sonun sonsuzlugu

    1.
  1. sonun sonsuzluğu ahmet erhan'ın ateşi calmayı deneyenler icin isimli kitabının XXXII. bölümden olusan siiridir.

    I.
    acı,bir ırmak gibi
    doluyor yüreğime
    bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum
    beni artık ne cicekler
    ne cocuklar kurtarır
    ne de o her gün yinelenen doğum.

    fırtına ektim
    rüzgar bictim su dünyada.
    acı,tepeden tırnağa acı cekiyorum
    ey,yüreğimde hep ölüme doğan isa!
    haydi,yeniden carmıha geril
    bu son ölümün olsun
    ve bir daha doğma!
    4 ...
  2. 2.
  3. II.

    öldürmeyeceğim kendimi
    ama,keşke öldürseydi diyeceksin bana.
    öldürmeyeceğim kendimi
    ama,bir ağıt yakmak
    gelecek icinden;
    aklımı yakıyorum cünkü ben
    yaşanmış , yaşanacak bütün günlerimi.

    intihar diye bir şey
    yok bu dünyada
    ölümle biten bir intihar yok
    asıl intihar
    gün gün yaşamakta

    öldürmeyeceğim kendimi
    ama;keşke öldürseydi
    diyeceksin bana.
    4 ...
  4. 3.
  5. III.

    yüreğime bir tanım
    bulabilmek icin
    yollara vurdum kendimi,
    dillere düştüm
    ben hangi yalnızlığın tarihi
    hangi umudun
    tarih öncesiyim?
    bir başıma kalakalmışım uzak,
    uzak ufukların sonsuzluğunda
    kollarım ardına kadar
    dünyaya acık
    ama yaşamımda ne bir esinti
    ne de bir
    yangın var artık
    4 ...
  6. 9.
  7. XV

    bir gün gelir de
    ölüme yenilirsem eğer
    -yenileceğim demiyorum
    yenilirsem eğer -
    deyin ki,erlerindendi
    esit olmayan bir savasın
    kılıcı sözcüklerdi,
    kalkanı sevgiler..
    2 ...
  8. 8.
  9. XIV

    acımı anlamıyor musun yüzümden?
    yüreğimi yansıtan
    bir aynaya döndü
    aklımdan
    azat oldu da dilim

    yaşamın arkasından konusarak

    özgürlüğünü kanıtlıyor simdi

    acımı
    anlamıyor musun yüzümden ?
    bir kez olsun duy beni
    sözcükler araya girmeden!
    2 ...
  10. 10.
  11. XVI

    urganlar da kendini boğar
    göreceksiniz bir gün
    bütün ucurumları böler
    köprüleri sevginin.
    1 ...
  12. 7.
  13. XI

    bir şiire başlamadan önce
    nokta koymayı öğrendim;
    yeni baslanmıs bir seyi
    yitirilmis görmeyi..
    tufanlar da istemiyorum artık
    bir dünya kuruyorum kendime
    devinimsiz,duruk.
    aklımı da kovuyorum cennetlerimden
    yüreğimi de şimdi.

    gün ısıgı dır beni kör eden
    yağmurlardır yaralayan
    ve eve döner gibi yapıp,
    kendime döndüğüm her akşam
    anladım,yüreğimde doldurulmamış
    ucurumlar olduğunu
    karsılıksız sorular göveriyordu.
    aklımın genis ovalarında.

    iste bir zamanlar
    denize kavusan ırmak
    simdi gerisin geri dönüyor
    kaynağına
    1 ...
  14. 6.
  15. IX

    yüreğimi dünyaya karşı
    bir kalkan bilirken
    son burcu da cökertildi
    icimde bir kalenin
    aklımın ovalarını yeniden
    ölcüp bicmem gerekiyor simdi
    kimsesiz ve dingin
    bu sorular tufanında
    tutunacak dalım değil
    bir tek yaprağım bile kalmadı sanki
    ne bir kıpırtı var havada
    ne de sularda
    yeniden doğuşların cenini.
    1 ...
  16. 5.
  17. VI.

    her denizin bir kıyı
    her insanın
    bir boyutu varmıs
    ölüm araya girmeye görsün
    bütün hücrelerini
    bir kapıya döndürüp beklesen de
    acan olmazmış

    gel ey
    yalnızlığım benim !
    acıp da solmayan gülüm!
    doldurdum vazoyu seninle
    suyunu yeniledim
    kokunu öptüm
    2 ...
  18. 15.
  19. böyle bir başlık gördüğümde aha ilginç ve güzel bir konu deyip içeriğine bakıyorum.
    ne göreyim? hayır memelerini sıvazlayan kızı değil. ya birinin şiiri ya da bir şarkı sözü.

    hani sonun sonsuzluğuyla alakalı birisi felsefi veya antropolojik*veya matematiksel düşüncelerini söylese de beynimizde kıvılcımlar çaksa, bir şeyler belki öğrenirdik hatta.

    tanım: hayal kırıklığı.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük