Sevgiliye duyulan özlemdir.Onsuz geçen günlerin telafisi yoktur, olmayacaktır itiraf edin kendinize o gitti, evet sizi çok acıtmış olabilir, halen onu seviyor olabilirsiniz ama o gitti yapabilecek başka bir şey yok beklemeyin zamanı heba etmeyin.
hakikaten sensiz geçen günlerin kazası yok be sevgili...
eğer terkedildiğiniz halde hala "o"nu seviyorsanız, eğer aldığınız her nefes "o"nun içinse belli belirsiz, eğer çalan her telefona, gelen her mesaja derin bir nefes alarak bakıp "o"mu değil mi diye kontrol ediyorsanız, yeni taşındığınız evi bilmemesine rağmen çalan zillerde "acaba" diyorsanız içinizden, birgün gelirse, herşey eski haline dönerse diye aklınızdan geçirdiğinizde olmayacağından adınız gibi emin olduğunuz halde birden kendinizi suratınızda anlamsız bir gülümseme ile buluyorsanız, gecenin 3'ünde, o sessizlikte sagopa dinliyorsanız, duyduğunuzda sevgilinin gıyabında kadeh kaldırıp yine onlu zamanları hatırlamanıza neden olan söz.
aylar sonra yanına gidip kokusunu içine çekince onsuz geçen tek saniyeye bile nasıl tahammül ettiğime akıl erdiremediğim, geçen günlerin telafisini düşünüp ömrümün sonuna kadar geniş omuzlarında, gölgesinde himayesinde yaşlanmak istediğim yegane erkeğe adanmış hayatımı özetleyen vurucu cümle, sago'ya saygı duyma sebebi..
gece 03.00 sularında sagopa kajmer'in vokalinden duyulduğunda, karanlık ve sessiz evin içinde sizi aklınızın uzaklaştırdığı ama kalbinizden atamadığınız aşkınıza daha da bağlayan ve kürdan kollar, nedense, ve baytar gibi kardeşleriyle dinlendiğinde adamı resmen yamultan şiirsel bir şaheser.
kolera hanım sagopa üzerinden rap sanatçılığına uzun atladıktan sonra nesimi üzerinden de söz yazarlığına atlamak istemiş olacak ki üstadın güzelim beyitini rape tercüme etmiş. olur böyle şeyler, aslını bildikten sonra taklidin tadı kaçsa da dinleyelim:
Gel gel berû ki savm u salâtın kazası var
Sensiz geçen zamân-ı hayatın kazası yok