serçe

entry63 galeri43
    45.
  1. iki gundur evimin balkonunda yasayan hayvan.

    Dun sabah yegenim balkonda serce oldugunu soyledi. Ev iki katli, ben ust katta kaliyorum. Balkona da ancak ev icinde bulunan odalardan acilan kapilarla gecilebiliyor. Tabii balkon parapetle kapatilmis 1 m yuksekliginde falan.

    Gectim balkona kusu buldum yavru. Tuyleri falan var ama henuz ucamiyor tam olarak. Haliyle balkon ona hapishane olmus bir nevi. Baktim korkuyor ve saklanmaya calisiyor, ac ve susuz kalmasin diye su ve yem biraktim. Yine de biraktigim seyleri yiyecek gibi degil ama ne hikmetse annesi gunun belirli saatleri agziyla bir seyler getirip yediriyormus. Ben gormedim ama evdekiler soyledi.

    Cok sevimli bir sey, boyle mincirmalik. Gorunen o ki catidan dustu. Asagidan ucup cikamayacak kadar zayif kanat cirpislari. Biraz saman vs topladim kucuk bir kutuda yuva olsun diye lakin yatmiyor kerata. Bizden korkuyor olsa gerek surekli saklanma pesinde. Buna birkac cali cirpiyla ve birkac bez bez parcasiyla saklanma yeri bile yaptim lan balkonun bir kosesinde.

    Mumkun oldugunca balkona cikmak da istemiyoruz korkutmamak icin, yarin aklima gelirse birkac fotosunu falan cekerim. Urkmeyecegini ve cidden catidan dustugunu bilsem alip catiya cikartirim ama biraz endiselerim var.

    Bi degisik ve sevilesi hayvan iste.
    1 ...
  2. 46.
  3. belki de bizi en son terkedecek kuş türü. insan doğaya o kadar düşman, betona da bir o kadar aşık ki... bu yolculukta ona uyum sağlayabilen, ufak tefek boşluklara otları sapları doldurup yuva yapan, beton aralıklarını cıvıltıya boğan serçeler belki de en son terkedecek insanoğlunu... ne büyük şans olur.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1585918/+
    1 ...
  4. 47.
  5. Harikulade bir ülkü Tamer şiiri.

    “1
    kuşların bakışına göre değişir yeryüzü
    sert pençesiyle küfü çizen baykuş
    ağacına kendi çapında bir yangın getiren saka
    gagasından bir yıldız kaydıran kırlangıç
    kuşlara göre değişir yeryüzü
    kuşların bakışlarına göre
    kanatlarıyla dağıttıkları bulutlara göre
    şaştıkları uçurtmaya
    ve imrendikleri ökseye göre

    2
    avlunun ucundaki kayısı ağacından kalktım
    pencereden havuza erik fırlatıyordu şen çocuk
    evin çatısına doğru yükseldiğimi gördü
    gagamı ve tüylerimi tanırdı ama galiba yeniden döneceğimi sandı
    oysa ben dönmemek üzere ayrılıyordum
    yazların, kışların, yılların avlusundan
    böceklerin, çekirdeklerin damından
    taşların evinden
    ve çocuğun kırılmaz gülüşünden
    çünkü beklediğim an gelmişti artık
    yolculuk: gökkuşağına
    dağla birleştiği noktaya gökkuşağının
    neden istiyordum bu yolculuğu, onu bilmiyorum
    hem ben yolculuk etmeyi sevmem
    uykusuzluk beni yorar
    gökyüzü beni korkutur
    ama bir şey vardı kayısı ağacında beni iten
    ve yağmur kesilince gökkuşağı beni çekiyordu

    3
    kasabalara göre değişir yeryüzü
    sırtında evlerin ağırlığıyla acı çeken dev
    ancak tenhada saçlarını uzatır
    bana elini uzatır
    kuşlara yardım eder
    hafiflik sunar
    kasabanın kıyısındaki çiftliği geçerken
    atmacayı usandıran horoz bana sevgiyle baktı

    4
    koruda kalmak bir serçeyi bile dinlendirir
    koruda dinlenirken çeşitli şeyler düşünür serçe
    zümrüdüanka diye bir kuş yoktur
    ama ara sıra alacakaranlıktan geçer o kuş
    göklerin salyangozudur
    geçtiği yolları yaldızla çizer
    bunu düşündüm koruda dinlenirken
    zümrüdaüankayı seslendirirken tanrı
    avucunda ansızın bülbülü görmüştür
    sonra kuzgunun üstünde siyahı denemiştir
    martının üstüde beyazı
    yarasanın üstünde uykuyu
    güvercinin üstünde şiiri
    kumrunun üstünde ev kadınını
    karabatağın altında sisi
    kartalın uçuşunda ıslak tepeleri
    gagaya cesaretle uyan bir bakışı denemiştir
    bunları düşündüm koruda dinlenirken
    sonra bazı soruların cevaplarını buldum
    heykelleri sığırcıklar için yapar insanlar
    (nedense bir sığırcık heykeli yapmayı unuturlar)
    duygularıyla haberleşmek için kanarya kullanırlar
    görmeden sevmedikleri kuş akbabadır

    5
    ikindi oluyordu
    gökkuşağına varmalıydım akşam olmadan
    zaten rüzgar beni bekliyordu havada
    yükseldim
    bir tilki şaşkınlıkla beni süzdü
    nasılsa uçabilen bir tilkiydim ona göre
    bir tilki-serçeydim koruya göre
    bir serçeydim bana kalırsa
    oyalanmak olmazdı
    umutsuzluk beni çağırıyordu

    6
    kelimesini bulmuştum yolculuğumun:
    umutsuzluk

    7
    puhuların, ispinozların, sülünlerin yasını
    o ikindi kanat çırparken gördüm
    yolculuğum sırasında ezberledim
    papağanların kendi dilleriyle yaktıkları ağıtı
    keklikler, çulluklar, bıldırcınlar
    beyaz bir örtü dokuyorlardı
    yıldızların çoğaldığı anda vardım gökkuşağına
    katlanmış
    bir kovukta belki beni bekliyordu
    serçelerin onuruna göre değişir dünya
    gagamla ucundan tuttum gökkuşağını
    bazı renk kırpıntılarını tarlaların üstüne
    çayırların, çalıların, bacaların
    bebeklerin, papatyaların üstüne serptim
    sonra usulca onu
    boydan boya açtım karanlıkta”

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1640918/+
    1 ...
  6. 48.
  7. solucan-böcek falan yediklerini duymuştum. Şu yağmurlu günlerde pencereye bir avuç buğday koyuyorum. o minik cüsseleriyle 10 dakikada Gelip bitiriyorlar. Solucanı nereden bulacağım da... Acaba pencereye solucan koysam yerler mi?
    0 ...
  8. 55.
  9. yürüyebilecekken zıplayan, salak sepet hareketler yapan, ne bulsa yiyen, dünyanın en işsiz ve mal insanlarının kuş yansıması olan hayvan.

    kusura bakmayın serçeler.

    bi siz bi martılar adam olmazsınız.
    2 ...
  10. 56.
  11. Güzel ötüşlü kuşlar. Pencereme yemle beraber Su tası koydum onlara bu yaz. Ötüşlerini duydum. Sanırım su içince daha çok ve daha güzel ötüyorlar. Ya da bana öyle geliyor...
    0 ...
  12. 57.
  13. hayattan keyif almasını bilen kuşlardır. hava güzelken günün tadını çıkarmasını bildikleri gibi kötüyken de tadını çıkarmasını bilebiliyorlar. geçenlerde havada kara bulutlar var, bir yandan gök gürlüyor, aynı zamanda güçlü bir rüzgar çıktı ve yağmur bastırmaya başladı. böyle kötü bir hava koşulunda üç serçe çıkmış, hava durumunu pek sallamadan bastıran yağmura rağmen rüzgarın yönünü kullanarak zevkine uçuyor ve durumun tadını çıkartıyordu. böyle kötü bir havada bu şekilde zevk alarak uçan tek kuştur şu ana kadar gördüğüm.
    3 ...
  14. 58.
  15. Köylerde eskiden çok olurdu bu kuşlardan ne güzellerdi artık görmemeye başladık.
    0 ...
  16. 59.
  17. 60.
  18. insanlara yakın çevrelerde yaşayan, göçücü olmayan bir kuştur. ayrıca bir araba markasıdır. evet.
    1 ...
  19. 61.
  20. Sezen Aksu-Serçe
    Tarih:1 Temmuz 1978
    Şarkı sayısı:21
    Değerlendirme
    1.içime Sinmiyor(5)
    2.Minik Serçe(3)
    3.Sızı(4)
    4.Gölge Etme(5)
    5.Gün Gelir(5)
    6.Yorgun Akşamlar(5)
    7.Sızı(5)
    8.Çocuk ve Dev(4)
    9.Kaybolan Yıllar(4)
    10.Gelen Gideni Aratır(2)
    11.Kaç Yıl Geçti Aradan(5)
    12.Aşk(5)
    13.Kime Kalmış Bu Dünya(5)
    14.Neye Yarar(4)
    15.Ben Dul Bir Kadınım(4)
    16.Ud Taksimi(4)
    17.Ölürsem Yazıktır(5)
    18.Olmaz ilaç(5)
    19.Akasyalar Açarken(5)
    20.Silemezler Gönlümden(5)
    21.Karam(5)
    Toplam puan:94/105
    Değerlendirme puanı:89.5238095238/100
    0 ...
  21. 62.
  22. Sabahın erken saatlerin de öttüklerinde insana huzur veriyor..
    soyları tükeniyor galiba bu sene hiç serçe yok ötmüyor da sabahları diye düşünüyordum meğersem kargalar serçeleri öldürüyormuş. kargalar serçeleri gagalayıp ciyak ciyak bağırtıp öldürüyor iki kere şahit oldum karganın ağzında serçe vardı hayır yemiyorda gagalayıp öldürüyor. iyice nefret ettim bu kargalardan, ne istiyorsun be minnacık hayvandan.
    1 ...
  23. 63.
  24. Genellikle kahverengi, siyah ve boz renklidirler. Büyük sürüler meydana getirirler. Afrika'da pirinç tarlalarına büyük zarar veren altın serçe sarı tüylüdür. insanların çevresinde yaşayan evcil serçenin, sırt ve kanatları kahverengi, karın kısmı gridir. Erkeklerin gerdanında siyah bir leke bulunur. Dişiler daha sönük renklidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük