bugün

showtime yapımı yeni drama, biraz da kara mizah dizisi. fazla bilgi kaynağı yok şu anda ama patlaması muhtemel. kendi yazım
bir dizi için fazlasıyla cesur olduğu kesin. erotik sahnelerin bolluğu ve sergideki fütursuzluk göze çarpan farklılıklardan biri.

(bkz: entry den sonra dizinin izlenme rekorları kırması)
10 sezon 5 bölüm seyrettim, tamamladım. yeni bitti.
yani "bu diziye bir isim koy" deseler ben de shameless koyardım ismini.
görsel

amerika'nın şartlarında düşünülmüş ve yapılmış bir dizi.
tabi başarısız bir de türkiye uyarlaması oldu. daha doğrusu olmadı, zaten türkiye'de bu dizinin uyarlaması olması mümkün değil, ülkede halk ayaklanması çıkar.
ama amerika her haltı kaldırabiliyor, toplum sorun etmiyor.
onlarla aramızda kültürel bir uçurum var ve ben şahsen kendi ülkemden ve ülkemin şartlarından gayet memnunum.
amerika'da ne kadar iyi olursa olsun bir hayat yaşayamazdım diye düşünüyorum.

dizi genelde gayet başarılı.
kendini izlettiriyor. yeri geliyor güldürüyor, yeri geliyor düşündürüyor. sorgulatıyor. isyan ediyor...
bazı anlarda dizinin o kadar içine giriyorsun ki para hesabı yapıyorsun. "yahu şuradan gelecek 10 bin dolar vardı o ne oldu?" yahut, "şurada tazminat davası açsalar şu kadar para alırlar" falan hesabı yapıyorsun.
dizi böyle sokuyor seni içine.
sefalete isyan ediyorsun, gallagher ailesi'nin parayı bulmasını arzuluyorsun istemeden...

buradan sonrası karakter tanıtımı. az da olsa spoyler içeriyor, seyretmediyseniz okumayın.

--- spoiler ---

karakterlere gelecek olursak;

frank: gallagher ailesinin sıra dışı babası. aslında baba demek güç frank'a, ailesi için faydalı bir şey yaptığını görmedik henüz. her türlü alavere, dalavere, dümen frank'ta var. günlük yaşıyor, hatta çoğu zaman yaşamıyor. ama kendisi tam bir sistem eleştirmeni...
kendisini tanımlayabilecek çok güzel bir söz var; "kıyametten sonra dünyada iki şey gezinecek; hamam böcekleri ve frank gallagher..." işte böyle bir karakter kendisi.
ama diziler tarihine geçecek kadar başarılı bir karakter frank.

fiona: evin büyük ablası, aslında gallagher ailesi'nin annesi. tam 5 kardeş yetiştirdi büyüttü, ama kendisinin baya sorunları var. 9 sezon boyunca dizide yer aldı, kaç kişiyle yattı sayısı belli değil. mücadeleci, hırslı bir karakter fiona. tam da parayı bulacaktı ama olmadı. 10. sezonda fiona yok. umarım geri gelir.

lip: ilk sezonlarda tam "adamım" denilecek bir karakterdi. sonra sonra bozdu, saplantılı bir hale geldi. özellikle 9. sezonda fiona'ya haksız yere yüklendi. şimdi de o çocuk yaptığı kaşardan ayrılması ve o zenci 3 çocuk annesi kadın ile beraber olup doğru yolu bulmasını bekliyorum kendisinden. lip, sen bu değilsin adamım. özüne dön.

ian: aslında kral çocuk, ama gay olduğu için itici buluyorum kendisini. "gay isa" onun için tam biçilmiş kaftandı ama sanırım çok tepki çekti sanırım bu durum. şu mickey'den vazgeçip güzelbir manita yapıp devam etmesini istiyorum.

carl: adamın dibi, güzel insan. bu çocuğu çok beğeniyorum. silah ve uyuşturucu işine kesinlikle devam etmesi gerekirdi. ama aile zor duruma düşünce bir çanta parayı masaya bırakması ve evi satın alması unutulmaz bir hareketti. şimdiki meksikalı hatunu götürse kendisine baya iyi gelecek. aferin carl sen doğru yoldasın çocuğum.

debbie: bu kızı hiç sevmiyorum, bir türlü ısınamadım kendisine. özellikle son yaptığı kıyafet olayı ile iyice soğuttu kendisinden. mal.

