kuzenimin bugün yarın söylemesini beklediğim cümle. yahu insan ortaokulda sınıfta kalır mı ? hayır neyi anlamadın ki 6. sınıfta pisagoru mu çözemedin üçgenin iç açıları toplamının 180 olduğunu mu ezberleyemedin.
Keşke yıllar önce deseymişim dediğim cümle. Tamam şimdi de kaynak çekmeyi bilirim, tornaya tesviyeye frezeye yabancı değilim de kısa yoldan hayata atılırdım diye düşünüyorum. Yıllarca dirsek çürüttük ne boka yarayacak merak konusu.
Zaten oğlum olur da okumaya meyilli olmazsa sanayiye verecem.
12 yaşında bunu söyleseydim, şimdi sanayide 1 dükkanı, en az 2 evi ve 150 binlik bir arabası olan az kültürlü çok mutlu elinde yağ lekeleri olan bir adam olurdum.
okudum okudum okudum okudum hayvan gibi okudum. asgariden hallice alan, kirada olan, metrobüs kullanan ve memleketin her bokunu kendine dert eden elleri temiz bir çobanım şimdi.
motorcu, kaportacı işleri zordur ama okumayan insan için on numara meslektir.
benim kafamda okulu bitirdikten sonra böyle bir iş yeri açma fikri var. istanbul'da mühendislik okuyorum ancak ilerde ne olur ne olmaz.
lastikçiler de iyi para kazanıyor. lastik değişimi, rot balansvs hem pis iş değil hem de getirisi yüksek. ümraniye de bi rot ayarını 50 tl ye yapıyorlar 10 dk sürüyor en fazla. üstün başın da kirlenmiyor. temiz para. saçma sapan bölüm okumaktansa bu işler daha iyi. boş bölüm okuyup asgari ücretle standart bir işe girersen ev geçindiremezsin. takım elbise giyip parasız dolaşacağına üstün yağlı kirli olsun ama kazancın iyi olsun. bu devirde kimse kimseye tek kuruş yardım etmez çünkü.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1507377/+
sosyal devlet mantığı ve gereklerinin oturduğu, uygar ve ileri ülkelerde, ne bu tabloyu görür ne de bir çocuk, bu cümleyi dile getirmeyi aklına getirir.
Okulda başarısız, hayta öğrenciye söylenen en yaygın tehdittir sanayiiye veririz cümlesi.
Konu detaylı irdelenip, masaya yatırılması gerekirken, sorunun kaynağı bulunması farz iken, gerek okul yönetimi ve rehber öğretmenlerin umursamaz tavrı ya da yetersizliği veya eğitimsiz-yoksul ailenin çaresizliği yüzünden heba edilen, yetişkinlerin dayağı, köteği, küfürleri, benliğini hançerleyen sonsuz olumsuz davranışların olabileceği bir dünyanın kucağına bırakılıyor ne yazık ki.
Emeğe ve emekçiye saygımız sonsuz olsa da, bir çocuğun büyüyeceği ve kendini keşfedeceği yer sanayii değildir.
Aşağılanarak, hor görülerek, belki dövülerek, mazot soluyarak büyümek hiçbir çocuğun kaderi olmamalıdır.
Gene motorcu, kaportacı, lastikçi olacaksa olsun elbette ama eğitim görerek. Sokak kurallarıyla değil, eğitim ve öğretimden nasiplenerek.
Gözlerinden öpüyorum seni emekçi çocuk! Affet hepimizi!
Okulda kaportacı yetişmez,
Okulda kaynakçı yetişmez,
Okulda elektrikçi yetişmez,
Okulda tesisatçı yetişmez...
Kısacası okulda kalifiye usta yetişmez.
Malesef bizim ülkemizde böyle.
Yüzlerce teknik okul var, meslek lisesi var ama buradan mezun olan gençler boş bir teneke adeta.
Bugün pek çok sektörde kalifiye eleman sorunu var.
Aşağıdan adam yetişmiyor.
Çıraklık bitti, çıraklıktan kalfalığa, oradan ustalığa geçen yok.
Artık çırak ve kalfa ithal ediyoruz.
Bir zamanlarım avrupayı besleyen iş gücü olan türkiye içi boş milyonlar yığını haline geldi.
Çocuğunuza meslek eğitimi aldırıp onu kısa yoldan hayata kazandırmak yerine, bir halta yaramayan bölümlerde okutup 30 yaşına kadar atama beklemesine sebep olmak ona yapılacak en büyük kötülüktür.
Çocuk işçilere elbet karşıyım, ama ağaç yaşken eğilir.