yönetmenliğini tunç okan'ın yapmış olduğu, başrolünde ilyas salman'ın oynadığı, almanya'dan sarı mercedesiyle yurda dönen almancının hikayesini anlatan film.
film başındaki gıcır gıcır mersedesin her geçen dakika biraz daha parçalandığı gören gözlerimin içimi her geçen dakika erittiği için ve ilyas salman'ın çok güzel oyunu ile duygulandığım film.
ilyas salman'ın, tek geçilecek derecedeki oyunculuğuyla, akıllarda yer eden, tunç okan'ın, çeşitli sorunlardan dolayı 87-92 yılları arasında 5 sene içinde ancak çekebildiği, alman-fransız-türk ortak yapımı, her er kişinin izlemesi gereken, senaryosundan, vuruculuğuna kadar, her şeyiyle dört dörtlük olan, enfes film...
Ödülleri:
5.Ankara Film Festivali, 1993
En iyi Erkek Oyuncu ilyas Salman
29.Antalya Film Şenliği, 1992
En iyi Yönetmen Tunç Okan
En iyi Senaryo Macit Koper
En iyi Kurgu Andre Goiltier
En iyi 2. Film
konu:
Köyünde herkesin hor gördüğü öksüz Bayram, yoksul çocukluk yılları boyunca Almanya düşleriyle yaşar. Uzun bir mücadele sonunda bu rüyası gerçekleşir, Almanya'ya işçi olarak gitmeyi başarır. Bayram yemez içmez bu gurbet elinde alnının teriyle kazandığı paraları bir Mersedes arabaya yatırır. Adını 'Balkız' koyduğu sarı Mersedesiyle, köye dönmek üzere yola çıkarken son derece mutludur. Yol boyunca altın renkli arabasıyla havasını atacak ve yıllar önce köyünde bıraktığı yavuklusuna kavuşacaktır. Ne var ki Bayram, Kapıkule gümrük kapısından içeri girdiği andan itibaren peş peşe tatsız olaylar gelir başına. Gözü gibi baktığı sevgili Mersedesi ülkesinin trafik anarşisine dayanamayıp hurdaya döner.köye vardığında ise yavuklusu Kezban'ın bir başkasıyla evlendiğini görür.
filmde kullanilan mercedes 1981 model slc mercedestir. arabanin yuvarlanma sahnesine arabaya cok acimistim. zaten o parcalanan mercedesin laneti ilyas salmanin kariyerinin sonu oldu.
ilk olarak yıldızı çalınarak başlayan bi serüven sarı mersedesin ki...
pişmiş tavugun başına gelmeyenler sarı mersedes in basına geliyor ancak yine de son bi gayretle calısıyor mersedes ve ilyas salman ı köyüne götürüyor...
ilyas salman ın mükemmel oyunculuguyla ortaya cıkan harikulade bir yol filmi...
arabasını gözü gibi koruyan bırakın çarpmayı çarpma girişiminde bile bulunanlara saldıran fakat arabasının yavaş avaş yok oluşuna engel olamayan almancının dramı.
tamamini izleme firsati olmamisti, dün gece show tv de yayinlandi ve izledim, gercekten türk filmleri arasinda harika bir yapim olarak ayri bir kö$ede olmali, hem senaryosu, kurgusu, oyunculuk hemde zamanina göre cekim teknikleri ve degisik sinema anlayisi ile günümüzdeki filmlerden bile ayrilabiliyor.
gecenin bir yarısı filmi veren show türke küfür mü etsem tebrik mi etsem çözemediğim ilyas salmanın oyunculuğuyla boş olmadığını kanıtlayan türk sinemasının en başarılı örneklerinden olan film. özellikle mersedesin camını kıran kamyoncunun triplerine dikkat.
ilyas salman'ın başrol oynadığı son filmdir. yol filmlerini izlemeyi seviyorsanız belki de bu film gibi tüm dünyada üç film daha bulamazsınız. o kadar kaliteli bir yapımdır ki gerek oyunculuğun ne demek olduğunu yaşatarak beynimize kazıyan ilyas salman, gerekse senarist ve yönetmen kişiliği ile beğenimizi kazanan tunç okan övgüyü hak etmişlerdir. özellikle bayram'ın* geçmişi hatırladığı sahneler insanda yıllar sonra bile unutulmayacak etkiler yaratabilir. misal, bayram'ın amcasının, atı vurduğu sahne vardır ki insana derin bir of çektirir. bak gene aklıma geldi kötü oldum ulan...
serra yılmaz ve tuncay akça gibi önemli isimlerde adeta figüran diye nitelendirebileceğimiz rollerde oynamışlardır. ama bu roller gerçekten filmin akışı içinde çok önemli kilometre taşlarındandır.*
son olarak zamanında altın portakalda en iyi ikinci film ödülüne layık görülmüştür. bu kadar övgüden sonra acaba birinci film kimdi diye düşünmeden edemiyor insan...