bugün

ahmet ümit in polisiye romanı
yakınlarda vizyona girecek, komiser nevzat rolünde cem özer' in izleneceği film. ahmet ümit' in aynı adlı kitabından uyarlanmıştır.
edit: sinan çetin başta yönetmen olarak düşünüldüğünden ve komiser nevzat' ı cem özer' in canlandırması istendiğinden yukarıdaki entry girildi. yönetmen değişince de başrol uğur polat' ın oldu.
yönetmenliğini turgut yasalar ın yaptığı polisiye/dram türündeki film. oyuncu kadrosu; uğur polat, selma ergeç, ayten uncuoğlu, ilyas salman ve devrim nas.
oyuncuları arasında oktay kaynarca da vardır.
film müziğini depeche modeın yapmasını istediğimiz film.
23 şubat 2007'de gösterime girecek olan film.film ahmet ümit'in aynı adlı eserinden uyarlanmış.ayrıca ahmet ümit filmde küçük bir rolle karşımıza çıkacak.
yabancı dile çevrilen ilk türk polisiyesi olma özelliğini taşıyan ahmet ümit romanı.
ahmet ümit romanı. oldukça güzel, güzel başlayıp her ne kadar kitabın ortalarında sonunu tahmin ettirse de, güzel bitiriyor. üç dört saatte okunuyor. ama amcanın o kadar güzel romanı varken buna film çekilmesi garip olmuş bence. okurken zaten başrolü uğur polat gibi birşey hayal ediyordum nitekim öyle olmuş. ama tardu flordun'un piç neco karakterinde ne işi olur yahu?
dikkatli izleyenlerin ahmet ümiti bile görebilecekleri muhteşem film.
uğur polat'ın oyunculuğu ile tekrar kendisine hayranlık duymamı sağlayan film..
mustafa uğurlu oynayacak başrolünde dediklerinde oldukça heyecan yaratan, ama uğur polat' ın beklenenden bile fazla rolünün içine girdiği harika ahmet ümit uyarlaması. karanlık atmosferi, diyaloglarındaki başarısı, aşkı hikayeye yerleştiriş biçimi ve elbette finaliyle son dönemin en iyilerinden. diğer ahmet ümit uyarlamalarının peşpeşe vizyona gireceği söylentisi ise ayrı bir heyecan sebebi.
patasana'yı okuduktan sonra hevesle alıp büyük hayal kırıklığına uğradığım ahmet ümit kitabı.
sadece son ahnesi ile bile izlenmeyi fazlasıyla hak eden bir çalışma. okunmayı hak eden bir kitap.
ahmet ümit in klasına yakışmamış romanı. özellikle finali iğrenç bitmiş. bu kadar sıradan bir finali diğer romanlarında rastlamamıştım. kukla olsun, beyoğlu rapsodisi olsun finallleri çok süperdi. ama sis ve gece kitabının finali için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. ayrıca ahmet ümit, kitapta sayfa sayısı artsın diye gereksiz konulara girmiştir.
selma ergeç in sadece seviştiği film olmuştur. kitabı okumamış olanlar için filmin sonu pek de tahmin edilebilir olmamış.
polisiyenin inceliğinin yakalanamadığı film. ahmet ümit'e, şeytan ayrıntıda gizlidir adlı kitabıyla başlayan gıcıklığım, yönetmenin de katkılarıyla perçinlendi.
--spoiler--
bir ton gereksiz sahneyi izlet izlet, sonunda da özürlü kadında çözülsün olay.
sanki 13 yaş gerilim filmi.
zaten selma ergeç sevişgen olarak kalır hatırda. uğur polat da bıyıklı bir seksomanyak. evet, görüldüğü üzere film çok etkiledi beni. iki saat boyunca kurum kurum kurdum acaba kayıp kızımıza n'oldu diye.
--spoiler--
"gerçek her zaman güzel değildir..." mesajıyla yola çıkan ve eleştirmenler tarafından oldukça beğenilen uyarlama film.
kitap uyarlamaları her zaman tedirgin eder insanı. özellikle de kitabı okuduysanız ve sevdiyseniz. bu da onlardan biriydi ve tedirgin olmakta ne kadar haklı olduğumu anladıkça kasvetim katmerlendi. romandaki örgüyü kurguya aktaramayan,sahneleri birbirinden kopuk sabır sınırlarını zorlayan filmin sonunu beklemek için hiçbir neden sunmayan bir filmdi. teknik hataları bir tarafa bırakırsak en basit senaryo yazım kurallarına bile (bkz: göster söyleme) uymayan biçimsiz birşeydi. hani kitaba bu kadar bağlı kalmak zorunda değildiniz neden bu kadar çaa sarfettiniz. ayrıca ahmet ümit in bu filmi beğenmesi ahmet ümit ve sinema üzerine tekrar düşünmeme sebebiyet verdi.
ezcümle bu kadar güzel bir kitap keşke böyle bir yönetmenin eline verilmeseydi dedirten yapıt.
bitse de gitsek, diye izlenen tanımı zor filim.
edebiyat uyarlamalarının kaliteli yapıldığı bir ülke sinemasına sahip olarak; bunun son iyi örneğini yıllardır senaryosu defalarca değiştirilen sis ve gece ' de yaşadık. turgut yasalar ; ahmet ümit' in hikayesindeki gizeme ve mistik atmosfere sadık kalarak izleyiciyi ters köşeye yatıran bir film çekmiştir. roman polanski' nin yorumuyla bambaşka olabilecek güçte bir öyküye sahip kitap; ülkemiz polisiyesi için de öncü bir role sahiptir.
atilla dorsay' ın, hakkında, ' roman polanski okusaydı sinemaya uyarlardı ' dediği ahmet ümit eseri. sinema uyarlamasında, komiser nevzat' ı canlandıran uğur polat, komiserin ağırbaşlılığını çok güzel yansıtırken, çetrefilli öykü yapısı, seyirciyi meraka itmekte. sonuç olarak ahmet ümit' in içine sinen bir yapım olduğu söylenmektedir.
Büyük bir hevesle alıp okuduğum son kısmı fiyasko olan kitap. okuması zevklidir; birkaç saat içinde kitabı bitirebilirsiniz fakat ahmet ümit in birçok kitabında olduğu gibi bu kitapta da olaylar iyi çözümlenememiş, olayların ardındaki sır perdesi bazı mantık hatalarıyla aydınlatılabilmiş bu da kitabı bitirdikten sonra okuyucunun kafasında bazı yanıtlanamamış sorular oluşmasına neden olmuştur.

