    sorularım cevap beklerken,
    sürekli yeni sorunlar vermen
    beni üzmen
    sevdiğimi üzmen
    tek bir kalbi kırman gerekirken
    herkesi yok etmen
    kıyameti getirmen bu dünyaya
    neden?
    yalnız değil miyim zaten?
    ve kalpsiz değil miyim bazen?
    her sevgiyi öldürürken içimde
    her dostluğu
    her yokluğu tadıp
    her zorluğu aşıp da
    yalnızlıkta tıkanmam
    her başarıda sevinip de,
    her aşkta biraz daha ağlamam
    ve her hayatta bir zorluk varken
    kendimi önemli görmem
    hayat boş be sevgili dünya
    herkes boşluğunu yaşıyor
    herkes boş yaşıyor
    boşu boşuna
    madem kaderimizi bilen birisi var
    karıncalar gibi
    neden değiştirmeye çalışıyoruz ki
    sonu belli kaderimizi?

    sayfaları çürütür de acılarım
    bitmez ki yazılarım
    dersin ki
    sarhoşun birinin palavraları yazar
    gönlündeki acılari bilmezsin
    sözümdeki samimiyeti
    gözümdeki yaşın hikayesini
    dünümdeki düzensizliği
    bugünümdeki densizliği
    yarınımdaki kadersizliği
    yaşar gidersin bomboş
    ve ölür gidersin
    kendini memnun hissedersin
    ne hoş!

    30.08.2007

    marmaris

    kutupsal form
    3 ...
  18. 760.
  19. gitsem ayrılık olmaz,
    gitsem hasretlik olmaz,
    gitsem özlem olmaz,
    gitsem acı çekmem.

    gidersem ''ölüm'' olur,
    çiçek açmaz,
    yağmur yağmaz,
    güneş doğmaz artık!!
    3 ...
  20. 761.
  21. dönebileceğimi düşünerek gittim ben
    sen aramasan da
    döndürebilmek için kaybettim
    sen
    sadece
    eksensiz bir hayat içinde
    ve ben hayatla
    ama
    tamamen farklı boyutlarda

    endişeler yalnız beynim içindi oysa
    kurcalayacak bir malzeme
    bir takıntı, ters felsefe
    acıya endeksli bir aşk
    başarıya endeksli yokluğum
    ve aileye yönelik sevgi
    amansız arayışlar içinde
    kimseye eğilmeksizin
    üstelik kimsesiz ve dik
    arayışlarım senin içindi
    gidişim başlangıcımdı
    kimse aradığını bulamasın diye
    herkesin elde edebildiğini horgörebilmek adına
    sevgisiz bir hayat
    üstün körü hayaller
    ama başarının yüzde ellisi
    başlasaydım
    elindeydi farzet
    bu yolu yürüyüşüme malzeme
    ama aslen olmayan
    o yolu
    şu an farketmesem de
    yine de hissetmese de
    yine senin gibi bir tanesi için
    yine ben kat edeceğim
    ...

    aman aman
    mutlu bir insan olmayı
    sen seçmedin
    bu yolu
    ben seçmedim...
    1 ...
  22. 762.
  23. renk olsun
    sırf
    hatır için ara
    bir sabah
    eski bir kahvaltıda
    içtiğin kahve hatrına
    ya da bir gece
    içten içe
    içlice çekilmiş bir sigara
    uzaktaki bir köyde
    ufak tefek o kulübede
    kışın üşümüş ellerin
    hani var ya sıcacık ellerim
    bir yudum ıhlamur
    çünkü kanyak içmezdin
    bir bayram sabahı sıcaklığında
    bir düğün şenliğinde
    yeni bir başlangıç telaşı olmaksızın
    dönmek mi
    asla
    beklentisizim
    cumadan döndük işin başına
    tatil
    yalnızca tatiller
    hani dogum günlerim
    yaş günlerin
    yas günlerin
    yıl dönümlerim
    her günüm sensiz tuzsuz
    ve bu sabah
    aglamaklı
    bir simit bir çayım
    yine o kapının önünde yalnızım

    ne olur
    bu bayram yine ara...
    1 ...
  24. 763.
  25. Bak doğan güneşe
    Ne huzur kaldı ne neşe
    Kaldırım taşları arasında çiçek
    Umutlanma o da ezilecek

