bugün

(bkz: ütopya)
(bkz: istersek olur bence)
(bkz: inanırsak olur bence)
demokratik devrimden sonraki aşama olarak düşünülebilir.
imkansız diye birşey varsa işte budur.öyle filmle falan avunun artık.
insan doğasına aykırı bir düzenin uygulanması.
(bkz: devrimden sonra)
uğruna binlerce insanın can verdiği, işkencelerden geçtiği bir idealdir.
ister ütopik denilsin, ister imkansız inanıyoruz ve çabalamaya devam edecegiz.
uygulandığı ülkeleri zayıf tutan bir sistemin uygulanması amacı ile yapılan devrimdir.
şeriat devrimine bakıldığı gibi tiksindirici olarak bakılmalıdır.
bu ülkenin rejimi demokratik cumhuriyettir, bize ata'mızdan miras kalmıştır. değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.
bir şeriatçı ile sosyalist gözümde aynı yerdedir.
cumhuriyete tercih edilmesini anlayamadığım safsatadır. başka ülkelerce denenmiş, başarısız olmuş, yıkılmış bir rejimi şimdi isteyenler gericidir. türkiye cumhuriyetçidir ve öyle kalmalıdır.
sözlükte ki entry sayısını ve korkuyu görünce o büyük günün yaklaştıgını anlamaktayız.
sosyalist yönetim kapitalizmde birkaç veya daha fazla kişi, grup arasında paylaştırılan güç iktidar ve sermayenin tek bir grupta toplanmasıdır. sömürülen kesim yine aynı kesim halktır.
amiyane tabirle dünyanin hiç bir yerinde tutunamamış bugün sosyalizmin kalesi diye verilen ülkelerinse inceden inceye özel sektöre kaydiği bir köyde yaşiyoruz.
mantık boyutu ne diyor? devletin görevi iç ve dış güvenliği sağlamaktir, market işletmek, iplik fabrikasi işletmek halktan insanlarin işidir, devlet yapısı gereği sert katı bir kurumdur, ticaret gibi esnek dünyada tutunamaz.
ya real boyut? bugün en sosyalistim diyen yavru kurtdan ona lazim olmayan birşeyi istersin vermez. e hani herşey herkesindi ?
hem herkes eşit olacaksa ben neden tipta okuyayimki ? yok yok bu devrimden bi sik olmaz, sefalet içinde yaşariz.
söyleyin levent ülgen'de biraz sakin olsun..*
temelinde adaleti savunur. aslında sadece adaleti savunur. gerçekleşse ne olur kimse bilmez. batarsınız. yok olursunuz. biçare kalırsınız. teknoloji seviyeniz düşer. eğitim seviyeniz düşer. askeri seviyeniz düşer. düşer oğlu düşer.
(bkz: devrim/#13959224)
özel mülkiyetin temel olduğu bir toplumda, sanatçı pazara göre yapıt üretir, müşterilere ihtiyacı vardır. papaz ve öğretmen devletin resmi ideolojisine göre vaaz ve ders verir, bunun dışına çıkamaz. bizim devrimimiz tüm bu baskıları kaldırmak için vardır.
devrim sosyalistlerin ya da komünistlerin iktidara gelmesi değildir.
peki nedir? çok kesin iki tanım militan'dan
-'devrim, toplumda egemen olan, ama miadını doldurmuş bulunan sınıfın ekonomik ve siyasal iktidarının devrilmesi ve onun yerine iktidarı yeni bir sınıfın almasıdır. devrim, devlet iktidarının yeni (devrimci) bir sınıfın eline geçmesi ve bu sınıfın üretim ilişkilerini ve ona bağlı olarak tüm toplumsal ilişkileri kökten değiştirmesidir. bu açıdan bakıldığında, işçi devrimi, işçi sınıfının burjuvazinin egemenliğini sona erdirmesi, yani siyasal iktidarı burjuvazinin elinden alıp kendisini egemen sınıf haline getirmesi ve ardından, kapitalist üretim ilişkilerini kaldırarak yerine yeni bir üretim tarzı ve toplumsal ilişkiler inşa etmesidir. ... ne var ki devrim iktidarın alınmasıyla sınırlı değildir. iktidarın alınması ve burjuvazinin defedilmesi anlamında tamamlanan devrim, yeni bir toplumun kurulması mücadelesi anlamında daha yeni başlamıştır. ...demek ki devrim şipşak olacak bir şey değildir. devrimciler toplumsal dönüşümün uzun bir süreç olduğunu herkesten daha iyi bilirler. işçi sınıfı devrimcileri toplumsal altüst oluşun, yani binlerce yıllık sınıflı toplum pisliğinin bir çırpıda ortadan kalkmasını savundukları için değil, eski toplumun pisliğiyle radikal, köklü ve uzlaşmaz bir kopuşu savundukları için “reformlar yetmez, devrim şarttır” derler!'
-devrim mücadelesi reform mücadelesini kapsar, ilerletir ve nihayete erdirir. yani devrim demek her şeyin bir çırpıda olması, akşamdan sabaha tüm düzenin değişmesi demek değildir. devrim evrimi dışlamaz, kapsar ve aşar. devrimciler toplumsal dönüşümün uzun bir süreç olduğunu herkesten daha iyi bilirler. işçi sınıfı devrimcileri toplumsal altüst oluşun, yani binlerce yıllık sınıflı toplum pisliğinin bir çırpıda ortadan kalkmasını savundukları için değil, eski toplumun pisliğiyle radikal, köklü ve uzlaşmaz bir kopuşu savundukları için “reformlar yetmez, devrim şarttır” derler!
türkiyeye çok yakışacak fakat halkının anlayamadığı devrimdir.
rüya değildir.