cocuklarina aci cektirmek istemeyen annelerin cok zorda kalmadikca siddetle kacinmalari gereken dogum yontemi. sezaryenle dogan bebekler dogum sirasinda herhangi bir stresten gecmedikleri icin ilerki yasamlarinda aci esikleri ve bagisiklik sistemleri normal bebeklere gore daha dusuk ve zayif olurmus. *
ilerleyen yillarda ota boka aglayan bir cocukla basbasa kalmak anne icin pek hos olmuyor muhtemelen. kendi agrisini unutup bi de kizini teselli etmeye calisiyor.
-sizden onceki hastanin giki cikmadi ama
-bananeeeeeggggggg aciyoooooooggggggaaaaaaaaaaaaaaaa
maalesef ülkemizde gerekli gereksiz sürekli uygulanan doğum türü. normal yolla doğum çok daha hızlı ve loğusa dönemi o derece kolay atlatılır. sezaryen doğumlarda ise en az bir hafta sürünürsünüz. sütünüz inmez rezil olursunuz. şişlik kolay kolay kaybolmaz hatta insanlar sizi doğum yapmamış zanneder. aman diyim...
Doğum anı yaklaşmış annede ya da bebekte normal doğuma elvermeyecek bir sorun olması halinde ameliyatla bebeğin anne karnından çıkarılmasıdır.15 dakikalık bir ameliyat olmasına rağmen snrasında anne için zorlu günler yaşanmakta ve hatta doğumun normal yolla gerçekleşmemeis sebebi ile annenin sütünün geç gelebilmesine de sebebbiyet verebilmektedir.Normal doğumda anne kısa sürede ayağa kalkabilip hem kendi bakımını hem de bebeğinin bakımını yapabildiğ halde sezaryenli bir anne için bu oldukça güçtür.Annenin bizzat kendisi vücudunun tam ortasının kesilip dikilimesi sebebi ile özenli bir bakım ihtiyacı vardır.Özellikle özel hastanelerin çoğunda annenin iradesine bırakılır bu karar.Bzı doktorlar 'anne kednisine yapılacak işleme kendi karar vermelidir' dese de en nihayetinde ameliyat olması sebebi ile ilk tercih olmamalıdır.Ancak devlet hastanelerinde son ana kadar bebek ve annne takip edilir ve normal koşullar oluşmamışsa bu yöntem uygulanır.
Sonrasındaki sancılı ve zor günler düşünülürse normal doğum mutlaka tercih edilmelidir.
az önce bir videosunu izledim. bebek tıpkı uzaylıya benziyordu. ayrıca jöle gibin bıngıl bıngıl minicikti lan. insan o. ühühü... duygularım kötüleşti. konuşamiyciim...
sezaryen doğum da sosyete bozması gerizekalı salak kadınların hastalığı. başka bir şey değil, dünyaya vajinalarından bakarlar. şekli bozulursa ne yaparım ben derler. sezaryen olurlar. sezaryen doğumun bu şekilde yansıtılması tamamen hastaların suçudur. Ağrısız, anestezili doğum olduğundan hiç ağrı çekmeyeceğini zanneden, ve vajinasının şekline acayip önem veren o sosyetik kadınlar çılgın gibi sezaryen doğum yaptırdılar bir dönem. Ve ameliyat sonrasında ağrılar kendini gösterir doğal olarak.
Tabiiki sezaryenin 10 tane endikasyonu vardır normalde. bu on durum dışında yapılmaz, tavsiye de edilmez. Ama gel gör ki, artık 11. endikasyon eklendi literatüre.
"sosyetiklik"
sonradan görmelerin hepsi sezaryen yaptırıyor.
Bebek ya da annenin normal doğuma elverişli olmayan koşulları nedeni ile ameliyatla bebeğin anneden ayrılmasıdır.
Günümüzde özelllikle çoğu özel hastaneler hamileliğin son haftalarında yaptıkları bir çatı muaynesi ile hemen hemen hçbir anneyi normal doğuma uygun bulmaz,ancak işini ciddiye alan doktor ve hastaneler son ana kadar bekler,çok gerekli hallerde bunu uygular.
Anneler genellikle normal doğum ağrı ve sıkıntısını yaşamamak için bunu tercih eder,ancak normal doğumdan sonra şıp diye oturup hop diye bebeğini emziren anneleri görünce pişmanlık duyarlar.
Kızımın son anda bana attığı kazık nedeni ile sezaryen doğum yapmış biri olarak,tecürbelerimi paylaşayım
-Ameliyat sonrası sayıklaya sayıklaya uyanır ve feci halde kusma isteği hissedersiniz.