    Yol ayrımı ilerde adta çatal
    Eğer hazır değilsen biraz daha kal
    iyi düşün sonuç kaçınılmaz ... fatal
    Kabuslarında yüzleşeceksin siper al

    Hak ettiğini iste artık
    Meydan oku kaşların çatık
    Kim ola ki o geçmişi batık
    Geliyoruz gün geçtikçe arttık

    Unuttun mu, tükürdüğün kanı
    Yokla kapanmamış yaranı
    işte orda düşmanın tanı
    Parçala hayatını, şerefini çalanı

    Coş tutuş koş ateşlen
    Bakma kimse kim arkadan gelen
    Bir oksun sen dağları delen
    Hadi işte rüzgar işte yelken
    2 ...
  26. 764.
  27. sorma neden ağlar yıldızlar
    ve nereye düşer çocuklar
    her sistemin bir ömrü var
    yenmezse erir dondurmalar
    şapşal aşığın eline akar

    endeksler düşerken sevinir mi insan
    antisosyal bir kişilik geliştirmiş
    masum gözüken canavar
    sonu bilir ama söyleyemez
    söylese de kimse inanmaz
    herkesi sarsacak şoka sevinir
    ve erol taş kahkahaları atar
    4 ...
  28. 765.
  29. gecelerin en mavisinde, en simarik yalnizligim,
    el salliyor yildizlardan yar sandigim.
    derin yanilgilar icinde,
    sarmal yanilsamalarda yazarligim.

    masamda kahve fincani, yaninda klavye,
    ey kalbim zil takip oynama kahveye dusecek diye fare.
    aklim debelenme, fikrim karisiyor,
    her yazar kafasina gore zaman zaman cosuyor.

    eylul gelmis yine agustos'tan sonra
    ey sevgili dellendim ben, biraz ruhumu oksa.
    isiniyormus kuremiz hizla,
    her seferinde cekme sifonu, suyumuzu kolla.

    hadi bakalim siir yaziyorsun diyor sol gozume gozume giren cerceve.
    didaktik, romantik en cok da egzantirik.
    ruhumu yedi, bitirdi siir merakin
    al sana iste siir, ey romantik.
    24 ...
  30. 766.
  31. ülke gündemi gibi sanal değildi
    sana olan duygularım
    ve postmodernizme olan vurgularım
    günbatımını güzelleştiren hava kirliliği
    ve yavru timsahların sevimliliği gibi
    faydalı ve bir zorunluluk gereği

