bugün

(bkz: lord of the flies)
(bkz: efes darth)
sineklerin tanrısı
Sabah ezanına duyduğum tarifsiz saygıdan dolayı müziği durdurmak zorunda kalıyorum. Durdurduğum şarkının adı ölüyorum. Hayko cepkin. Sonun başlangıcı. Ölümün habercisi. Neden saygı duyuyorum ezana? Tanrıyım çünkü. Sineklerin tanrısı. Her tarafım kızarık kızarık. Kollarım bacaklarım karnım yüzüm. Emrettim kullarıma. Tanrınız size rızkınızı veriyor, alın dedim. Emdiler kanımı. iyi bir tanrıyım ben. Kullarım memnun benden. Sineklerin tanrısı. Peh!
Bilmiyorum gerçekten saygı duyuyor muyum ki ezana? Herhalde hayır. Neye saygı duyuyorum ki? Ya da sevgi? Bulamıyorum. Sevmek güzel şey. Evet aşkı mutlu olsunlar diye içlerine koydum insanların. Sevsinler, sevişsinler, mutlu olsunlar diye. Kendimi unuttum bu sırada. Sevişecek bir tanrıçam yok. Mutsuz bir tanrıyım. Sineklerin tanrısı.
william golding in yazdığı nobel ödüllü kitap. ben okudum pek beğenmedim. kötülüğün hayatı nasıl sardığı iyiliğin nasıl boyun eğdiğini gösteren bir ada hikayesi.
Ovuldugu kadar degildir.
Çok güzel bir kitaptır. Filmi de çekilmiştir. Bu arada o gözlüklü çocuğu öldürenin anasını sikeyim.
Vaktim olsa da bir daha okusam tadı damağımda kalmıştı.
Bireysel Önceliklerin Toplumsallaşmasının Yıkıcılığı başlığıyla http://wp.me/p4iYTe-6C adresimdeki blogumda yorumladığım,William Golding ' in gerçekleri sizi gerçeklerden korkuturcasına gösterdiği toplumsal incelemesi.
Sineklerden hiç bahsedilmeyen macera kitabı. Teoloji kitabı sanmıştım halbuki.
Daha fazla sürükleyici olmasını beklerdim. Abartılıyor demek istemiyorum herkese göre değişebilir ama ben göklere çıkaracak kadar beğenmedim.
kitabını okuduktan sonra filmini izlediğim şeydir. Bir kez daha şu kanıya vardım. Eğer bir filmin kitabı var ise kesinlikle kitabı okunmalı. Eğer yalnızca filmini izleyenler varsa ; kitabını da okumalı. Kitapta geçenlerin yarısından azı anlatılmış ve tam yansıtılamamış.
(bkz: william golding)
(bkz: lord of the flies/#35722917)
Yüzeysel olarak çocukların dahi kötülüğe nasıl büründüğünü , sürüklendiğini anlatan kitap. Kitabın sonunda ki akıcılığı ortalarında da bulabilseydik muhtemelen tırt , beğenmedim gibi yorumlar olmazdı. Hikayeyi sadece çocukların küçük bir oyunu olarak görmek tamamen hata olur. içeriği derin anlamlar içeren , aslında hayatın tüm gerçekleriyle de yüzleştiren bir kitaptır. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir william golding kitabı.

Atom savaşı hasebiyle bir adaya mahkum olan çocukların oluşturduğu toplum anlatılarak bir alegori oluşturulur.

iktidar, egemenlik, bencillik, güç kavramları kapalı, kurallar açık bir şekilde ele alınır.

ilk başlarda bir deniz kabuğu bulunur; göz alıcı parlaklığa haiz bir "şeytanminaresi".
Bunu bulan ralp başkan seçilir; şeytanminaresi iktidarı, egemeni temsil eder.
Ama iktidarı korumak iktidarı ele geçirmekten zordur karşısında biraz daha yabani jack merridew bulunur. Bu ikisi arasındaki kısır çekişme, lokal uyuşma, güce tapma durumu anlatılır.

Adada bunlardan baska çocuklar da vardır; simon, benli çocuk, domuzcuk, jackin korosu...