liam: irlanda kökenli zenci velet. kesinlikle gallagher ailesinin en akıllı bireyi.

monica: uyuz olduğum bir diğer karakter. böyle anne mi olur? neyse ki öldü de kurtulduk gerizekalıdan.

veronica: "kadın" kelimesinin vücut bulmuş hali, yürüyen libido. bir karakter 10 sezon boyunca harikalığını korur mu? koruyor işte. veronica sen muazzam bir yaratıksın. tek kusuru çocuklarına pek düşkün değil, anaç bir karakter değil. ama olsun.

kev: kevin ball...saf temiz, yiğit anadolu delikanlısı tadında bir karakter. kevin'i dolandırmak çok kolay, vur ensesine al lokmasını derler ya hani, işte kevin de o...

mickey: ian'ın gay sevgilisi, ebediyen suçlu bir karakter. ian ve bunun olduğu sahneler çıktıkça ileri alıyorum.

svetlana: v ve kev ile bir ara 3'lü takılan seksi rus ablamız. ama sonradan cozuttu, v ve kev'in saflığını da kullanarak arkalarından iş çevirdi, en son zengin bir amerikalı ihtiyar ile evlenerek amerikan rüyasını gerçekleştirdi.

sheila: mahallenin manyağı, ama bir o kadar da iyi kalpliydi. frank'e çok iyilikleri dokundu, en nihayetinde bu frank'ten bir halt olmaz deyip karavanına atlayarak güney yakasını terk etti.

steve: fiona'nın dizideki ilk tokmakçısı. ama hayatı yalan üzerine kurulu ezik bir tip, kaybolup gitti.

karen: lip'in ilk aşkı, ama çok büyük orospu kendisi.

mandy: mickey'in bacısı, lip'in fuckbuddysi. acıların kızı.

sean: fiona'nın nişanlısı. eski suçlu, uyuşturucu müptelası. fiona'nın hayata gözlerini açan adam. aslında iyi bir insan, ama nikah masasında yaptığı ipnelik sonrası dikiş tutturamadı.

gus: fiona'nın kocası. iyi bir insan. shameless dizisindeki nadir iyi kalpli insanlardan. tabi ki bu iyiliğinin karşılığını fiona tarafından boynuzlanarak gördü.

tami: lip'in çocuğunun annesi. itici bir karakter. umarım ayrılır diziden.

mikey: frank'ın yeni kankası, ruh ikizi. birkaç bölüm gördük kendisini, sağlam bir karakterdi, ama sanırım dizide görevi sona erdi. aslında biraz dirense frank ile parayı bulabilirlerdi. olmadı.
kaybedenlerin dizisi. tüm karakterler hayatında hiçbir konuda dikiş tutturamamış. samimi. çünkü hayat böyle bir şey.
her şey bok gibi gitse de her şey süpermiş gibi davranıyoruz. dizi o yav gerçek hayat değil diyenlere gelsin.
hepsi birbirinden alakasız 6 kişilik aileyi -fiona, lip, ian, debs, carl, liam ve frank- anlatan bir dizi.
karakter analizlerine gelirsek;

fiona: 5 kardeşin en büyüğü. görevi her türlü ev işini yapmak, faturaları ödeyebilmek için çalışmak, frank -babası- ve diğerlerinin başı derde girdiğinde onları kurtarmak.

lip: fiona'nın bir küçüğü. fazla zeki. para karşılığı başkalarının yerine her türlü sınava girip deli puanlar yapabiliyor. kızın tekiyle -karen- çok garip bir ilişkisi var.

ian: bir markette çalışıyor. eşcinsel. marketinde çalıştığı müslüman bir adamla ilişkisi var.

debs: fazla duygusal. kişiliği biraz öyle bir geçer zaman ki'deki ayline benziyor yani babası ne yaparsa yapsın 'dadyy!!' diyen biri. sürekli para biriktiriyor ve yemek pişiriyor.

carl: son derece psikopat. fazla, çok fazla. 10 yaşlarında ama ileri derece şiddet eğilimli.

liam: en küçük çocuk. 1 yaşında falan. ve zenci.

frank: evin, dizinin adını en çok hak eden adamı. kendini özürlü göstererek para alıyor ve o parayı da dışarıda içki içerek harcıyor. hiç yararı olmamasına karşın eve her girdiğinde herşeyi kendi yaptığını anlatıyor.

