Tüketim devrinin popüler yazarıdır. Kısa, oku geç öykü ve novellalar yazar.
Özellikle şu sosyal medyayla birlikte göz her daim kısaya alıştığı için kitapta dahi ince kitaba kayıyor insan.
Dizi seçerken bile ömrümü tüketmeyecek kısa bölümlü/sezonlu diziler bakıyorum.
Ne sabır, ne zaman, ne takatimiz kaldı.
Her şey gözümde büyüyor sözlük.
Şu saatten sonra tutunamayanlar okuyacak yaşama hevesim yok.
Kimse kusura bakmasın.
hikayeleri kısa olduğu için bu kadar popüler olduğunu düşündüğüm abartılmış bir yazar. kötü demiyorum ama gördüğü ilgiyi de hak etmiyor. yaşadığı dönemde bile kafka'dan daha fazla satmış.
ince kitap her zaman insanları cezbeder. çünkü okumaktan keyif almaktan ziyade okumuş olmak istiyor insanlar.
kitaplarının telif hakları kalkınca sokağa kadar düşmüş kitaplardan olduğu için "popüler" algısı oluşmuş olsa da bence her tipten insana ulaşabildiği için bile başarılıdır. kitaplarını okumaya doyamadığım kadar duygusal tahlilleri karşısında okumak için epey cesaretli olmaya karar kılmıştım. en azından benim ruhuma çok dokunuyor yazdıkları.
Kafa, kafkaokur gibi edebiyat dergileri ile yazarla ilgili derli toplu pek çok bilgi edinmiştim. nazilerin olduğu döneme geldiğinden dolayı gerçekten mutluluğun bir daha dünyaya ulaşamayacağını, memleketinde ölümden başka bir şey kalmadığını düşünmüştür. en nihayetinde canına kıymıştır.
yanılmamıştır, mutluluk gerçekten de çekip gitmiştir dünyadan.
Bu zamana kadar hiç okumadığım bir yazardı.
Satranç kitabını yeni bitirdim.
Romandan ziyade, uzun bir öykü gibi geldi bana.
Akıcı, sürükleyici, kısa/çabuk biten bir kitaptı.
Popüler kültür diye aşırı eleştiren olmuş yazarı da popüler olan her şey kötü olmak zorunda mıdır?
Sanki okuduğumuz her şeyden üst düzey bir bilgi alıyormuşuz gibi yerilmesini tuhaf buluyorum popüler edebiyatın.
Seçim şansın var. bu yazarı okumazsın, gider başka birini okursun.
Okunan kitap üzerinden entellik kasmak da tamamen şekilcilik ve eğretilik.
Neyse, ben sevdim. Güzel kafa dağıtıyor. Birkaç kitabını daha okurum.
1881-1942 yılları arasında yaşamış zengin bir Avusturyalı yahudi ailede doğan yazar. Nazilerin yükselişe geçişinden sonra ingiliz vatandaşı olmuştur. Tahmin ediyorum ki en sonunda eşi ile intihar etmesindeki asıl sebep nazi olayları. Veya onun deyimiyle yeni doğacak günü beklemek için umudunun kalmaması.
okumamın tek sebebinin kitaplarının ince olmasından kaynaklı olan yazar. bir de satranç kitabını çok duymuştum onunla başlamıştım. satranç iyi güzel hoş, birkaç kitabı daha fena değil. sırf ince diye birçok kitabını okudum da nesinin bu kadar abartıldığını anlamıyorum. en son (bkz: hayatın mucizeleri)ni okudum da daha sikko bir kitap olamaz. satranç' ı okuyup bırakın.
Oda nasıl da kararmış ve sen bu alacakaranlıkta bana ne kadar uzaksın!
Yüzünün olduğunu tahmin ettiğim yerde cılız, aydınlık bir pırıltı görüyorum yalnızca ve gülümsüyor musun yoksa hüzünlü müsün bilmiyorum.
Gülümsüyorsan, pek tanımadığım insanlar hakkında tuhaf olaylar uydurduğum, yazgılar hayal ettiğim ve sonra onları bir şey olmamış gibi yeniden yaşamlarına, dünyaya geri kaydırdığım içindir.
Yoksa aşkın yanından geçip giden ve bu tatlı düş bahçesinde geçirdiği bir saat içinde kendini ebediyen kaybeden bu oğlan yüzünden hüzünlendin mi?