-Takiben öksürmek,hıçkırmak,gülmek ..vs bile eziyetlidir,zira vücudunuzun orta yeri bilmem kaç kat kesilip dikildiğinden tüm bunları yaparken ya da yapmaya çalışırken feci bir acı duyarsınız.
-Genellikle 40.haftadan önce bu ameliyata maruz kaldığı için ve dolayısıyla normal doğum sürecini tamamlayamadıkları için sezaryen doğum yapan annelerin sütü doğumun hemen sonrasında gelmez.Bu nedenle ilk günden mama takviyesine panikle başvurursunuz.Sütünüz gelsin diye uygulanan yöntemler (pompa ile memeden süt çekme) canınızı çok yakar.
-Yardım almadan tuvalete gidemezsiniz,hatta kendiniz bakıma muhtaç olduğunuz için bebeğinize bakamazsınız bile.O ilk haftaların tadını çıkaramaz,sadece ve sadece süt annelik yaparsınız,o da yeterli süte sahipseniz.Aksi halde bebeğiniz 1,5-2 ayı anneanne ya da babaanne kollarında geçirir siz de doğrulup adam gibi kucaklayamadığınız çocuğunuza iç çeker bakarsınız.
-Gaz çıkarmanız olay olur.Doktorunuz ameliyatı takip eden saat ve günlerde hastaneden çıkana kadar yanınızda kim var kim yok iplemeden sürekli gelip gaz çıkarıp çıkaramadığınızı sorar.
-Mecbur kalıp sezaryen ile doğum yapmışsanız hastanede mutlaka yalnız kalacağınız bir oda seçmelisiniz,çünkü halinizi kimsenin görmesini istemezsiniz.
Kısacası fecidir,kolaylık falan değil eziyettir.
Gerçekten hangi yöntemle doğum yapmanız gerektiğini öğrenmek için çok ama çok güvenilir bir doktorla hamileliğinizi yürütün.
türkiye'de annenin tercihine birakilmis olan ameliyattir.
insan durduk yere "ben bi bademcik ameliyati olayim" diyemiyorsa "ben sezaryen olmak istiyorum" da diyememelidir. guvenilir bir doktor bulup, ona guvenmelidir. dogum yapamayacaksa ameliyatla bebegi gün yüzune cikarilir.
budur. normal dogum adı üstünde; "normal" dogumdur.
Resmen doğaya aykırı bir olay. Eğer normal doğuma elverişli bir durum yok ise başvurulur elbette. Çocuğu ölüme terkedecek değiller ancak sezaryen mi yoksa normal doğum mu tercih edersiniz diye soramaz bir doktor. Bu tür durumlara doktor karar verir. Ameliyata doktor karar verir, hasta değil.
Ancak bilmiyorum diğer ülkeleri ama bizim ülkemizde özellikle son yıllarda sezaryen çılgınlığı var. Doğum sancılarından kaçmak için bu yöntem kullanılıyor. Önce şunu bir izleyin. Bir Sezaryenle doğum videosu:
o kesilenler de iplik zaten. Yok be kızım, o kesilenler senin vücudunun parçaları. Onlar yara olacak. onlar ağrıyacak, sızlayacak. iyileşme sürecinde senin burnundan fitil fitil getirecek. sen doğum sancısından kaçarken daha kötü sancılara daha uzun süre katlanmak zorunda kalacaksın. tabi dediğim gibi başka çaresi olmayanların yapacak bir şeyleri yok.
gaz çıkarmak bile senin için dert olacak. şimdi söylenince gülümsenir belki ama düşününce gaz çıkarmak hayati bir şeydir ve öyle zart diye çıkmıyor, kasların hareketiyle çıkıyor. şimdi hepimiz deniyoruz nasıl gaz çıkarıyoruz beyler? kasıyoruz kendimizi, evet işte böyle. yukarıdaki videoyu izlediyseniz tam sizin kastığınız yerde bir yara oluyor. Düşünün ağrıyı şimdi.
Oturmak, kalkmak, işemek, sıçmak, yatmak gibi her şey ızdırap olacak 1-2 ay boyunca. çocuğu kucağına almak bile ızdırap olacak. hala normal doğum yapmamayı mı düşünüyorsun?
sadece kadinlari ilgilendiren ve fakat erkeklerin her zaman oldugu gibi kadinlardan daha fazla ahkam kestikleri bir olay. Bir kadinin dogumunu nasil yapacagi kendisinden baska kimseyi il-gi-len-dir-mez. Hatta buna tibbi bir sakinca yoksa doktoru da dahildir. HPV virusu tasiyicisi bir kadin normal doguracagim diye tutturursa doktoru mudahale edip sezaryene yonlendirsin; catisi dogum eylemine musait olmayan, bebeginin dogum stresine katlanamamasina sebep olabilecek bir durumu olan, hayati gostergelerinde bozulma olan ya da ciddi bir saglik sorunu olmayan kadinlari da doktorlar sezaryene yonlendirsin ve hatta kadinin gorusunu dikkate bile almasin. bebeginde ve kendisinde hicbir komplikasyon bulunmayan kadinlari doktorlari normal dogum yapabilecekleri konusunda bilgilendirsin ve hatta cesaretlendirsin. Ama kesinlikle normal doguma kendini hazir hissetmeyen bir kadina normal dogumu kimse dikte edemesin bu devirde. Kime ne kardesim benim vajinamin rahmimin ve de karin dokumun keyfinden? Kim benim bedenim hakkinda fikir yurutme hakkina sahip olabilir? Kim karisabilir, istemiyorum kardesim ne olacagi belirsiz bir normal dogum sureci ve tarifsiz acilar yasamayi. Dogumdan sonra yasadigim aciyla derin bir postpartum yasamayi istemiyorum, kime ne? Sosyetiklikmis de bilmemneymis, ne alakasi var sosyetiklikle. Aksine cok bilmis gerizekali kadinlar sosyetiklik olsun diye normal dogurmaya calisiyorlar; neymis, amerika'da boyle degilmis, herkes orada normal doguruyormus, koskoca amerika'dan daha mi iyi bilecekmisiz, hem zaten sezaryende hamilelikten kalinti gobek gitmiyormus, dikis ne kadar ozenli olsa da cillop gibi olunmuyormus... Eskisi gibi seksi bir karnim olmayacak diye 42. haftasinda normal doguracagim diye tutturan gerizekali bir tanidigima saglik bakanligi korkusuyla normal dogum icin suni sanci verildi ve kiz az kalsin masada kaliyordu, 7 unite kan verildi, aylarca kendine gelemedi ve sezaryenden daha fazla dikis vajinasina atildi, Kiz resmen dagildi, aylarca bebegine bakamadi, bebegin kolundaki sinirlerin ezilmis olmasi da cabasi. bir baska gerizekali tanidigim 34 bedenini muhafaza edemez de maazallah zengin kocasini elinde tutamaz diye hamileligi boyunca 8 kg alip normal doguma girdi ve dogumda bebek takildi. Evet bildiginiz takildi, epidural anestezi aldigi icin de doguma yardimci olamadi, doktor en sonunda forseps denilen igrenc aletle cocugu kafasindan sikistirip cekti. hala Bebegin gozunun icine bakiyorlar acaba anormal bir sinyal gorur muyuz diye.
Tibbin ve cerrahinin bu kadar ilerledigi gunumuzde anestezi ve kesiden korkmak, modern dunyayla tanismamis afrikalinin cakmaktan korkmasi gibi birsey. en ciddisi preeklampsi ihtimali, en hafifi de seyimin keyfi gibi bir dizi sebebiyle sezaryen dogum yaptim. cok kilolusun, dikislerin iyilesmez dediler, sutun gelmez dediler, cocuk alerjik nanemolla uyuz vb. olur dediler, cocuguna bakamazsin aylarca kendine gelemezsin, tarifsiz acilar cekersin, anestezi saftini kaydirir, gobegin erimez dediler, dediler de dediler. Sabirla bekleyip son dakikada doguma agrisiz girdim, anesteziden uykudan uyanir gibi uyandim, dogumdan hemen sonra bebegimi emzirebildim, dogumdan 6 saat sonra ayaga kalkip kendim tuvaletime gidebildim ki oyle zannediyorum bunu daha erken de yapabilirdim, dogumun ertesi gununden itibaren hic yatakta yatmadim, gecelikle dolasmadim, bebegime gece gunduz kendim baktim, yasadigim herhangi bir adet sancisindan daha fazla bir aci cekmedim, ikinci gunden itibaren bebegimi kucagimda tasiyabildim banyo yapabildim, ev islerimi bile yapabilecek durumdaydim, 4. gunumde disari alisverise ciktim, kanamam biter bitmez (15. gunden sonra) cinsel hayatima geri donmek istedim ancak cesaret edemedim ve kirkimizin cikmasini bekledim, kirkimizi zevk ile cikarirken tek bir aci sizi hissetmedim, dogum surecinde fiziksel olarak zorlanmadigim icin psikolojik olarak da cokmedim, esim dogum oncesi ve sonrasi halimde kendisinin anlayabilecegi en ufak bir farkliligin olmadigini soyluyor, hislerim bunu sadece beni kirmamak maksadiyla soylemedigini soyluyor. Dogumdan 3-4 ay sonra dikis yeri cilt ile hemzemin pembe bir cizgi haline geldi, eger zayif bir kadin olsaydim camasir izi sanilabilirdi bile. Bu bana has bir sey de degil, benimle ayni gunlerde dogum yapan 25 sanal arkadasim da benden fazlaca farki olmayan surecler yasadilar, yani bunlar benim uber bir kadin olmam dolayisiyla olmus seyler degil. Kendimi gectim, zamanindan erken davranilmadigi icin minik kuzum da en ufak bir zorluk cekmedi, zaten cekmesi icin hicbir neden yoktu.
Ne jinekologum, ne ozel hastanem var, ne de sezaryen arac gerecleri satiyorum, kimin neresinden ne cikardigi beni pek ilgilendirmiyor ama butun bunlari anlatmakta tek bir amacim var; insanlarin bedenleri hakkindaki her turlu karara saygi gosterilmesi gerekliliginin altini cizmek. Ozellikle kadin sagligi ve bebek bakimi ile ilgili donem donem bazi modalar cikiyor; kendini bilgiye ulasmadaki sansi nedeniyle imtiyazli sanan fakat aslinda bu modalari ortaya atanlarin oyuncagi olan bir takim "bilincli" insanlar kendi ikna olduklarina baskalari olmuyor diye o insanlari cahil, bilgisiz, gorgusuz, Sosyete(!), bencil, tembel, korkak ve daha neler neler ilan ediyorlar. Bunun bir benzeri de anne sutu/bebek sutu/ devam sutu/ inek sutu geyiginde mevcut. Onu da ayri bir entry konusu yapmak lazim. Sezaryenin riskleri kotu giden bir normal dogumun riskleri ile kiyas bile kabul edemezken cicek cocukluk pesindeler. Enteliz ya, herseyi doga ile uyumlu ve geleneksel yapacagiz. O zaman bilgileri de ninenden al, internet yerine inekleri izle gozle demek lazim bu zevata...
Tanim: anne ve yeni dogan olumlerini son 30 yilda onlarca kat dusuren cerrahi dogum teknigi. Zorunlu haller disinda kadinin tercihi dogrultusunda yonelinmesi gereken cozum.
başbakan'ımızın ağzına düşmüş kelimedir. bir de ardından kürtaj mevzunu eklemiştir. bunlar çok peygamber vari sözlerdir. yapmayın başbakan'ım kendinizi bir anda peygamber ilan ediveriyor bulursunuz!
recep bey'in bilip bilmeden karşı çıktığı ve komik duruma düştüğü girişimdir. insanların çoğu mecburiyetten yapmaktadırlar bu operasyonu. olayı islami açıdan ele almak isteyenler ise imam-ı Azam'ı okusunlar bir zahmet.
karşı çıkan sayın başbakanımızın bir kez normal doğum yaptıktan sonra hakkında konuşmasını temenni ettiğim doğum şekli.
evet normal doğum annelik duygusu için önemlidir.
normal doğuma karşı değilim. ama sezeryan doğuma karşı olana karşıyım. yapabilen, dayanabilen, cesaret edebilen normal doğum yapar.
yakında anne karnındaki çocuğa tahlil yapıyoruz ayağına, ailesinde muhalefet fikre sahip olan çocukları ana karnında öldürecekler.
Bazı Tıbbi durumlarda bir gereklilik ama Türkiye'de sezaryen artışının birkaç nedeni var :
* Doğum yapacak kadınların normal doğumdan korkmaları. Bunda başka kadınlardan dinledikleri normal doğum hikayeleri etkili oluyor.
* Doğum yaptıracak doktorun kolayına gelmesi. Sezaryen ile hastayla 10-15 saat uğraşmak yerine, birkaç saat içinde ameliyatla alıyor. Doktor açısından daha risksiz bir operasyon + Bir günde 3-4 kadın doğurtmak yerine bu sayı artabiliyor.
* Hastane daha çok para alıyor.
Ancak sezaryen = ameliyat demek. Kadın sezaryenle belki doğum sırasında acı çekmiyor ama sonrasında kat be kat bu acı çıkıyor. Normal doğumla bir günde ayağa kalkan kadın, sezaryenle bir haftada zor toparlıyor.