+ karakterler;

veronica: fiona'nın komşusu ve yakın arkadaşı. internetten stripriz yapıyor.

kev: veronica'nın sevgilisi. frank'ın sürekli gittiği barda barmen. (frank ve kev arasındaki durum the simpsons'daki moe ve homer gibi, carl'ı bart, debs'i lisa yapsan uyuyo aslında).

sonuç olarak izlenmesi gereken bir dizi. zaten 8 bölümü de yayınlanmış durumda ve 1. bölümden sonra sarıp tümünü izlemenizi sağlıyor. adamlar her anlamda inanılmaz derecede utanmaz, vurdumduymazlar.
ailemle izlerken müstehcen sahneleri atlayarak izlediğimden 3 koca sezonu 47 dakikada bitirdiğim süper dizi.
başlasa da izlesek dizisi.
bölüm başlarında ki hesap sorup ettiği küfürleri dahi özleten dizi.
görsel
bir bataklığın içinde, çevresinde durmadan atlayıp zıplayan onlarca kurbağa ve de kocamış ayyaş eşşeğin tekiyle yaşayan ve bütün bu kirin pasın içinde bir mücevher gibi parlayan fiona'nın öyküsünü anlatan dizi.

aslında türk insanına pek de yabancı olmayan bir öykü. işsiz, ayyaş baba ve annesinin yokluğunda tek başına kardeşlerine bakan evin büyük kızı. ama amerikancası tabi...

la o değil de, bütün bu giriyi fiona'ya olan aşkımdan kastım ya la ben!

(bkz: emmy rossum) yirim!
3. sezonun 8 ocak 2013'te* başlayacağını öğrendiğimden beridir iki sezonu da baştan izleme düşüncemi yıkan, ingiltere uyarlaması olmasına rağmen ilk bir iki bölümde insanı kendine aşık eden, can sıkıntısına bire bir, "shit" lafını izleyenlerin ağzına dolayan mükemmel ötesi dizi.

--hafiften spoiler esintisi--
frank: bir çok kişinin diziyi izleme sebebi. kendine has para kaldırma taktikleriyle, yolda yürürken "fuck on gallager!" lafıyla irkilen, iddiaya girip 10.000 dolar borçlanan bir alkol bağımlısı, kot ceketine ve kendisine hasta olunası, bir dönem başka bir evde yaşayan aile reisi.
fiona: "o kocaman gözlerini yirim senin" dedirten hatun. 1-2 ay izlenmesi tipi unutulabilir ama vücudu asla. evli adam fobisi olan, çocukların ablası, işler tam yoluna girecekken hep başına bir terslik gelen, metroda bulduğu çantanın içinden para çıkmasıyla tüm aileyi yemeğe götüren anaç mı anaç, iyi de küfürleşen, ama bir o kadar diziyi götüren karakter.
lip: manyak zeka sahibi, ama zekasını boşa harcayabilecek kadar geri zekalı, ailenin altın yumurtalayan tavuğu olmak istemeyen, fiona'nın bir küçüğü, memesindeki üçgen şeklinin hala ne manada olduğunu anlayamadığım, karen'ı ağaç arkalarında beklerken akciğer kanserinden geberip gidecek, fiona ile küstüğü dönem çaldığı her kapıdan kovulan, ballı karakter.
ian: eşcinsel olmasına karşın gayet sert, 3. çocuk, lip'e kendisine beklediği askerlik zımbırtısı gelince anında şınav çekmeye başlayan, kız arkadaşının abisiyle yatan erkek fahişesi sayılabilecek, babasıyla kavgaları yürek burkan, aslında frank'in kardeşinin oğlu olan karakter.
steve: fiona'nın sevgilisi. araba hırsızlığı yapmaktadır. kaçmak durumunda kalınca brezilya'ya gitmiş, geri evli olarak beraberinde bir çıtırla dönmüş karakter.
debbie: ne istedin steve'den dedirten, duygusal, evde kreşvari bir şey açarak aile bütçesine katkıda bulunan, lip abisine "kızı becerseydin de partimi terk etmeseydi" diyebilen*, kadın olmaya pek bir hevesli 4. çocuk.
carl: şiddet eğilimlisi, abisiyle sürekli olarak küfürleşen, haşeri mi haşeri çocuk. kensini debbie'nin küçüğü olmakta.
liam: zenci, fakat frank'in öz oğlu olan, tatlı ufaklık.
monica: olmaz olasıca, frank'in karısı, çocukların annesi. bir ara lezbiyen deneyim yaşamış, geri frank'e dönmüş, tekrar lezbiyene doğru gitmektedir. çocukların binbir zahmetle biriktirdikleri paraları tek günde frank ile hiç etmişlerdir. kliniğe yatmış, ancak frank işleri yine bok etmiştir.
veronica: gallager'ların komşusu. zenci, zencilerden nefret eden acayip bir tip. koruyucu kollamacı, bebek sahibi olmaya çalışırken sorunlu olduğunu öğrenen hatun.
kev: frank'in sürekli takıldığı barın sahibi. v'nin kocası. okuma yazma bilmemesi şaşırtmıştır. kalın görüntüsünün altında hep bir "veronica ebemi sikecek" korkusu yatmaktadır.
karen: dizinin en adisi. elden geçirmediği erkek kalmamıştır. asi bir hali vardır. doğan asyalı down sendromlu çocuğundan nefret etmektedir ve annesine seçim yap deyince evden ayrılan, lip'le aralarında anlaşılması güç bir bağ olan karakter.
sheila: karen'ın annesidir. evden çıkamamaktadır. bir ara frank'i eve almış, kandırılmıştır. şimdi de kızı karen'ın nefret ettiği eski kocası judy ile çıkmaktadır. anaçtır be. kadındır.
mandy: karen'dan sonraki en büyük aşüftedir. gay sevgilisinin abisi olan lip ile ilgilenmektedir. öz babasından hamile kalmıştır. nedeni babasının sarhoşken kızını ölmüş karısı sanmasıdır. ful siyah makyajlıdır. abisi hapisten çıkınca göğüslerini sıkması üzerine "babam ne dedi sana? seksenbeşi geçtikten sonra sıkmak yok." demesi "yavrum siz o evde napıyonuz" dedirtmiştir.
--tamam devam okumaya spoiler bitti--

