sevgiliyle uyumak

    45.
  1. uyku filan değildir, kimse kandırmasın kendini. öyle horul horlul uyuyamaz kimse, bir nevi nöbettir, diken üstünde keyif çatmaktir...

    göğsünüzün üstünde sevgilinin sizi düşündüğü uzvun -yani başının- var olduğunu bilmek, kalp atışlarınızı dinleyen bir kulağın varlığı heyecanlandırır kalbinizi,
    hani ilk okul öğrencileri 23 nisanlarda şiir okumak için okul törenlerinde kürsüye çıkarlar, sayısız kez prova yapmış ve her seferinde sular seller gibi okumuş olsalar da paylarına düşen şiiri...
    mavi önlüklü şirin öğrenci sevdiklerini kalabalık arasinda görünce unutur hep ikinci kıtasini şiirin;
    kalp de yıllardır rutin ve tecrübe ile atıyor olmasına rağmen sevdiceğin dinleyişini hissedince unutur atmayı, düzensizleşir, ürkekleşir hatta dağılıp kalır, belki de durmak ister yorgunluktan...

    yumuşak saçlarının kokusu karışır kalbin ritmine, sevdiceğin şah damarı kalbe eşlik etmektedir senkronize dolaşır kan vücutlarda artık. nabızlar bir atar..

    burnu görünür yukarıdan, çenesi görünür, alnı görünür... masumiyeti, güzelliği, sevgisi görünür yukardan... teslimiyeti, mutluluğu, huzuru görülür kollarınızla sardığınız, omzunuzda yatan sevigilinin... çocuksuluğu, mayışıklığı, şımarıklığı ve size olan hayranlığı görünür cicili bicili haller içinde...

    kollarınız arasındayken başını yukarı doğru çevirdiği vakit dudakları dudaklarınıza "bir öpümlük" mesafededir, "bir ölümlük" mü desek...

    ve sevgili, ani bir hareketle kalbinizin üstünü öptüğünde uyku filan kalmaz. teninizde erozyon oluşur, göğüs kafesiniz yanar sevdiceğin dudaklarının değdiği yerden...

    uyuduğunuzu sanırsınız ama siz omzunuzda yatan sevdiceği mutlu etmek adına nöbet tutan bir aşıksınızdır...alternatifiniz yoktur...

    sonrası boşluk işte...aşkın aşkla çarpımıdır esasında...
    ve şair der ki;

    üç kere üç dokuz eder
    bilirsin
    birin karesi birdir
    kare kökü de
    bilirsin
    "mutlu aşk yoktur"
    bilirsin

    ama baharda ya da dışarda
    sonsuz göğün altında
    aşkın aşkla çarpımı
    nedendir bilinmez
    garip bir biçimde
    hep sonsuzdur
    236 ...
  2. 1.
  3. 8.
  4. özellikle sırtınızı ona dayadığınızda ve elini belinize sardığında, size verdiği güven duygusu ile başınıza hiç bir kötü olay gelmeyecekmiş gibi hisse neden olay.
    145 ...
  5. 21.
  6. uyanma ânının ne kadar güzel olacağını bilmenin verdiği bir huzurla yapılan eylemdir. tek vücut olmuş gibi, aynı rüyayı görüyormuş gibi uyumaktır. belki arada kâbus görür uyanırlar;

    - aşkım, rüyamda sözlükteydim gördüm, sen çaylak olmuştuuun
    + bebeğim ben de sözlüğü gördüm, zirve yapmışız, sonra ben benden yazar olmaz'ı eve atmışım falan...off iğrençti yaa

    ...

    sonra uyur bunlar...sarılırlar bir de böylee, ne güzeldir sevdiceğe sarılmak...

    uyku alınmış bir şekilde uyanılır sonunda. bakılır sevgiliye, hÂl uyumaktadır. uyanacağını bile bile yanağına böyle bir öpücük konur. çünkü kızmayacağı bilinir uyandırıldı diye. kenetlenir gözler birbirine...sevgi sözcükleri duyulur belkim. sonra dişi bünye, er kişisinin omzuna dayar başını, er kişi de onu soğuktan koruyormuş gibi sıkıca sarar, çenesini sürter. içi cız eder belkim. "ne çok seviyorum lan ben seni" der ara sıra.

    ve gözler gene kapanır, artık cennet bulunmuştur. canı cehennemedir geriye kalan her şeyin...herkesin...

    ...
    132 ...
  7. 666.
  8. onun göğsüme o küçücük başını koyması, dünyadaki bütün papatyalardan bile güzel kokan saçlarını koklayıp, teninin yumuşaklığını ve sıcaklı... ehhh sokarım böyle işe usta işin aslı şu ki ben sevmiyorum sevgilimle uyumayı. uyuyamıyorum amına koyiyim. koyuyo kafasını göğsüme tam çenemin altına yutkunamıyorum bile. o uyanmasın diye en ufak bir hareket bile yapamıyorum ama o fosur fosur uyuyo hatta bazen fosur fosur osuruyo bile. hiç hareket etmeden nasıl uyuyayım amına koyiyim mumya mıyım kundaklanmış bebek miyim ben? en sinir olduğum da kolumu böyle boynunun altından atması. bütün gece kolum uyuşuk hıyar gibi karanlık tavanı izleyip uyumadan yatıyorum. bir gün çaktırmadan kalktım yer yatağı yaptım kendime, yerde yattım amına koyiyim. ertesi gün zılgıtı yemekten kurtulamadık tabi.
    64 ...
  9. 25.
  10. uyku değil bu, bir tazelenme süreci sanki
    tüm sorunları halı altına süpürmek gibi
    huzur tümüyle dudaklarıma yansımış sanki
    kollarında ölmek, cennete yükselmek gibi
    kavrıyorum seni sıkıca, deliler gibi
    ne bir âhdım kaldı geriye
    ne de bir derdim

    kollarında ölmek isterdim
    ben nefes almayı çok istedim

    ...

    akÂbinde, insana mal mal şiirler yazdıran bir eylem.
    61 ...
  11. 518.
  12. sabah gözlerimi açıyorum.

    ana rahmindeymiş gibi yatmakta olduğumu farkediyorum.

    başımı biraz çevirdiğimde, bana arkadan sımsıkı sarılmış

    onunda öyle yattığını görüyorum..

    yüzüme değen saçları hala terli.

    iki cenin gibiyiz.

    gecenin bir vaktinde ölümden yaradılışa geçmişiz.

    ne zaman olduğunu anımsamıyorum.

    ve sonra fısıldadığımı duyuyorum.

    "bunları hiçbir şiire sığdıramazdım."
    55 ...
  13. 24.
  14. bazen de o sarilmis uyurken gozlerini kapayip uyuyormus gibi yapmaktir..
    onun nefesini, parfumunu, teninin kokusunu ruhuna muhurlemek icin..
    sizi ayiran o gri sehre, sizi ayiracak yolda ilerlerken..
    sonra daha fazla dayanamayip acmaktir gozlerini, sadece bi saniye olsun fazladan gorebilmek icin..
    suretini gozlerinin ardina resmedip onun yoklugunu dayanilabilir kilmak icin nefes almayi bile unutup izlemektir.
    kollarinin arasinda titrememek icin butun kaslarina hukmetmeye cabalamaktir ayni anda.
    ikinizden sadece biri uyurken ile baglaciyla butunlemektir uykuyu, "beraber" kilmaktir.
    korkmaktir sonrasindan, onun yanindan ayrildiktan sonrasinin bi an icin gozunun onune gelmesidir; sonra gozlerini kirpistirip bu kotu hayalden uzaklasmaya calisirken, sevdicegin uyku mimiklerini fark edip tekrar asik olmaktir o hic kimselerin bilmedigi maskesiz masumiyetine.
    ilk defa bir omur-ustu dus kurmaktir.. onun sonsuzluguna erismek icin onunla gecirilen her anin mucizesiyle dua etmektir allah'a.
    sevgiliyle uyumak, yasami anlamli kilmaktir.
    61 ...
  15. 186.
  16. saçlarıyla boynunun birleştiği o cennet bahçesine gömülüp, hayattaki en önemli, en kıymetli, en kutsal emaneti taşıyormuş gibi, eşsiz bir güven ve emniyetle o incecik bele sımsıkı sarılmak, o an sahip olduğun huzuru tüm hücrelerinde hissetmek,
    içinde bulunduğun durumun bir rüya olması korkusuyla sürekli kontrol etmek ve her kontrol sonrasında, gerçek olduğunu bir kere daha anlayıp, heyecandan, ( sıcak suyun altındayken birden, bir kova soğuk su dökmüşler gibi ) nefesinin kesilmesine engel olamamak.

    uyuyamamaktır, sevgiliyle uyumak,

    sanki bilinmeyen bir el, onu çalacakmış gibi, sürekli tetikte, sürekli sımsıkı sarılmak isteğiyle ve aynı zamanda, 'allahım bunu nasıl yarattın?' diye engellenemez bir düşünceyle, elde olmadan, uzuuuun uzuuuun onu izlemek...

    ona dokunmak, öpmek, okşamak arzusu ve onu uyandırmak korkusu dehşetli bir savaş içindeyken beyninde, gözlerinin, dünyadaki tüm hareketleri ve akışları durdurup, usta bir şairin dudaklarından dökülen bir şiir gibi, yavaşça inip kalkan o güzel göğsüne dalması ve içinden sevgiliye, dopdolu nehirlerin akmasıdır...

    en huzurlu uykusuzluktur, sevgiliyle u( yumak )...

    *
    55 ...
  17. 252.
  18. eğer sevgili çok uzaklardan gelmişse...

    eğer sevgili sadece bir gece için gelebildiyse...

    eğer sevgili gözlerinin ucuyla, tek bir dokunuşuyla, nefesiyle, sesiyle, teniyle ne kadar çok sevdiğini anlatabiliyorsa...

    iki yürek zamansızlığa, mekansızlığa, mesafeye inat bir olabiliyorsa...

    sevgilinizle uyuyabiliyorsunuz demektir. 'sevgi'yi, sonsuz güveni, sadakati ve aşkı, masumiyeti bütün hücrelerinizde ve ruhunuzda hissedersiniz.

    eğer sevgili ertesi gün gidecekse içeceğine uyku ilacı atın nuri alço misali.* uyumaya devam etsin. gitmesin ulan!! çok pis özlüyorum.
    45 ...
© 2025 uludağ sözlük