Domuzcuka değinilmeli adanın filozofudur bu güzel çocuk. Güzel olması şahsi görüşüm, şişko, gözlüklü, astımı olan ve bir sürü kötü yanlarıyla tasvir edilir canım domuzcuk. O kadar ezik sunulur ki adını bile söylemez kimse, dalga geçmek için lakabı olan bu ismi kullanirlar. Ama en aklı başında, erdemli olan tek kişi o olmasına raģmen fikirlerine değer verilmez; ezilir, yıpratılır, küçük düşürülür, ateş yakmakta kullanılan gözlüğünün tek camı kırılır, tokatlar yer, nihayetinde gözlüğü çalınır.
En acı tarafı da en sonunda hayatla bağları kesilir domuzcukun, kayanın altında kalır kafası ikiye ayrılır vahşice katledilir.

Beni en etkileyen domuzcuktu gerisine pek değinmek istemiyorum; onu özlüyorum.

Akabinde adanın tek bilgesinin(bana göre) de ölmesiyle cehenneme döner ada hele de ralp için. Cadı avı başlar; seytanminaresinin hükmü sona ermiş, merridewin krallığı giyotini işletmeye başlamıştır.
Stephen King'i en çok etkileyen kitaplardan. Romanlarının ve hikayelerinin çoğunluğunda aslında sineklerin tanrısındaki gibi toplumun dekonstrüktif hale gelip olağanüstü koşullar altında iyilerin ve kötülerin nasıl ayrıştığını ve birbirleriyle nasıl gırtlak gırtlağa geldiğini görebilirsiniz. Toplumdaki Bu çözülmeyi de en iyi anlatan ve en orijinal hikayelerden biri de bu kitaptır.
her yerinde simgeler, semboller bulunan kitap. her karakter çok daha farklı bir durumu temsil ediyor gerçek hayatta. yazar 2. dünya savaşı etkisinde çok kalmış. siyah giyimli çocuklar nazi ss birliklerinin birer kopyası. çok ayrıntılı çözümlemiştik okul sınavı için bu kitabı. beyle.
William Golding tarafından yazılmış. Nobel ödülü almış bir kitaptır. Okumaya ilk başladığınızda (bkz: define adası) nın bir benzeri olduğunu düşünebilirsiniz. Karakterlerden ikisinin adının Jack ve Ralph olması bu düşüncenizi daha çok pekiştirecektir. ilk bakışta çocuk kitabı olduğunu düşünürsünüz ama aslında hiç de çocuklara göre bir kitap değildir.
el kadar çocukların iktidar için birbirini öldürmesini,
özetle; insan doğasının pisliğini anlatan kitap.
kitabın sonunda verdiği mesaj bizim çocuklara değil, emperyalist ingiliz çocuklarına verilmiştir.
yakın zamanda başlayacağım bu modern klasikler serisine ve sıra sayısına göre gideceğim için okuyacağım ilk kitap olacak.

babam daha çok macera, polisiye tarzı kitaplar okumasına rağmen elinden düşmemiş ve iki günde bitirmiştir. sıra bende.
Fazla gaddarca olan çocuk (!) kitabı.

Mercan adası ve 80 günde devri alem'i de her ne kadar tamamen zıt konulara sahip olsalar da benzer bir sebepten okuyamamıştım.

Çocukların bu derece gaddar olduğu yada her şeyin pembe olduğu bir dünya hiç benlik değil. Çocukların insan olmaktan ayrıştırılıp farklılaştırıldığı bir dünyayı tanımak da aynı şekilde saçma bence. Sonuçta bembeyaz bir bebek olarak doğup bir anda katran karasına bürünüp sonra dengelenmiyoruz.
sinemada çalışırken 30-40 defa izlediğimdir.
Yaşam bilimseldir. Öyledir işte. Bir iki yıl sonra savaş bitince, Merih'e gidecekler ve geri dönecekler. Bir hayvan olmadığını biliyorum; yani öyle pençeleri filan olan bir hayvan demek istiyorum. Korkunun olmadığını da biliyorum.

Domuzcuk durakladı:

“Ancak”
Ralph tedirginlik içinde kıpırdandı:

“Ancak ne?”

“Ancak insanlardan korkmadığımız sürece.”
her çocuğun muhakkak ama muhakkak okuması gereken son derece kıymetli bir eserdir. anlayarak okunması için en erken yaş 14-15 civarıdır.

bu kitabı anlayarak okuyan bir çocuğun, büyüyünce, ne liderlerin peşinde, ne inançları doğrultusunda, ne de içinde bulunduğu grupların etkisinde kalarak grup psikolojisiyle fanatizm batağına saplanması pek mümkün değildir.
william golding’in nobel edebiyat ödülü aldığı vahşilik, ihanet ve yaşamda kalma mücadelesinin bir grup çocuğu nasılda katil ruhlu yaratıklara çevirdiğini anlatan bir başyapıt.