sonuç olarak izlenmesi şiddetle tavsiye edilir. dizinin jeneriği bile insanı hasta etmektedir.
kış aylarında geçen bölümlerini daha çok sevdiğim sıcacıkkomik,eğlenceli aile draması.izleyin ama izlettirmeyin de bu canım dizi de himym gibi ergen dizisi olmasın.
hakkında birkaç şey söyleyeceğim 6. sezonunda olan efsanevi dizidir.

sheila ve mickey karakterlerini çok özlediğim dizidir.

fiona karakterinin mağdur güçlü abla profilinden, yollu olmaya evrildiği dizidir.

debbie nin tatlı, ablasına destek olan küçük kız kardeşten, ergenliği doruklarında yaşayan bir genç kıza dönüştüğü dizidir.

carl'ın değişimi belki de en eğlencelisidir. doğuştan arıza bir çocukken şimdi kendini zenci sanan bir beyaz ergendir.

ian gözümüzün önünde kaybolurken, lip zirvelerde dolaşmaktadır.

v ve kev ilk sezondan bu yana hala aynı çizgide, eğlenceli çifttir.

frank de bu sezon daha katlanılabilir, daha komiktir.

ama 6. sezonun en gözde karakteri kesinlikle svetlanadır.
frank gibi matrak bir adamın ve fiona gibi bir tatlı hatunun olduğu dizidir.
Her güzel şey gibi o da son bulmuş, finaliyle beni derinden yaralamış; türk dizileri gibi finaline umursamazca davranmaktan ziyade 'yaşlanıyoruz be' diyerek tepki verdiğim 2010lu yılların bir daha geri gelmeyeceğinin kanıtı dizidir. üzmüştür.
3. sezon 5. bölüm çok iyi olmuş. çok da güzel şekil olmuş. bayıldım.

ayrıntı;

--spoiler--

mickey, -hafif bir kıskançlık sonucu da olsa- ian'nı öptü. evet, evet, sonunda. hem de dudaktan... * *
mandy, ah mandy öyle güzelsin ki... ama bizim oğlan aptal, bizim oğlan piç. şöyle ki; lip, karen'ı hala unutmuş değil...

carl'ın gaylerle ilgili sorduğu sorular ve aldığı cevaplar. *
sheila, hehe itaatkar durumları falan aklıma fifty shades of grey kitabını getirdi.

--spoiler--

açın izleyin, cidden.