bugün

bir şebnem ferah şarkısıdır kendisi.
bir kış günü sıcacık evinizdesiniz.yağmur yağıyor, pencereden seyrediyorsunuz.
böyle zamanlarda dinlenilebilecek en iyi şarkılardan biridir "saatim çalmadan".
insanı alır götürür.
gidenin arkasından söylenecek şarkıdır. bir kere söylenmeli; ondan sonra giden unutulmalıdır...
dönüp dönüp dinlenen, hep ama hep ilk dinlenildiği o kış gününü hatırlatan şebonun acımasız şarkılarından biridir. * *
"yüreğimde her şeyin, koruyup sevdim"

şebnem ferah'ın şarkı sözü yazarlığındaki en güzel cümlesine yuva olmuş şarkı.
şebnem ferahın şaheserlerinden bir tanesidir.
bu şarkıyı * her dinlediğimde ezip geçiyor beni, kağıt gibi buruşturuyor. ayrılık sonrası dinlemeyiniz bu şarkıyı, sözlüğe tek tavsiyem bu. şebo'ya tek sözüm ise, sen çok yaşa...
nefesimi kesen şarkı. ciddi söylüyorum duyduğum andan itibaren ciğerlerimin daraldığını hissediyorum, nefes alamıyorum. o derece etkileyici, o derece insanın içine işliyor. boğazda düğümleniyor resmen.

"şiirler yazdım sana
okur musun? söyle..."

dediği an böğrümü deliyor sanki bir şeyler. *
dudağınızdaki bir damlayı denize döndüren şebnem ferah şarkısıdır. şarkıdan şarkıya geçilirken eğer farkında olmadan - veya yanlışlıkla - listenize eklediğinizde, çalmaya başladığında o an yapmakta olduğunuz her ne varsa bırakmanıza neden olur, sizi adeta hayattan soyutlar. bu kadar içten gelerek yazılmış ve söylenmiş kaç tane şarkı vardır bilmiyorum ama geride kalana yazılmış muhteşem bir metkup gibi. fırtına sonrası * açmasanız da kendini zorla dinletecek bir parça kendisi.
rahatlarsınız duyunca. o kadar dinlendiricidir ki müzigi, sözlerin ne kadar derinleri acıttıgını farkedemezsiniz bile.
saat çaldığı halde uyanamayan insanların içinde, "vay be saat çalmadan da uyanan insanlar hatta yazmaya başlayan insanlar var mıymış" düşüncesi uyandıran şebnem ferah'ın müthiş şarkılarından biri.
"dudağımda bir damlan, denize döndü."
gecenin şu saatlerinde dillere dolanmış olandır. tekrar tekrar çaldıkça tekrar tekrar huzur buluyor insan.
Daha demin bu şarkı çalmaya başladı playlistte. O kadar uzun zamandır dinlemiyordum ki, unutmuştum bu şarkıyı. Her dinleyişte insana aynı duyguyu verebilen, nadir şarkılardandır bu. Iyi ki varsın şebnem dedirtir insana tekrar tekrar.
yaşanmışlıkların, yaşamda henüz mürekkebi kurumamışken günlüğe dökülme ihtiyacını ifade eden modern bir ağıttır. hatta kanımca "vakit kaybetmeden yazmaya başladım" sözlerinden sonraki kısım, şebnem'in günlüğüne yazdıklarıdır.

ayrıca dikkat çekmek isterim: burada kendini dallı budaklı bir ağaç olarak tasvir eden şebnem ferah, günü geldiğinde o dal ve budaklarından kendini bir ormana denk düşürür (bkz: benim adım orman). bunu da * o günden bu güne şebnem'in, sıkıntılarının üstesinden nasıl geldiğinin güzel bir göstergesi olarak düşünebiliriz. ***
tamam artık gecti bitti hayat güzel derken bu sarkı calmaya baslarsa dünyaya tersten baktırır. aglatan, özleten, ic cektiren sarkı.
saati hiç kurmayanların, gecenin bir yarısı sabahı bekleyenlerin, ve fırtınayı dün gibi hatırlayanların kendisinden bir parça bulabileceği bir şarkı, nadir sevdiğim şebnem ferah şarkılarından.