bugün

doğuda erzurum-çoruh arasında rus ilerleyişini durduran osmanlı orduları o dönemdeki asıl genelkurmay başkanları General Bronsart von Schellendorf tarafından almanya ya rusya dan gelebilecek saldırıların azalması ve kafkasya daki petrol yataklarını ele geçirebilmek amacıyla saldırırlar.enver paşa da turan ı zamansız olarak uygulamaya geçirmek istemektedir.halbuki rus ilerleyişi durmuş,saldırı için tam zamansa da en azından yaz beklenmeli yahut cephe tahkim edilmelidir.

enver paşa saldırı emrini verdiyse de gereken harakatın yapılmaması üzerine ordunun başına geçerek kendisi gibi ucuz kahramanlık peşindeki padişah damadı olan ve rütbeleri ikişer üçer atlayan hafız hakkı bey i de bir kolordunun başına geçirerek taarruz emrini verir.22 mart 1914 te başlayan taarruzda kısa kollu,yazlık giyimli bu askerler yer yer -50 dereceye varan soğuklarda yaklaşık 3000m rakımda allahüekber dağlarını 26 saatte mucizevi şekilde aşmışlarsa da daha rus mevzilerine ulaşamadan tek kurşun atamadan donarak ölürler.böylece hakkı bey in de sarıkamış a ilk girip kafkas fatihi olma hayelleri de suya düşmüş olur.seksenbeşbin civarında asker donarak ölmüştür bu alman askeri ölmesin diyen muhterisler sebebiyle!diğer kolordulardan sarıkamış a girenler olduysa da ruslar tarafından tamamen imha edilmişlerdir.bunlarla birlikte kayıplar yüzbini geçmiştir.

enver paşa harekatın ardından hakkı bey i paşa yapar ve istanbul a döner dönmez akıl almaz bir sansür uygular bu faciaya!öyle ki basında tek yazı yazılmadığı gibi belgeler de yok edilmeye çalışılır.
dünya üzerinde eşi benzeri olmayan harekat. başarılı olunsa kafkaslardaki rus varlığı sona erecektir. ama bir harekat'ta yapılmaması gereken tüm yanlışlar yapılmıştır. hiç bir askeri tecrübesi olmayan 30-31 yaşındaki enver'in komuta ettiği, hafız hakkı paşa'nın
verdiği inanılmaz yanlış strateji ile rus birliğini takip kararı ve 4 saate çıkması gereken dağı 4 günde çıkınca bir gece de onbinlerce kıyımın yaşandığı, tarih derslerinde bahsi bile geçmeyen dramdır. dönüşte enver gittik savaştık geldik demiş, ve inanılmaz bir sansür uygulamıştır. bir savaşta lojistik ve askeri zeka'nın ne kadar önemli olduğunun göstergesidir bu harekat. 1917 yılında enver ile karşılaşan mustafa kemal millet ve allah sizi lanetlemiştir paşa diye haykırmıştır suratına..ölen sayısı genelkurmaya göre 65 bin, köprülü şerif ilden'e göre 90 bindir.
tek kurşun bile yemeden yaklaşık 90 bin askerin şehit düştüğü faciadır.
(bkz: sarıkamış dramı) türkü sözü yok değildir.
Oltu'dan girdik de Sarıkamış'a
Akıl ermez orda yatan üleşe
Askeri kırdıran Enveri Paşa
Kitlendi kapılar, mekan ağladı

Yüzbaşılar, yüzbaşılar
Tabur tabura karşılar
Yağmur yağıp gün değişin
Yatan şehitler ışılar
ibrişimin kozaları
Battın Avşar kazaları
Sarıkamış'ta kırıldı
Gonca gülün tazeler *
savaşın dehşeti kış bitip te yaz başladığında korkunç bir şekilde ortaya çıkmıştır. karların erimesiyle birlikte her yerde şehit cenazeleri ortaya çıkmış, o dönemde bölgeye hskim olan ruslar salgın hastalık tehlikesi başgösterince civar yörelerden köylüleri getirtip cenazeleri defnettirmişti. osmanlı tarafında doğru düzgün pek fazla döküman bulunmaz ama rusların elinde bol miktarda döküman vardır. olayların en acı taraflarından birisi de harbiye arşivlerinde mevcut bulunan enver paşa ya ait telgraflardır. harekatın en önemli anlarında çekilen bu telgraflarda enver paşa sık sık istanbul daki eşi naciye sultan a biricik köpeğinin sağlık durumunu sormaktadır.
olayın mahiyetini öğrenmek için en ayrıntılı ve akıcı kitaplardan biri yarbay köprülülü şerif (ilden)in, facianın öncesi, dönemi ve sonrasına dair anılarına yer verdiği, şimdi iş kültür yayınlarınca basılan, 'sarıkamış- ' isimli kitabıdır...
osmanlı ordusunda sarıkamış a giden ve yitirilen askerler:
9. kolordu 36.784 36.784
10. kolordu 48.943 2.200 46.743
11. kolordu 27.019 5.200 21.819
2. süvari tümeni 5428 1.500 3928
toplam 118.174 asker yitirilen asker sayısı ise 109.274

73 milyon nüfuslu ülkemizdeki asker sayısı 514 bin olduğunu düşünürsek? *
mehmet akif ersoy un bu faciayla ilgili gözyaşları ile yazdığı dizeler şöyledir:
'' Gitme ey yolcu beraber oturup ağlaşalım,

Elemim bir yüreğin payı değil, paylaşalım.

Karşımda vatan namına bir kabristan yatıyor! ''
omuzlarının üzerinde rütbe taşıyan bir subay'ın böyle inanılmaz yanlış yapabilmesinin tek sebebi, bu maceraya sürüklediği neferlerin canlarını zerre kadar önemsemediğinden başka bir şey olamaz. zira levazımat olarak o kadar kötü durumdaki askerlerin o dağlardan geçebilmesi zaten imkansızdır...
büyük emperyalist fikirleri olan enver paşanın ve çevresindekilerin ucuz kahramanlıklar peşinde koşması sonucunda olan 90000 fazla olan askere olmuştur. tüm 1.dünya savaşı boyunca toplam kaybımızın 450000 ölü olduğunu düşünecek olursak neredeyse 5 te biri bu savaşta kaybedilmiştir.
yakın tarihimizdeki bir çok olay gibi duygusallık ve tepki içinde ele alındığından dolayı bazı ayrıntılarının atlanmış olduğu osmanlı doğu cephesi bozgunudur.
bu facianın nedenleri arasında en önemlilerinden biri, doğu cephesine getirilen birliklerin önemlibir bölümünün ırak cephesinden burayanakledilen askerler olması ve buaskerlerin doğunun sert kışındaki bu savaşa güneyin ince ve hatta kısa kollu yazlık giysileri ile katılmasıdır. yoksa harekatın zamanlaması, kış şartlarında yapılmış olması yalnıştır demek doğru değildir. yalnış olanyetersiz ordunun zor şartlara sürülmüş olmasıdır. bunun en büyük kanıtı ise bir sene sonraki kış ayında, ocak ayında rus ordusunun erzurum savunmasını yarma saldırısıdır. ki o başarılı olmuş, doğu cephesinden yüzyıllardır kilitlenmiş erzurum platosu rusların eline geçmiştir.
sarıkamış'taki harekatın amacı, sarıkamış'ta konuşlanmış nispeten zayıf rus kuvvetlerini geri atıp bölgeyi geri almak, sonra da murat nehri havzası boyunca rusları geri iterek kafkaslara ve enver paşa'nın hayalindeki turan'a doğru ilerlemektir.
yapılan planlara göre osmanlı ordusu üç kuvvete bölünüp sarıkamış'ı kuşatacaktır. ancak bu kuvvetlerden en kuzeydoğu'da olanı, rusların muhtemel bozgundan sonra kaçmasını önlemek verus ordusuna böylelikleağır zaiyat verdirebilmek için kuşatma planından sapar ve daha geniş bir yay çizerek selim tren istasyonunu tutmayı ve böylelikle rusların geri dönüş yolunu kapatmayı amaçlar. bunun için de sert kış şartları altında, allahuekber dağlarını aşmak gerekmektedir. osmanlı 3. ordusunun (doğu cephesi ordusu) bu kuzeydoğu kolu yetersiz korunukları yüzünden ve ayrıca yalnış haritalandırmanın da etkisiyle(başlarındaki alman subayı, allahuekber dağlarını 5 saatte aşabileceklerini öngörmüş, ancak 26 saatte aşabilmişlerdir) allahuekber'de çok zaman kaybetmiş, ayrıca gücünü önemli bir bölümünü de soğuğa feda etmiştir. bu zorluklara rağmen rusların beklemediği bir noktadan düze inmişler ve selim tren istasyonunu ele geçirerek ilk amaçlarına ulaşmışlardır. ancak çok büyük zaman kaybedilmiştir ve sarıkamışta bu kuzeydoğu kolunun desteğini 24 saat önce bekleyen asıl osmanlıgüçleri desteksiz ve yalnız kalmış, bir ara sarıkamış'ı elegeçirmeye çok yaklaşmış olsalar bile bunu başaramamışlardır. kuzeydoğu kolu, elde kalan askerleri ile birlikte sarıkamış önlerine gelip diğer kuvvetlere yardıma başladığında artık çok geçtir. sayıca azalan, kendi arasında koordinasyonu olmayan türkler, kısa zaman içinde rus ordusu tarafından bir üçgenin içine sıkıştırılmış (ki bu manevrada ve genel olarak doğu cephemizdeki rus ordusunun komutası takdir edilecek başarılı kararlar almıştır)
bu üçgen içinde kalan osmanlı ordusu çok büyük kayıplar vermiş ve bozgun halinde kaçmıştır.
90 bin asker kaybının önemli bir bölümü soğuk, açlık, hastalık ve bit yüzündenkaybedilmiş olsa da, yine de hiç birinin kurşun atmadan öldüğü doğru değildir. aksine sarıkamış enlerinde önemli çatışmalar yaşanmış ve osmanlı güçleri, özellikle rusların kuşatması altındabüyük kayıplar vermiştir.
sarıkamış faciasından bir yıl kadar sonra, ocak ayının soğuğunda, rus avcı birlikleri osmanlı güçlerinin yaşadığı allahuekber zorluklarının bir benzerini erzurum kuşatmasında yaşamışlar, fakat iyi hazırlandıkları için neredeyse 4 bin metre rakıma sahip kargaönü dağını aşmayı başararak osmanlı savunma hattını yarmışlardır. kısacası plansızlık ve kendi durumunu bilmezlikten dolayı osmanlı 3.ordusunun yapamadığını rus güçleri başarmış ve yıkılmak üzere olan rus çarlığının 1. dünya savaşındaki tek başarılı cephesini oluşturmuşlardır.
öyle ki eğer rusya'dasosyalist devrim olmasa idi, şu an türkiye dediğimiz ülkenin doğudaki toprakları en fazla sivasa kadar uzanabilirdi, samsun erzincan hattı güneye kadar rusların toprağı olarak kalırdı. 1917 sonrasında sscb, türklere hiç beklemedikleri bir teklifyaparak barışanlaşması sırasında kafkasya'ya kadar çekilmişler ve türklere bonus ikramiye vermişlerdir.
Gündüz başlayan yürüyüşte çarıkları yumuşayan askerlerin çarıklari gece donmaya, bir mengene gibi ayaklarını sıkmaya başlar. Adım atmak neredeyse imkansızdır. Askerler oldugu yerde zıplar, atlar, kendini karlarin içine vurur ve ayaktan başlayan donma yavaş yavaş tüm vücuda yayılır. Düşeni kaldırmamak için emir vardır. Zaten kimsede de kimseyi kaldıracak güç kalmamıştır. Neferler ordunun işaret taşları gibi yollara dizilirler. Kimi çömelmiş, kimi oturmuş, kimi yuvarlanmış, kimi bir ağacın gövdesine dayanmış kardan heykellere dönüşürler.

90.000 şehit. Tek kurşun atmadan.

O yil kurtlar insan etine doyar. Birçok cesedin gözlerini kuşlar oymuştur.

http://www.enfal.de/otarih60.htm
facia olmayan başarısız askeri harekattır.
napoleon'un yaptigi hiyarliktan ders almayan enver pasa andavalligidir. ayni hatayi 27 yil sonra hitler de yapacaktir. ama onun hatasi kusatmak degil halka kötü davranmaktir. zira osmanli ordusunun donanimiyla üçüncü reich inki arasinda çok fark vardir.
ne kosullarda savaslar kazanildigini ögretmek için sürekli gündemde tutulmalidir.

bir de orada askerler tifodan ölmesin diye basit düzenekli bir dezenfektan cihazi gelistiren bir doktor vardir. askerlerin incecik üniformalarini kazanda kaynayan suyun buhariyla uzun süre izgaralarda temizler, bir çok askerin bulasici hastaliklardan kirilmasini engeller. ne yazik ki çabalari bosa gider.
facianın üç boyutlu panoramasını yapan imdat Demir'e göre: Sarıkamış, strateji yoksunu bir paşanın rejisörlüğünde vatan evlatlarının sürüldüğü bir kıyamet sahnesidir. Tek sağ kalanı vardır: Enver Paşa. Bugün Moskova'daki askeri müzede sergilenen bir Rus komutanın satırları aslında her şeyi ifade etmektedir: "Allahüekber Dağları'ndaki Türk müfrezesini esir alamadım. Bizden çok evvel Allah'larına teslim olmuşlardı."
Dondurucu soğukla ölüme giden askerimizin dramıdır.
adı üstünde faciadır.

hayalperest enver paşa'nın yanlış uygulamalarının bir sonucudur. burada şehit olanların sayısı 90 bin olarak gösterilir. bunu kesin ispat edemeyiz. 55 bin deniyor. bunu da ispat edemeyiz. çünkü elimizde bütün askerlerin isimlerinin bulunduğu bir liste yok.

bu facianın kötü yanlarından birisi de sistematik bir harekat olmaması. başına buyrukluk var gibi. yani sonucunun ne olacağı bilinmeden onca genç dağlara sürülmüş. kurşun atmadan şehit olma meselesinde gerçeklik payı vardır. bir kısım şehitlerimiz kurşun atmadan donarak şehit olmuşlardır. ama önden gidip de ruslarla küçük çarpışmalar da yaşanmış olabilir.

tarih hakkında konuşurken "kesin" yargılarla konuşulmaması gerekiyor. tarih bu değil çünkü. tarih objektif değilldir. olamaz da.
facia falan değildir. bilen bilmeyen anlayan anlamayan bu harekat üzerinde konusur , meseleyi istediği gibi tanımlar oldu.

sarıkamış harekatının nedenleri ve sonuçları hakkında fikir yürütebilmek için o günkü konjonkturu de anlamak gerektir.

osmanlı o dönemlerde artık balkanlardaki yani avrupadaki tüm varlığını yitirmişti. tek çıkış yolu doğudaydı. orta asya türklüğüyle bir şekilde buluşmak gerekiyordu. sarıkamış harekatı bu anlamda, devleti kurtarmak adına yapılan son ve gerekli hamleydi. bir yığın talihsizlik sonucu başarısızlığa uğradı.

ölenler turan yolunda şehit oldu. onlar ilkel arap kabileleri için, yada rus mujikleri için ölselerdi enver paşa en büyük asker, sarıkamış harekatı dahiane bir harekat olarak nitelenecekti. ama turan yolunda sehit oldukları için facia olup çıkıverdi.

bu vesile ile şehit enver paşa ve sarıkamış şehitlerini bir kez daha minnetle anıyoruz. onların ölmez ruhlarına and olsun, biz de o yolda ölecez ve öldürücez.
Rus Kurmay Başkanı Pietroroviç, anılarında şöyle der:

''Allahuekber Dağları'ndaki Türk müfrezesini esir alamadım. çünkü bizden çok evvel Allah'larına teslim olmuşlardı''

bir delinin hırsına kurban giden onbinlerce vatan evladının ruhu şad olsun.
turan uğruna şehit olanların dramını içeren olaydır. enver bunu başarabilseydi işte o zaman kimse deli diyemezdi. şehitlerimizin hepsinin mekanı cennet olsun...
22 aralık 1914'te başlayıp, 5 ocak 1915'te biten ve sadece iki hafta süren bir mağlubiyet dramı. tek bir kurşun atmadan ölen, 90 bin asker, 90 bin karanfil, 90 bin kardelen.
allahuekber dağları nda , son sözleri allahuekber olan binlerce şehit.
facia falan değildir o. bunu diyen bunu 90.000 şehite mi bağlıyor merak ediyorum. eğer öyleyse çanakkale de facia oluyor.

cennet mekan enver paşa rus birliklerini yarıp orta asya türkleri ile buluşmak istiyordu. amacı buydu. ama demek yanlış yapmış. ilkel araplara yardıma gitmeliymiş. çünkü hain oldu şimdi.

ayrıca 90.000 kişi palavradır. donarak ölen saysıı 30.000'dir. diğerleri tifo ermeni ve diğer azınlıkların çete baskınları sonucu şehit olmuşlardır.

hepsi de turan yolunda şehit olmuşlardır. kutsaldırlar.
cehennem mekan enver paşanın dangalaklığı sonucu şehit olmuş 90.000 vatan evladının ardından asla unutulmayacak faciadır.
Facianın sorumluları ahirette yakalarına yapışacak olan 90.000 bin şehide nasıl hesap verecekler çok merak ediyorum.