yeni ihanet sürecine destek vermiyoruz diye havlayan vatan haini troller, suriye konusunda destek verdik de ne oldu. Suriye'yi fethettik dediniz, yeni suriye hükümeti şak diye türklere vize çıkarıp türk mallarına vergiyi çaktı. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunsun dedik şimdiye kadar bir cacık olmadı. suriye'de demokratik bir ortam oluştuğu da söylenemez, surilerde öyle bir bilinç oluştuğu da. Bir bahaneniz kalmadığı için artık gönderilsin dediğimiz suriyelilerin gönderilmesi konusunda oralı bile değilsiniz. Bir de sanki gidiyorlarmış gibi ümit hocanın bir vasfının kalmadığını da saçmaladınız. Pisliklerinizi ortaya çıkarıyor diye kendisini türlü hukuksuzluklarla içeri attınız. Ve Şimdi de pkk'yı bitirdik palavrasıyla bütün pkklıları ypg altında birleştireceksiniz. Bütün bunlardan sonra hala destek mi bekliyorsunuz.
Ülkede barış ve huzur ortamını bozacak her haltı yiyorsunuz. Suriye sözde fethedildi ama sözde barış için nedense teröristbaşını piyasaya çıkarıyorsunuz. amerika'yı güya teröristbaşıyla göndermeye çalışacaksınız.
çıkarlarını sağlıyorsunuz diye siyasi kazanç sağlamanızı istediler. Size yürü dediler siz de yürüdünüz. israil tankları şam sınırına geldiğinde günlerce sesinizi bile çıkarmadınız. Suriye'de size biçilen rolde o kadarı olmalı. Şimdi de tek derdiniz teröristbaşını çıkarmak.
Ypg, çağrının bizimle alakası yok diyor. Hayırlı bir işe yaramayacağı belli olan çağrı işe yaramazsa yine içerde mi tutacaksınız yoksa kendine düşeni yaptı ya da ypg-pkk farklı şeylerdir diyenlerden mi olacaksınız?
israil saldırıları sonucunda seküler kurumların çöküşüyle, sünni sufileri, alevileri, şiileri, dürzileri ve hristiyan arapları kafir diye tekfir eden, noel, sema, cem karşıtı, savaş suçlusu mezhepçi vahşilerin cirit attığı, dünyanın en tehlikeli toprak parçası:
https://x.com/comlekcitanri/status/1873331679949209935
ülke bile değiller.
israil, tüm kurumlarını havaya uçurdu. eğitimsiz, cahil, gericilerin ipine tutunan kitleler de esad rejimi yıkılıyor diye sevindiler. tıpkı saddam devrilirken amerikan işgalini sevinç çığlıklarıyla karşılayan araplar gibi.
Şimdiye kadar Türkiye'nin bir kazancı olmadı, trump da kazançlı çıktığımıza ikna etmeye çalışıyor. Buradan siyasi çıkar sağlamaya kalkışmayın çok ağır eleştiririz. Oraların bir an önce temizlenip halkın özgürleştirilmesi ve sınırlarımızın güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Bu yapılmayacaksa neden bu işlere kalkıştınız? Tekrar ateşkes yaptınız tekrar bozdular. Operasyon yapılacak diye aklımızdakileri söylemiyoruz ama milleti aptal yerine koymayın.
suriye de elli senelik havalimanlarıyla tersanelerin, araştırma tesislerinin, üniversitelerin bombalanmasını Arap halkı özgürleşti, demokrasi kazanacak diye tevil eden ne kadar gerzek budala varsa su katılmamış cnn papağanıdır.
Ülkede harabeye dönüşmeyen tek bir kışla, hastane, okul, üniversite kalmadı lan.
suriyeli arapları hedef alan geleceğe dönük manipülasyonlar için uygun bir kaotik ortam yarattılar.
israil arapları aydınlatabilecek tüm haber kaynaklarını yok etti, amaçları sadece düşmanın elini kolunu bağlamak değil, iran a kadar ilerlemeyi düşünüyor bu adamlar, kendi elleriyle besleyecekleri proxy ler üzerinden, ve besbelli ki Sünni Şii çatışmalarına ihtiyaçları var. Başka türlü iran a giremezler.
bazılarının küçümseyip beğenmediği taliban Afganistan ı bile bu kadar kaosa evsahipliği yapmamıştır, suriye tamamıyla bitik vaziyette, tüm kurumları israil tarafından bombalandı ve yok edildi, ülkede devlet aklını temsil eden herkes ya firari, ya da ölü. Eğitimli kuşağın hepsi cephede can verdi, geriye kalan vasıfsız kütleyi yönlendirebilecek kastro, Atatürk, lenin vari bir liderleri de yok. Colani nin htş içindeki taht kavgasıyla arkaplana atılması ve iran a karşı daha sert politikalar güden cihatçıların başa geçmesi tabandaki cahil kütleyle en olası senaryolar arasında.
artan mezhepsel gerilim, açlık, hastalıklar, altyapı ve kamusal hizmetten yoksun şehirlerden dolayı htş ve türevlerinin birbirini parçalayacağı yer. suriyede uzunca bir süre istikrar sağlanamayacak, oradaki halk ne emperyalizme karşı ne de değişen dünya koşullarına yönelik hiçbir kolektif şuur taşımıyor, Allah dostları kazandı zalim cumhurbaşkanı esad kaybetti, devlet yıkılsa parçalansa da olur gibi ilkel Bi algıya sahipler. Bu denli cahil insanların Katar, suud krallığıyla iran rejiminin bekası, israil in güvenliği, abd nin enerji politikası adına manipüle edilmesi hiç de zor değil.
suriyeliler gidiyor diye yalan haber yayıyorsunuz. ypg ateşkesi bozmasına rağmen bir şey yapmıyorsunuz. israil şam'ın dibine kadar geldi izliyorsunuz. sırada ne var pkk'nın başına öcalan'ı geçirmek mi?
Yakın zamanla ilgili gelişmeleri göz önünde bulundurunca aklımda bazı düşünceler beliriyor. Bu düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Gazze'de olaylar patlak vermeden hemen önce bu hükümet amerika ile ortak tatbikat düzenledi. Hatta trolleri amerikan gemilerini denetliyoruz diyerek bunları masum göstermeye çalışıyorlardı. sonrasında israil'e terör saldırısı gerçekleşti ve israil de bu bahaneyle amerikan donanmasının desteğini alarak gazze'ye saldırdı. Bizim hükümet ticarete devam edip trolleriyle türkiye'deki esnafa zulmederek ilgilyi başka yere çekti. bütün bu süreçlerde askeri malzemelerle ve akaryakıtla birlikte ticarete devam edildi. Ülkemizde israil'in güvenliği için kurulmuş olan kürecik üssü faaliyetine devam etti. Bir yandan israil'i güçlendirirken bir yandan da güçlendirdikleri israille savaşsın diye türk askerini göndermeyi bile trolleriyle gündeme getirdiler.
Daha sonra hükümetimiz yine ortak tatbikat düzenledi. izmir'e demirleyen amerikan savaş gemisi personelinin başına çuval geçirildi. Bunları getirenler kendileri değilmiş gibi bir de atatürkçüleri bu saçmalığa çekmeye çalıştılar. Bu olaydan sonra da israil lübnan'a saldırdı.
Gündemde yokken, dem bile bunları konuşmuyorken ve kayyumlar devam ediyorken devletin üniter yapısını bozmaya yönelik anayasa açıklamaları ve terörist başının serbest bırakılmasıyla ilgili açıklamalar yaptılar. Bunları yapmadaki asıl amaçları gerçekten yeniden erdoğan'ı aday yapabilmek olsaydı mecliste iyi parti veya kendilerine yanlamaya fırsat kollayan özgür'ün chp'si ile daha basit yollardan yapabilirlerdi. Ama insanlar asıl amaçlarının bu olduğunu düşünecekti ve yeni bir çözülme süreciyle iç karışıklık sağlayacaklardı. Öncelikle iran'a yapılacak saldırıya ortak olacaklardı. Belki pkk'yı yine bizim topraklarımızdan geçirerek türkiye'yi öncekiler gibi olaya dahil edip bizi de sorumlu tutacaklardı. Aptal hain pkklı teröristlerin terör eyleminden sonra bile çözülme sürecini getirmeye çalıştılar ama halk bunu yemeyince aylarca iran'ı tehdit eden israil iran'a göstermelik saldırdı ve plan değişikliği için hemen geri çekildi.
Ve şimdi de nedense yıllarca devrilemeyen esad bir anda sorunsuzca devrildi. O aşamada Esad'ın, türk askerlerinin suriye'den çekilmesini istemesi eşeklikti ve operasyonları şimdiye kadar başarılı buluyorum. ama bu kadar şeyden sonra suriye konusunda hükümeti desteklemem için ancak pkk/ypg itlerine saldırılmaya devam edilmesi, suriye halkının suriye topraklarına yerleştirilmesi ve suriye'de bir federasyona kesinlikle izin verilmemesi gerekiyor. Suriye halkı tabii ki ayrım yapılmadan yönetimde olmalıdır. Ama pkk/ypg, ışid gibi dış güçlerin maşalarıyla ortak iş yapılamaz. Federasyon olursa bir kazanım elde edileceği düşünülmesin. Bu durum türkiye için de çok büyük tehdit oluşturacaktır. Umarım milleti yapay zaferlerle kandırmaya çalışmazsınız.
Artık mültecilerin vatanları dönmesi an meselesi.
Eğer gitmezlerse uzun adamın devrilmesi gerekecek.
O şekilde hem mültecilerden.
Hemde o vatan haininden kurtulmuş oluruz.
Rejimin düşmesiyle birlikte, kim bilir hangi “ılımlı muhalif” gruplar kendi içlerinde sevgi dolu bir birlik kurdu, barış ve huzur içinde yaşamaya başladı. Tabii ki bölgedeki doğal kaynaklar ve askeri üsler tamamen halkın kontrolünde değil mi?, buna kimsenin şüphesi olmasın!
iran ve Rusya’nın bölgeden elini çekip yerine kim geçti? Elbette ki demokrasi havarileri! Halkın mutluluğu için çalışan, bölgeyi kendi çıkarlarından tamamen bağımsız bir şekilde dizayn eden büyük güçler… Ne mutlu o halka ki, tarih boyunca bu kadar “hassasiyetle” ele alınan bir özgürlük davası daha görülmemiştir.
Velhasıl, rejimin düşmesiyle birlikte yeni bir düzen doğar ama bu düzen halktan yana mı olur, yoksa halkın üzerinden mi geçer, onu birilerine sormak lazım. Antiemperyalist bir bakışla, bu hikayenin sonunun çoktan yazıldığını görmek zor değil.
aslen Dağıstanlı olan Buyuk dedemin dogup buyudugu yer, Bir cok kafkas muhaciri gibi. Oraya da babasi muş’tan gocmus gerci suriye’de evlenip aile kurmadan once. Sonra buyuk dedem meslegi sebebiyle turkiye’ye gelmis, ve o sehir senin bu sehir benim derken en son sivas’ta, yine dağıstan kokenli olan buyuk ninemle evlenip sivaslı olmus o da.