    ummadığın baş taş yarar
    yaş kesen keser değil balta
    her yiğidin bir yoğurt sürüşü var sevda yanıklarına
    hapa inanma hapsız kalma
    bilişsel yaklaşım bir yere kadar
    2 ...
  32. 767.
  33. tam alışmıştık, dalmıştık,
    en güzel yerindeydik aşkın..
    sonra gerçeklerin geldi
    "geç oldu, hadi gidiyoruz" dedi.
    1 ...
  34. 768.
  35. saatler kederi gösterirken,
    yarını umutla bekliyordu,
    Acılar içindeyken,
    durup bir an gülümsedi.
    karanlıkta düşler kurdu,
    yağmur fısıldadı sessizce,
    pencerelerden akarken..
    konuşamıyordu, donup kalmıştı.
    ışıklar söyledi kelimeleri.
    damlalardan kırılıp,
    odanın köşesine düşerken..
    sokak lambaları aynı kaldı hep.
    dünyalardı değişen.
    soğuk bir zemin,
    yalınayakları üşütüyordu.
    beyaz bir çarşaf,
    yalnızlıkarı örtüyordu.
    iki el sarıldı bir yastığa.
    sıkıca göğsüne bastırdı.
    anılar yanaklarından akıyordu.
    o karanlıklarda süzülürken,
    çok düşündü,çok üşüdü,
    sonra yavaşça uykuya daldı,
    böyle derin, böyle içten içe üzülürken...
    2 ...
  36. 769.
  37. yazdık yine bir sürü entari
    mod sabah gelecek görecek hepimizi
    ya entarileri siler ya bizi
    düşünün artık yeni sözlüğümüzün ismini. *
    4 ...
  38. 770.
  39. 771.
  40. Siz aynalar..
    Bütün renkleri gösteren renksiz aynalar
    Kiminiz duvarlarda asılı durdu
    Kiminiz..bir vitrin camından yansıttı yoksulluğu
    Hepiniz hayatları gösterdi film kareleri gibi
    Her gün izlenip durdunuz..
    Belki paslı bir lavabonun üstündeydiniz o an..
    Belkide yüreğindeki acıyı örtmek için giydiği gülümseyen maskeyi,
    elinde tuttuğu bir bardak şarap kadar keskin yansıttınız
    Bir kadının ruhuna dokundunuz..
    Siz kırıldınımız uğursuz dendi size
    Uğursuzların insanlar olduğunu bildiğiniz halde sustunuz.
    Tavan arasında koyu bir karanlığa gömüldünüz
    Asırlar kadar eski oldunuz bazen
    Çerçevesi altın olanı da bakır olanıda aynı gerçekleri vuruyordu yüzlere..
    Yaşlılardır en büyük düşmanlarınız..
    Bağırdınız tüm gücünüzle..
    Acı tatlı her anının bir kırışıklıkta gizli olduğunu
    Kimi duydu.. kimi bir darbe daha vurdu size
    Zaman akıp geçerken siz hep ordaydınız
    Küçük bir ayrıntı oldunuz kimi zaman
    Siz aynalar..
    Bilirmiydiniz.. insanlar neyi görmek isterse onu görürdü
    Uykulu gözler de vardı size
    ihanetten kızaran yüzlerde
    mutluluktan şekil deiştiren mimiklerde
    Bir göz size dikildimi bilinizki bir başka aynayla karşı karşıyasınız..
    O öyle bir ayna ki, sizin gösteremediğiniz gizli dünyaları
    Size sunuyor..
    ve kendisiyle veriyor en büyük savaşı
    1 ...
  41. 772.
  42. Tanıdık yabancılar arasında kaybolur gözler
    Özlemin verdiği acıyla çekilir nefesler
    Her gün bir ben duyarım, nerden gelir bu sesler
    Göz görünce dayanamaz gönül onu ister

    Sıcacık elini uzatıp saracağı günü bekleme
    O,görmeden geçti gitti feryad figan eyleme
    Bir küçücük ümit ile yarına bel bağlama
    Ağla, çözülsün boğazındaki düğümler
    1 ...
  43. 773.
  44. Uzandığım yer soğuk
    içine düştüğüm boşluk soğuk
    Sen diye yaşadığım yalanlar
    Olur sandığım inançlar soğuk
    Bende yazları sende kışları
    Kuşların özgürce uçuşları
    Sen diye inandığım insanın
    bakışları soğuk..

    Biliyorum, konuşucak birşeyimiz yok
    Ama yinede sözlerini al gel
    Elindeki yarayı, suskunluğunu, acemiliğini..
    Bilmediğin bir hastalığa acımak olsa da gel
    Biliyorum konuşucak bir şeyimiz yok
    Ama derdimin bittiği yer sende
    Al götür beni..
    1 ...
  45. 774.
  46. bir gün çıktın karşıma birden.
    inandırdın beni mutluluğun sende olduğuna,
    razı oldum senden gelecek mutluluğa.

    anladım, girdin artık sen kanıma,
    vakitsizce onu da soktun hayatıma,
    unutamıyorum ne seni ne de onu,
    çık git hayatımdan aşk!!!

    kalbimi yuva yaptın gittin kendine,
    uçup gidiyorsun her göç mevsiminde,
    mutluluk nerede, hani mutluluk nerede aşk!!!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük