çoğu tanıdık dizinin ve filmin yetenekli oyuncusu, çizgilerle nazım hikmet adlı çizgi romanın sahibi, türk tiyatrosunun büyük değeri, nur içinde yatsın.
13 yaşında onunla konuşma şerefine nail olmuştum. onu ilk izlediğim oyun yaprak dökümüydü. o kadar güzel,o kadar doğal oynuyordu ki baba rolünü lanet yağdırdım tv'de ki versiyonun da onu oynatmadılar diye.
artiz mektebi oyununda oynadığı kurnaz hademe * rolüde oyunculuğunu taçlandırdığı sahnelerden biriydi.
ilk tanışmamızda röportaj teklifimi geri çevirip bebi üzmüş olsa da bilirdim ki onun ne kadar usta oyuncu ve iYi bir insan olduğunu.
seni çok özliycez adı savaş kendisi barış aşığı büyük usta.
Nusret baba ne kadar mübarek,güzel bir günde hayata gözlerini kapadı.
ruhu şad olsun.
büyük bir oyuncuydu ve türk halkının gönlünde ayrı bir yere sahipti.mekanı cennet olsun demekten ve dua etmekten başka yapılacak şeyin kalmadığı bir durumu yaşatıyor bize. *
1942 istanbul doğumluydu savaş dinçel. istanbul belediyesi tiyatro bölümü mezunu, bir dönem güldürü eğitim merkezi ve günaydın gazetesinde karikatürist olarak çalıştı. müjdat gezenle miyatro vatandaş tiyatrosunu kurdu. şehir tiyatrolarında da çalışan dinçelin hafızalarda en kalıcı rolü 1997 yapımı kurtuluş filminde ismet inönüyü canlandırmasıdır. 2000 yılında dar alanda kısa paslaşmalarda ki hacı karakteriyle 8. çosad film ödüllerinde ve 22. siyad türk sineması ödüllerinde en iyi erkek oyuncu ödüllerini aldı. kendisine allahtan rahmet sevenlerine sabır diliyorum bir değeri daha kaybettik.
bayram namazı dönüşü haberleri açtığımda ölüm haberini duyunca ailecek üzüldüğümüz usta oyuncu. kimimiz kurtuluş tan severdi. kimimiz bizimkilerden.
allah toprağını bol etsin.
--- spoiler ---
torba suat: niye böyle oldu be abi? ben çok sevmiştim be abi. o kadar mektup gönderdim insan bir cevap yazar. benim günahım ne be abi?
hacı: bak koçum! belli olmuyor ama benim bir tek kulağımın arkası kaldı. artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim. sevgililer...heh! bizim olanlar ya da olmayanlar... hepsi iz bırakır. bu izler şimdi seninki gibi çok derinini çiziyor. hepsi kalır! ama inan yeni izler de olacak. yaşlıları düşün... sanki her şeyi bilirlermiş gibidirler. ama öyle değil. heh!.. ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma; çizilecek bir yer hep vardır ve çizecek bir yer... ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da resim olurlar senin gibi; kazına kazına.
torba suat: beni çok derin kazıdılar abi... ama altından sarı yeşil çıktı hehe!...
--- spoiler ---
yüreğimizi çizdin aynen böyle be baba, kıpkırmızı döküldü içimiz.
aşık oldum filminde barda haluk haluk diye kör takliti yaparak beyaz bastonu ile bardaklari kıran catal sesli adam gitti artik.
seneler evvel daha avanak avni çağimdayken artist mektebinde gelmiş geçmiş en iyi köy kibari komposizyonunu oynamiş olan taylan efendi olarak bilinen kişiyi kaybettik. o kişi berbat bir texti kurtaran oyuncuydu. - hatirla hamlet'in babasiyla karsilasma sahnesini-
ben savas dincel'in ölmediğini düsünüyorum. sadece bedenen öldü o. yazmiş oldugu oyunlar, oynadiği filmler ve ne yazik ki son senelerde oynamiş oldugu diziler -keşke istediği rolleri oynasaydi- ile ölümsüzlük serbetini içmişti.
gelgelim ne kadar kendimizi kandirsak nafile....
zaten adam akıllı kaç kişi kaldi su yikilasi dünyada? oglum adam olacak temennileri ile yasandiği ama gercek anlamda adam olanin cok az oldugu cagimizda bir adami daha kaybettik.
Vefatı beni o kadar üzmüştür ki, henüz bu geceki rüyamda ünlü tiyatro oyuncuları ile sohbetim esnasında iken kendisinin lafı geçmiş, "Çok harika bir insandı, allah gani gani rahmet eylesin..." sözleri üzüntüyle söylenmekteydi.
Toprağın bol olsun büyük usta.
ntv de "tiyatro sanatcısı dinçel son yolculuğuna uğurlanıyor" başlığını görünce kim bu dinçel dedim beklemiyordum çünkü öyle kötü bir şeyi öyle ulu bi adamdan sonra birden "anasını sikerim savaş dinçel değildir inşallah" diye bağırdım ki arkadaşım koştu geldi odadan. ama malesef savaş dinçeldi o dinçel. olmasaydı böyle. olmasaydı.
harbiye muhsin ertugrul sahnesi'nde duzenlenen torenle son yolculuguna ugurlanmis buyuk sanatci.
artik demir almak gunu gelmisse zamandan,
mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.
hic yolcusu yokmus gibi sessizce alir yol,
sallanmaz o kalkista ne mendil, ne de bir kol.
rihtimda kalanlar bu seyahatten elemli,
gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli.
bicare gonuller ne giden son gemidir bu,
hicranli hayatin ne de son matemidir bu.
dunyada sevilmis ve seven nafile bekler,
bilinmez ki giden sevgililer donmeyecekler.
bir cok gidenin herbiri memnun ki yerinden,
bir cok seneler gecti donen yok seferinden.