bugün

hani her şeye sözde demeyi severiz ya biz... aslında "yok lan öyle bir şey " demenin kibar yoludur. mesela ermeni soykırımı değil sözde ermeni soykırımı deriz. işte onun gibi bir şey bu da... yok lan öyle bir şey diyemiyoruz, mazallah bizi bile içeri alırlar diye... onun için sözde ergenekon davası diyoruz.

bir kere ergenekon dava falan değildir :

(bkz: ergenekon destanı)

ikincisi özde değil sözdedir. çünkü içeri alınan kişilerin ortak noktaları sadece muhalif olmalarıdır. ha bir de darbe falan yapacaklardı diyorlar... iddia aynen şu :

150 kişilik bir ekip oluşturan hurşit tolon paşa resmi kıyafetleriyle birlikte meclise yürümeye başlayacaktı. akabinde oraya gidene kadar bu grup onbin kişi evet yanlı okumadınız onbin kişi olacaktı... işte bu esneda 150 kişilik grup silahlarını çıkaracak, kalpaklarını takacak ve meclise gireceklerdi... şimdi soruyorsunuzdur kesin " meclis yol geçen hanı mı nasıl girecekler ? " onun içinde plan şuymuş : hurşit tolon ve emekli generalleri gören askerler geri çekilecekmiş, rahatça içeri giren grup meclise girerek hükümeti devirecekmişşşşşş...

evet hikaye çok güzel... 150 kişi ile darbe yapmak istemişler... 150 kişi ile darbe nasıl olur çok merak ediyorum. acaba türk silahlı kuvvetleri, tbmm'ye yapılan bu saldırıya sessiz kalacak mıydı ?

neredeyse 80 milyon nüfusu olan ülkede 150 kişi darbe yapacaktı... iddia bu bir şey diyemiyoruz. keza onlarda bir şey diyemiyor çünkü gizli tanıklar ve tuncay güney'den başka delilleri yok. bizler ise gizli tanıklar var mı onu bile bilmiyoruz, hayal mahsulü olma olasılıkları nedir ? ortada ne kalpaklar var, ne silahlar...

ha onunda kılıfı var ! bunun üzerine ümraniye'de bombalar, kazılarla silahlar buldular. kazılar için gerekli krokileri "elleriyle koymuş" gibi buldular, nokta atışı kazdılar, buldular...

dalga dalga geldiler... 12 dalga yaptılar... yani 12 kere dalga geçtiler... 2 ayda bir dalga geçiyorlar... peki bu iki ayda bir ne oluyor ? gündem iki ay boyunca hangi konularda yoğunlaşıyor ki bir anda bir dalga çıkıyor :

orada neler oluyor ?

+ deniz feneri dosyası tozlandı,

+ gemicikler çalışıyor,

+ altın şirketleri tıkır tıkır işliyor,

+ ali dibolar cirit atıyor

diğer yandan :

+ ulaşım zamları belimizi büküyor,

+ çiftçi kan ağlıyor,

+ topraklar satılıyor,

+ doğalgazda oyunlar oynanıyor,

+ borç kapanacak diye stratejik kurumlar ve fabrikalar satılıyor ama borç kapanmıyor...

dışarıda ne oluyor ?

+ ermenistan gibi bir devletle masaya oturuluyor azerbaycan küstürülüyor,

+ kuzey ırak'ta bir çapulcu türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'nın ardından " türkiye kürdistan'ı tanıdı" diyor kimsenin sesi çıkmıyor...

+ vatandaşın ümüğünü sıkıp vergi alan maliye bakanımız dış borcu kapatamıyor, hala imf kapılarında el açıyor.

+ birileri davos fatihi oluyor, rasmussen ise nato genel sekreteri oluyor.

pardon olay yargıtay'a intikal etmiş durumda onun için bir şey diyemiyoruz susuyoruz... iyi çalışmalar sayın pek saygı değer savcımız.
düşünemez, araştıramaz hale gelmiş insanları oyalamak ve çözülemeyen bazı sorunları kamuoyundan gizliyebilmek amacı ile yazılmış ve ustaca sergilenen bi tiyatro oyunudur...
suçluluların bu kadar üstüne giden bi yargı ve hükümetin deniz feneri gibi rezilliği görmezden gelmesi ise ergenekonu daha da ilgi çekici kılar. demek ki bu ülkede güçlü olanın yanında olduğun sürece çeşitli suçları hiç çekinmeden işlemekte serbestsiniz. nasıl olsa hasıraltı eden güçlü koruyucularınız yanınızdadır. çekinmeyin