William Golding tarafından yazılmış. Nobel ödülü almış bir kitaptır. Okumaya ilk başladığınızda (bkz: define adası) nın bir benzeri olduğunu düşünebilirsiniz. Karakterlerden ikisinin adının Jack ve Ralph olması bu düşüncenizi daha çok pekiştirecektir. ilk bakışta çocuk kitabı olduğunu düşünürsünüz ama aslında hiç de çocuklara göre bir kitap değildir.
her yerinde simgeler, semboller bulunan kitap. her karakter çok daha farklı bir durumu temsil ediyor gerçek hayatta. yazar 2. dünya savaşı etkisinde çok kalmış. siyah giyimli çocuklar nazi ss birliklerinin birer kopyası. çok ayrıntılı çözümlemiştik okul sınavı için bu kitabı. beyle.
Stephen King'i en çok etkileyen kitaplardan. Romanlarının ve hikayelerinin çoğunluğunda aslında sineklerin tanrısındaki gibi toplumun dekonstrüktif hale gelip olağanüstü koşullar altında iyilerin ve kötülerin nasıl ayrıştığını ve birbirleriyle nasıl gırtlak gırtlağa geldiğini görebilirsiniz. Toplumdaki Bu çözülmeyi de en iyi anlatan ve en orijinal hikayelerden biri de bu kitaptır.
Atom savaşı hasebiyle bir adaya mahkum olan çocukların oluşturduğu toplum anlatılarak bir alegori oluşturulur.
iktidar, egemenlik, bencillik, güç kavramları kapalı, kurallar açık bir şekilde ele alınır.
ilk başlarda bir deniz kabuğu bulunur; göz alıcı parlaklığa haiz bir "şeytanminaresi".
Bunu bulan ralp başkan seçilir; şeytanminaresi iktidarı, egemeni temsil eder.
Ama iktidarı korumak iktidarı ele geçirmekten zordur karşısında biraz daha yabani jack merridew bulunur. Bu ikisi arasındaki kısır çekişme, lokal uyuşma, güce tapma durumu anlatılır.
Adada bunlardan baska çocuklar da vardır; simon, benli çocuk, domuzcuk, jackin korosu...
Domuzcuka değinilmeli adanın filozofudur bu güzel çocuk. Güzel olması şahsi görüşüm, şişko, gözlüklü, astımı olan ve bir sürü kötü yanlarıyla tasvir edilir canım domuzcuk. O kadar ezik sunulur ki adını bile söylemez kimse, dalga geçmek için lakabı olan bu ismi kullanirlar. Ama en aklı başında, erdemli olan tek kişi o olmasına raģmen fikirlerine değer verilmez; ezilir, yıpratılır, küçük düşürülür, ateş yakmakta kullanılan gözlüğünün tek camı kırılır, tokatlar yer, nihayetinde gözlüğü çalınır.
En acı tarafı da en sonunda hayatla bağları kesilir domuzcukun, kayanın altında kalır kafası ikiye ayrılır vahşice katledilir.
Beni en etkileyen domuzcuktu gerisine pek değinmek istemiyorum; onu özlüyorum.
Akabinde adanın tek bilgesinin(bana göre) de ölmesiyle cehenneme döner ada hele de ralp için. Cadı avı başlar; seytanminaresinin hükmü sona ermiş, merridewin krallığı giyotini işletmeye başlamıştır.
Yüzeysel olarak çocukların dahi kötülüğe nasıl büründüğünü , sürüklendiğini anlatan kitap. Kitabın sonunda ki akıcılığı ortalarında da bulabilseydik muhtemelen tırt , beğenmedim gibi yorumlar olmazdı. Hikayeyi sadece çocukların küçük bir oyunu olarak görmek tamamen hata olur. içeriği derin anlamlar içeren , aslında hayatın tüm gerçekleriyle de yüzleştiren bir kitaptır. Şiddetle tavsiye ediyorum.
kitabını okuduktan sonra filmini izlediğim şeydir. Bir kez daha şu kanıya vardım. Eğer bir filmin kitabı var ise kesinlikle kitabı okunmalı. Eğer yalnızca filmini izleyenler varsa ; kitabını da okumalı. Kitapta geçenlerin yarısından azı anlatılmış ve tam yansıtılamamış.
(bkz: william golding)
Bireysel Önceliklerin Toplumsallaşmasının Yıkıcılığı başlığıyla http://wp.me/p4iYTe-6C adresimdeki blogumda yorumladığım,William Golding ' in gerçekleri sizi gerçeklerden korkuturcasına gösterdiği toplumsal incelemesi.
william golding in yazdığı nobel ödüllü kitap. ben okudum pek beğenmedim. kötülüğün hayatı nasıl sardığı iyiliğin nasıl boyun eğdiğini gösteren bir ada hikayesi.
sineklerin tanrısı
Sabah ezanına duyduğum tarifsiz saygıdan dolayı müziği durdurmak zorunda kalıyorum. Durdurduğum şarkının adı ölüyorum. Hayko cepkin. Sonun başlangıcı. Ölümün habercisi. Neden saygı duyuyorum ezana? Tanrıyım çünkü. Sineklerin tanrısı. Her tarafım kızarık kızarık. Kollarım bacaklarım karnım yüzüm. Emrettim kullarıma. Tanrınız size rızkınızı veriyor, alın dedim. Emdiler kanımı. iyi bir tanrıyım ben. Kullarım memnun benden. Sineklerin tanrısı. Peh!
Bilmiyorum gerçekten saygı duyuyor muyum ki ezana? Herhalde hayır. Neye saygı duyuyorum ki? Ya da sevgi? Bulamıyorum. Sevmek güzel şey. Evet aşkı mutlu olsunlar diye içlerine koydum insanların. Sevsinler, sevişsinler, mutlu olsunlar diye. Kendimi unuttum bu sırada. Sevişecek bir tanrıçam yok. Mutsuz bir tanrıyım. Sineklerin tanrısı.