bugün
- sözlük yazarlarının abileri8
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması11
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek9
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi21
- zall beceremiyorsan bırak git21
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- bugün hangi kadın yazara ne diksem12
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- anın görüntüsü22
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak28
- ali koç12
- jose mourinho21
- günahların takımı galatasaray13
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- icardi19058
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması8
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması11
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
1986 tarihli somewhere in time adlı iron maiden albümünden nefis bir bas introsuna sahip parça. adrian smith bestesidir.
kutuplara giden bir grup kaşiften bazılarının orda kaybolmasından sonra sağ kalanlardan birinin adrian smith'e yaşadıklarını anlatmasıyla ortaya çıkan iron maiden parçası.
was many years ago that i left home and came this way,
i was a young man full of hopes and dreams,
but now it seems to me that all is lost and nothing gained,
sometimes things ain't what they seem,
no brave new world, no brave new world,
no brave new world, no brave new world.
night and day i scan horizon, sea and sky,
my spirit wanders endlessly,
until the day will dawn and friends from home discover why,
hear me calling, rescue me,
set me free, set me free,
lost in this place and leave no trace.
chorus:
stranger in a strange land,
land of ice and snow,
trapped here in this prison, yeah!
lost and far from home.
one hundred years have gone and men again they came that way,
to find the answer to the mystery,
they found his body lying where it fell on that day,
preserved in time for all to see,
no brave new world, no brave new world,
lost in this place, and leave no trace.
chorus:
stranger in a strange land,
land of ice and snow,
trapped here in this prison, yeah!
lost and far from home.
what became of the man that started
all are gone and their souls departed
left me here in this place so all alone
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
was many years ago that i left home and came this way,
i was a young man full of hopes and dreams,
but now it seems to me that all is lost and nothing gained,
sometimes things ain't what they seem,
no brave new world, no brave new world,
no brave new world, no brave new world.
night and day i scan horizon, sea and sky,
my spirit wanders endlessly,
until the day will dawn and friends from home discover why,
hear me calling, rescue me,
set me free, set me free,
lost in this place and leave no trace.
chorus:
stranger in a strange land,
land of ice and snow,
trapped here in this prison, yeah!
lost and far from home.
one hundred years have gone and men again they came that way,
to find the answer to the mystery,
they found his body lying where it fell on that day,
preserved in time for all to see,
no brave new world, no brave new world,
lost in this place, and leave no trace.
chorus:
stranger in a strange land,
land of ice and snow,
trapped here in this prison, yeah!
lost and far from home.
what became of the man that started
all are gone and their souls departed
left me here in this place so all alone
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
stranger in a strange land,land of ice and snow,
trapped here in this prison, lost and far from home.
türkçeye yaban diyarlardaki yabancı olarak çevrilmiş ve 1960lı yıllarda yayınlanmaya başlanmış robert a. heinlein romanı. roman her ne kadar bilim/kurgu olarak nitelendirilse de içerisinde bir çok felsefik, psikolojik ve sosyal disiplinleri ilgilendiren bölüm içermekte.
yazarın kurguladığı* geleceğin teknoloji olarak ilerlemiş dünyası günümüz koşullarında değerlendirdiğimizde -uçan araçlar olmasına karşın mektuplarla iletişim kurulması vs. gibi- ufaka tefek sırıtan detaylar içeriyor. bu o kadar da mühim değil, kainlik beklemiyordum kendisinden. kurgulama çok ileri düzeyde değil fakat edebi yönden ve satır aralarında değinilen kimi kavram, terim ve tarihsel vakalara baktığımızda yazarın geniş bir bilgi birikimi* dikkat çekiyor. zira bir çok faklı şey öğrendim bu kitaptan. masumiyet, cinsellik ve aile yaşamı, sosyal hayat, din, ahlak, sanat, devlet, siyaset gibi bir çok olgu üzerinde karakterlerinin tartışma ve dialogları vasıtasıyla beyin jimlastiği yapıyor ve insanların bir çoğunu sorgulamadan kabullendiği bu kavramlar üzerine düşünmelerine önayak oluyor yazar.
kitapta bilim/kurgu olayından bilim adına pek bir şey gördüğümü söyleyemeyeceğim. bilimden daha fazla olarak kurgu yeralmakta. kurgudan fazla ise dialogların oluşturduğu kavramsal tartışmalar.
ilk yayınlandığı zaman içerisinde bir çok ülkede sansürlendiği yazıyor arka kapağında ve önsözünde. yakın zaman içerisinde ise sansürsüz tam metni yayınlamış.* daha önceden okumuş olanlar bu halini de okumalılar. zira epey bi kısım çıkarılmış orjinal metinden.