Yazarın ilk dönemlerinin ürünü olmasından dolayı edebi yönden düşük kaliteli bir kitaptır. sanki sayfa sayısını artırıp kitabı kalınlaştırmak istermişçesine herbiri birer satır kaplayan tek cümlelerle dolu diyaloglara geniş yer verilmiştir.

Tüm bu aksaklıklarına rağmen yine de okunmaya değer bir kitap. ama polisiye edebiyatın başyapıtı olarak kabul edilmesi de çok yanlış bir tespit olmuştur...
ilyas salman ve uğur polat kişilerinin performansları ile katma değer kazanmış film. iyi niyetli bir çalışma ve fakat daha iyisi olabilir. neden olmasın? filmde kemal bekir, tülay günal, sinan albayrak, mehmet güleryüz, murat karasu, yetkin dikinciler, ıtır esen ve ümit çırak gibi isimleri muhakkak anılması gereken oyuncular mevcuttur. ayrıca ahmet ümit'in filmde gözükmesi bence hoş olmuş.
40.siyad adayları arasında 11 kategorinin 8'inde adaylığı olduğunu görünce vcd'den izleyip 8/10 verdiğim film. eksileri müzik kullanımı ve ses problemleri. geri kalan her şey iyiydi. filmin en beğendiğim tarafıysa enfes senaryosuydu. umarım en iyi senaryo veya en iyi kurgu ödüllerinden birini alır. gerisi zor görünüyor. bu arada adaylıklar arasında en iyi müzik de var ama o kadar sıradan film müzikleri kullanılıyor ki türk sinemasında elleri mahkum diyalog olmayan bölümlerdeki kulak tırmalayan müziği bile en azından tam uyumlu olmasa da kaliteli olduğu için seçmiş sanırım siyad üyeleri. ya da film müziğini soundtrack albümü bazında ayrı olarak dinliyorlar!! kulaklarım halen duyuyor ama anlayamadım.
final sahnesi ile şaşırtmayandır, zira zihinsel engelli kızın hayat hikayesinin konuyla alakasız bir sekansta, filmin tam ortasında cuk diye anlatılması filmin gidişatını etkilemiştir, senaryoda eksiklikler olsa da bu bir ahmet ümit eseridir ki sırf bu haseble bile takdiri hak eder, ayrıca pek sevilmeyen adam ilyas salman'ın da krallar gibi rol kestiği film olmuştur...