yaklaşımınıza ve beklentilerinize bağlı olarak çok sevebilir ya da sıkılabilirsiniz bu kitabı okurken. kendi adıma eğlenerek ve kimi yerini de not ederek okuduğum bir kitap oldu. az önce bahsettiğim bir çok kavram ve daha fazlası hakkında alıntılanabilecek bir çok pasaj ve aforizma barındıran bir kitap. yazıldığı dönemi de göz önüne almak lazım tabi daha doğru değerlendirebilmek için.
yazarın kurguladığı* geleceğin teknoloji olarak ilerlemiş dünyası günümüz koşullarında değerlendirdiğimizde -uçan araçlar olmasına karşın mektuplarla iletişim kurulması vs. gibi- ufaka tefek sırıtan detaylar içeriyor. bu o kadar da mühim değil, kainlik beklemiyordum kendisinden. kurgulama çok ileri düzeyde değil fakat edebi yönden ve satır aralarında değinilen kimi kavram, terim ve tarihsel vakalara baktığımızda yazarın geniş bir bilgi birikimi* dikkat çekiyor. zira bir çok faklı şey öğrendim bu kitaptan. masumiyet, cinsellik ve aile yaşamı, sosyal hayat, din, ahlak, sanat, devlet, siyaset gibi bir çok olgu üzerinde karakterlerinin tartışma ve dialogları vasıtasıyla beyin jimlastiği yapıyor ve insanların bir çoğunu sorgulamadan kabullendiği bu kavramlar üzerine düşünmelerine önayak oluyor yazar.
kitapta bilim/kurgu olayından bilim adına pek bir şey gördüğümü söyleyemeyeceğim. bilimden daha fazla olarak kurgu yeralmakta. kurgudan fazla ise dialogların oluşturduğu kavramsal tartışmalar.
ilk yayınlandığı zaman içerisinde bir çok ülkede sansürlendiği yazıyor arka kapağında ve önsözünde. yakın zaman içerisinde ise sansürsüz tam metni yayınlamış.* daha önceden okumuş olanlar bu halini de okumalılar. zira epey bi kısım çıkarılmış orjinal metinden.
yaklaşımınıza ve beklentilerinize bağlı olarak çok sevebilir ya da sıkılabilirsiniz bu kitabı okurken. kendi adıma eğlenerek ve kimi yerini de not ederek okuduğum bir kitap oldu. az önce bahsettiğim bir çok kavram ve daha fazlası hakkında alıntılanabilecek bir çok pasaj ve aforizma barındıran bir kitap. yazıldığı dönemi de göz önüne almak lazım tabi daha doğru değerlendirebilmek için.
(bkz: yaban ellerdeki yabancı). gün batımı kendini belli ederken tren varış noktasına yaklaşır, farklı bir ülkede, bambaşka bir yerdesinizdir. ilk adım atılır dışarıya. uzun yolculuğun verdigi uyuşukluk diz kapaklarına kadar hissedilir, trende otururken dağılmış olan atkı soğuk ruzgar yüze vurduğu anda düzeltilir ve başlanır karlarla kaplı sokaklarda yürümeye. akşamları oturup sıcak birşeyler icilebilecek yerlerin hepsi kapalı olduğu icin ısınmak icin tek şans sigaradir. eldiveni çıkarmak akıllıca olmadıgı için çakmakla uğraşmak istemezsiniz, kibrit çıkarılır, itinayla bir sigara yakılır, ah hayatımın en güzel anlarından biri. bu bilmediğiniz yerde tam olarak sizi anlatan bu parçanın sözlerinde kaybolursunuz. (bkz: land of ice and snow). istemsiz bir sekilde iliklere kadar hissedilen bass ritmine göre atarsınız adımlarınızı, steve harris tele vurdukca gözünüzün önünden film şeridi gibi geçer hayatınızın soğuk günleri. en sonunda kendinizi sıcak bir yere atarsınız ve hayatınızın yürüyüşünü yapmış olmanın keyfini yasarsınız.
adrian smith saheseridir bu parça.
adrian smith saheseridir bu parça.
Adrian Smith'in başyapıtlarından sadece biri. Babasının en sevdiği şarkıymış bu ve babası 99 yılında vefat etmiş, 99'dan beri çalınmama sebebi de buymuş Adrian Smith özel sebeplerden dolayı setlistlerden çıkarıyormuş hep. Ayrıca bu şarkının gitar solosu en iyi metal sololarından birisidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar